1. Ehl-i Sünnet uleması, cennet ehlinin rü'yetullaha mazhar olacağına, gökte dolunayı görürcesine Rab Teala'yı gözleriyle göreceğine inanır ve bu hususta ittifak ederler. Allah'ın görülmesinin, cennet ehlinin mazhar olacağı en büyük nimet olacağı belirtilmiştir.
Ehl-i sünnet alimlerinin ittifakıyla, insanlar cennette Allah'ın cemalini görürler. Ancak bu görmenin şekli belirsizdir. Allah, şu adan nasıl bütün zaman ve mekânlardan münezzeh ise, orada da yine bunlardan münezzehtir. Allah, insanları ve başka varlıkları belli bir zamanda ve belli bir mekânda yaratıyor.
Allah kıyamet günü onlarla konuşmaz, onların yüzlerine bakmaz ve onları temize çıkarmaz. Onlar için pek acıklı bir âzab vardır." Bu ayette Allah'a verdikleri ahdi bozanları bekleyen beş çeşit cezadan bahsedilir: - Ahirette hiçbir nasîb yoktur.
Cennette, birbirini Allah için seven herkesin sevgilerini tazeleyecekleri, eski dostlukların ebedî olarak yeniden kurulacağı, herkesin Allah için sevdiği yakınlarıyla -anne, baba, evlat, kardeş, arkadaş ve akrabaların- birbiriyle görüşeceği ve diledikleri zaman beraber olacakları da Kur'an'ın müjdeleri arasında yer ...
Efendimiz (asm) mi'racda Cenab-ı Hakk'ı baş gözü ile mi yoksa ruh gözü ile mi gördü? Değerli kardeşimiz, Peygamberimiz (asm) mi'racta Cenab-ı Hakk'ı bizzat baş gözü ile görmüştür. Mü'minlere en büyük müjde: cemâl-i ilâhiyi seyretme bahtiyarlığına kavuşacaklar.
İlgili 18 soru bulundu
Hadislerde de kalem hakkında çeşitli bilgiler verilmiştir. Resûl-i Ekrem kalem hakkında şunları söylemiştir: Allah'ın ilk yarattığı şey kalemdir.
Hadisin lafzı yukarıda geçtiği gibi "Allah'ın ilk yarattığı şey akıldır" şeklindedir.
- Cennetlik erkeklere iki tane dünyalık hanım verilecek diye hadis var; dünyada ise dört evliler var, bazı mürşidler de dört evli... Mahşerde ise bu mürşide hanım olmak isterler dünyadaki dört hanımı. - Ama hadiste iki tane dünyalık eş verilecek cennette deniyor.
Peygamber Efendimiz (asm) şöyle buyurdu:
Cennette gece yoktur.
Bazı rivayetlerde insanın ahirette 33 yaşında olacağı bildirilmiştir. Ancak bu yaş ifadesi dünyanın yaşına göre değildir. Yani, nasıl bu dünyada insan en mükemmel yaş olarak bu dönemde bulunur. Onun gibi insan cennette, olması gereken en mükemmel durumda bulunacak demektir.
Mü'min, dünya hayatında sevdiği insanı ölüp ahirete gittiğinde de unutmaz. Hatta Vakıa Suresi 16. ayette de geçtiği gibi ehl-i cennet karşılıklı tahtlar üzerinde oturup dünyadaki hatıralarını ve maceralarını birbirlerine anlatırlar. Böylelikle âhirette mü'minin lezzeti ve sevinci artar.
mealindeki ayette işaret edildiği gibi, Allah'ın görmesi ve işitmesi vardır, fakat yaratıkların hiçbirine benzemez. Bunun gibi, Allah'ın varlığı muhakkaktır, fakat hiçbir varlığa benzemez. Suret ve şekil de maddi varlıkların önemli bir özelliği olduğuna göre, elbette Allah'ın bir vasfı olamaz.
İnsan sevdiğini her zaman hatırlar, çok severse hiç unutmaz. İmanın temeli, Allahü teâlâyı sevmektir. Sevmenin alameti de, Onu çok anmaktır. Yani Allahü teâlâyı seven Onu çok anar, Onu çok anan da Allah'ı seviyor demektir.
Yedinci kat (gök ise) üzerindeki kubbedir. Allah-u Teâlâ'nın Arş'ı yedinci katın üzerindedir. Allah-u Teâla'nın, 'Yedi kat göğü yaratan...' ayetinin anlamı da budur." (el-Bihar, 60/79/4). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
Kuşkusuz, cennette her lezzetin yanında cinsî ilişki de vardır. Kur'an'da kişilerin eşlerinden ve ayrıca hurilerden bahseden ayetler dolayısıyla bu tür ilişkiden de söz etmiş oluyor. Kur'an'da vurgulandığı üzere (30/Rûm, 21) karşı cinsler hayatlarını birleştirmekle bedenî ve ruhî tatmin bulmaktadırlar.
Allahü teâlâyı cemal sıfatı ile görmek büyük nimettir. Cennetteki bütün nimetlerden daha üstündür. Kâfirler ise, Cennete giremeyeceği için bu büyük nimetten mahrum kalacaklardır. Kâfirler, ahirette Allahü teâlâyı kahır sıfatı ile göreceklerdir, ancak bu görme bir nimet değil, büyük bir azap olacaktır.
Birinci âyette, Allah katında bir gün, size göre bin yıl gibidir deniyor. İkinci âyette de, birinci âyetteki gibi bildiriliyor. Üçüncü âyet, tamamen farklı bir konudan bahsediyor. Cebrail, oraya 50 bin yıllık yolu bir günde alır deniyor.
“Gökten yere kadar, olan bütün işleri Allah düzenler. Sonra, işler sizin hesabınıza göre bin yıl kadar tutan bir gün içinde O'na yükselir.” Secde, 5. Dikkat edilirse ayette “dünyanın bir günü 1000 yıldır” denilmiyor. “Allah katında bir gün, sizin günlerinize nisbetle 1000 yıldır” deniliyor.
Çünkü cennette üreme yok. Her türlü yiyecek de var ama boşaltım yok.
- Cennet bildiğimiz manada hamilelik vs. yoluyla bir tenasül yeri değildir. - Dünyadaki gibi çocuk sahibi olma yoktur.
Kur'ân-ı Kerim ve hadis-i şeriflerin beyânına göre; dünya hayatında kurulan âile hayatları, eşlerin her ikisi de -cennete liyakat kazanmaları halinde- ebediyen beraber olacak ve karı-koca münasebetleri sonsuza kadar cennette devam edecektir.
Bu konuda gelen hadise göre cennetlikler, cennete otuz üç yaşlarında gireceklerdir. İbn-i Kayyim -Allah ona rahmet etsin- bu yaş hakkında şöyle demiştir: "Şüphesiz bu yaşta (otuz üç yaşta), görünen pek çok hikmetler vardır. Çünkü bu yaş, lezzetleri en iyi şekilde tatma yaşıdır.
Prekambriyen öncesinde (565 milyon yıldan önceki zaman) bitkilerden ilk olarak "Mavi - Yeşil algler, bir başka ayrı grup ise bakteriler ve mantarlar", yaratılmıştır. İlk yaratılan hayvanlar: Süngerler, solucanlar, yumuşakçalar, halkalı solucanlar ve eklembacaklılar gibi oldukça karmaşık canlılar yaratılmıştır.
konudaki sözleri şu mahiyettedir: Allah'ın ilk yarattığı ruh-ı müdebbirdir, bu da Hz. Peygamber (a.s.) bütün varlıkların hakikati, aslı, esası olarak ilk yaratılan ruhtur.
Âlimlerin büyük çoğunluğuna göre, ilk yaratılan varlık su, sonra arş, sonra da kalemdir.(bk. İbn Hacer, 6/289). hadis-i şerifinde de bu sıralamayı görmek mümkündür.
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri