Tövbe ettikten sonra Allah dilerse affeder, dilerse affetmez. Bunun için tövbemizin kabul şartlarına uygun olması gerekir. Şartlarına uygun olarak yapılan tövbeyi Allah affedeceğini bildiriyor. Tövbe edilmemiş olan günahlara gelince; bunlardan şirk asla affedilmeyecektir.
Onlar iki türlü günahlardır: 1- İçerisinde kul hakkı bulunan günahlar. 2- Şirk ve küfür ihtiva eden günahlar. Bu iki türlü günahlar şartlarına uyarak tövbe etmedikçe bağışlanmaz.
Kim Allah'a eş (ortak) koşarsa, doğrusu çok uzak bir sapıklığa sapmıştır. Allah kendisine eş koşulmasını affetmez. Bundan başka her şeyi fakat istediği kişi için affeder. Kim, Allah'a eş koşarsa, muhakkak haktan tamamen sapmış ve yalnızlığa düşmüş demektir.
Allah Teâlâ bütün günahları affedicidir, muhakkak ve hiç şüphesiz. Fakat bunun olabilmesi için bizim Allah'ın (CC) mağfiretine inanmamız, ondan ümidi hiç kesmememiz şartı vardır. Bu da iyilikleri de kötülükleri de küçük görmemek şuuruyla yaşamak ve hayatımızda bunu göstermekle olur.
büyük günahlar bulunmaktadır. Şirk koşmak Allah'ın en sevmediği en büyük günahlardandır. Şirk koşmak demek Allah'a ortak koşmak demektir.
İlgili 17 soru bulundu
İslam'da en büyük günah Allah'a şirk koşmaktır. Kuran'ı Kerim'in birçok ayetinde de Allah'ın şirk dışında tüm günahları affedebileceği yazar. Bu günahı işleyen kişilere ise müşrik denir. Dini yalanlayanlara ve ahiret gününe iman etmeyenlere ise münkir ya da kafir olarak tanımlanır.
Çeşitli hadis rivayetlerinde Allah'a ortak koşmak, adam öldürmek, ana babaya karşı gelmek, yetim malı yemek, faiz yemek, dürüst kadınları iffetsizlikle suçlamak, büyü yapmak, savaştan kaçmak, yalancı şahitlikte bulunmak ve ödenemeyecek miktarda borçlu olarak ölmek büyük günahların başında zikredilmiştir (Müsned, II, ...
Kur'an'da (Âl-i İmrân 3/90) iman ettikten sonra küfre saplanıp inkârda ısrar edenlerin tövbelerinin asla kabul edilmeyeceği belirtilir. Başka bir âyette (en-Nisâ 4/137) iman edip sonra inkâr edenler, sonra iman edip tekrar inkâr edenler ve nihayet inkârlarını arttıranların kesinlikle bağışlanmayacağı bildirilir.
1- Allah'a ortak koşmak. (En büyük günahtır. Bunu işleyen Kelime-i Şehadet getirmeli yeniden dine dönmelidir.) 2- Zina 3- Haram para kazanmak. 4- İçki ve benzeri uyuşturucu maddeler (sıvı gaz veya katı olabilir) kullanmak.
Hadis-i şerifte, “Her namazdan sonra, üç kere “Estağfîrullahel'azîm ellezî lâ ilâhe illâ huv el-hayyel-kayyûme ve etebü ileyh” okuyanın bütün günahları affolur” buyuruldu.
430 İbn Mâce, “Zühd”, 30. Tövbe, Allah Teâlâ'nın, günah işleyen insanların, işledikleri günahlar- dan kurtulmaları için onlara tanıdığı bir imkandır. İnsan ne kadar çok günah işlerse işlesin ümitsizliğe düşmemeli, Allah Teâlâ'nın ona tanıdığı bu imkandan yararlanmalıdır.
Şirk koşmak, haksız yere adam öldürmek, intihar etmek, savaştan kaçmak, zina ve livata yapmak, sihir yapmak; Nass ile belirtilmiş büyük günahlara örnektir.
Üç şey ise yapılan kabahatlere, işlenen günahlara kefaret, diğer üç şey ise kulun derecesini yükselten, kemale ve rızaya yaklaştıran şeylerdir.
Bu hususta Kur'ân-ı Kerîm'de şöyle buyrulmaktadır: “Allah katında (makbul) tövbe, ancak bilmeyerek günah işleyip sonra hemen tövbe edenlerin tövbesidir. İşte Allah bunların tövbelerini kabul buyurur. Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
İki ayette zina şirk ve adam öldürme gibi büyük günahlar arasında zikredilir.
Sadaka-i cariye sevapların en büyüğü olarak aktarılır ve kişilerin ölümünden sonra dahi sevap kazanmalarını sağlayan ibadet çeşitlerinden birisidir. Bu ibadet, içerisinde birçok maddeyi barındırır ve bunlardan birisini dahi yapan kişiler sadaka-i cariye ibadetini yerine getirmiş olurlar.
Kur'ân-ı Kerim'de; “Kim yaptığı haksızlıktan sonra tevbe eder, halini düzeltirse, şüphesiz ki Allah, onun tevbesini kabul eder. Çünkü Allah, çok bağışlayan ve merhamet edendir”14 buyurulur.
Bunun gibi zinanın mukaddemesi de bir nevi zina gibi tabir edilmiştir. Göz zinası, gayrimeşru cinsel ilişki gibi değildir. Göz zinası da haram olmakla beraber normal zina gibi aynı derecede bir günah değildir.
Ayrıca günaha tekrar dönmeme ve varsa hakları hak sahiplerine iade etmektir. Yüce Allah; şirki, cana kıymayı ve zinayı zikrettikten sonra her kim tövbe eder, iman edip salih amel işlerse Allah onun tövbesini kabul eder ve günahlarını sevaplara dönüştürür.
İhmal ve tembellik sebebi ile namazı vaktinde kılmayan kimse, bu namazı kaza etmekle namaz borcundan kurtulur. Namazı vaktinde kılmamanın vebalinden kurtulmak için ise kişinin tövbe etmesi gerekir (İbn Nüceym, el-Bahr, 2/85).
Tövbe etmek için abdest almak gerekir mi? Tövbe etmek için zaman, yer, aracı ve abdest şartı yoktur. Ancak bir seher vakti sabah namazı için kalkar, namazın ardından tövbe ederseniz, daha bir kabulü şayan olur. Tövbenizi sürdürmeniz için muhtaç olduğunuz enerjiyi de depolamış olursunuz.
Büyük veya küçük günah işleyen mümin, tevbe etmeden ölürse, Allah'ın dile- mesi altındadır. Allah, dilerse onu fazlı ve rahmetiyle affedip cennete koyar, dilerse ona cehennemde azap ettikten sonra cennete koyar. Allah'ın dünyada merhamet etmesi yanında kıyamet gününde de sürekli olan merhameti var- dır79.
Fâsık kavramı, dinî literatürde kâfir için kullanılmakla beraber daha çok açıktan gü- nah işleyen Müslüman için kullanılmaktadır. İslam hukuku açısından fâsık, tasarruf- larında yalan söyleme ihtimali olan ve töhmet altındaki kimsedir. Bu yüzden Kur'ân-ı Kerîm'de fâsığın haberinin araştırılması emredilmiştir.
Küçük günah: "Kulun bağışlanmasını dilediği, ısrarlı davranmadığı küçük suçlar ve kabahatler." şeklinde tanımlanır. Bunlar, ayet ve hadislerde büyük günah olarak belirtilmeyen, dünyevi ve uhrevi ceza öngörülmeyen günahlardır. Ancak bunlarda ısrar edilmesi durumunda büyük günah halini alacaktır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri