Dren boşaltmadan önce içerisinde kalan pıhtıları yok etmek için kablo kısmı sağılır. Drenin üzerindeki tıpa açılıp, içerisindeki sıvı kaba boşaltılır. Ardından tıpa kapatılırken önce dren sıkılır ve sıkılı bir şekildeyken bırakılmadan tıpası kapatılır. Sonra sıvının miktarı forma işlenir.
Silikon borunun ucundaki delikli kısım ameliyat alanına yerleştirilir ve deliksiz kısmı ise ya kesi hattından ya da ciltaltından geçirilen bir tünel aracılığı ile vücut dışına çıkartılır ve yerinden oynamaması için ciltten çıktığı kısma bir dikiş yardımı ile tespit edilir.
Peki dren takılırken veya dren çıkarılırken ağrı olur mu? Dren takılırken hastalar “genel anestezi” altında olduklarından bunu hissetmeleri mümkün değildir. Dren çıkarılırken ağrı olması genellikle hastanın ağrı eşiğiyle (ağrı hissetme derecesiyle), drenin kalibrasyonuyla ve drenin kalış süresiyle yakından ilgilidir.
Hasta ameliyattan çıkarken konulan dren erken dönemde olabilecek sızmaların vakumla dışarıya alınmasını sağlar. Dren çoğu zaman ameliyattan sonraki ilk 3-4 gün yerinde tutulur.
Bu işleme perkütan drenaj (kapalı boşaltım) adı verilmektedir. Gelişmiş ülkelerde bu işleme "iğne deliğinden ameliyat" adı verilmektedir. Cildinizdeki 1-2 mm kalınlıktaki bir delikten işlem gerçekleştirilmektedir. Bu nedenle de girişi deliğine dikiş bile atılmaz.
İlgili 32 soru bulundu
Göğüs tüplerinde dren hattının ucu tüp içerisindeki steril sıvı içinde en fazla üç cm olacak şekilde tutulmalı ve tüp doldu ise değişimi sağlanmalıdır (9, 10, 14, 16, 24).
Yaradan gelen akıntı rengi seröz olmalı ve 4 ila 6. gün akıntı kesilir.
Çoğu hastada karın bölgesine bir ya da iki adet dren konmakta ve bunlar birkaç gün ile bir-iki hafta arasında bu bölgede bırakılmaktadır. Bu şekilde iyileşme döneminde deri altında birikmesi muhtemel sızıntıların emilip dışarı alınması sağlanmaktadır.
Sadece tüp mide ameliyatında ve genel cerrahi ameliyatlarında değil birçok ameliyat şeklinde vücuda kontrol amaçlı dren yerleştirilmektedir. Bu dren kauçuk veya silikon bir boru olabilir.
Dren ve hasta güvenliği etkilenen hastaların ağırlıklı olarak majör cerrahi geçirmiş veya komplikasyon gelişmiş hastalar arasından çıkması, yoğun bakım şartlarındaki hastalarda gerçekleşmektedir.
İlk 5 gün antibiyotik ve ağrı kesici kullanılması önerilir. Dren taburcu olduktan 2-3 gün sonra çekilir. Bir hafta kadar daha yara pansumanla kapatılır. Bir hafta dolduktan sonra pansuman kaldırılarak banyo yapılabilir.
Yine hasta ve ameliyatın niteliklerine göre değişmekle birlikte ameliyattan sonra ortalama 1-3 gün içinde dren alınır. Özel durumlarda süre uzayabilir.
Sonuç olarak ürolojik açık cerrahide dren tıkanıklığı nadir olarak görülse de, özellikle eğitim vakalarında, kanama diyatezli olgularda ve büyük ürolojik ameliyatlardan, nüks ya da zor anastomotik cerrahilerden sonra olasıdır ve ciddi morbidite ve mortalite ile birlikte olabilir.
Dren çekilmesini takiben gelişen karın içi organ evisserasyonları, hasta ve cerrah açısından ciddi sıkıntılara yol açabilen ve acil cerrahi müdahaleyi gerektiren bir durumdur. Altta yatan etyolojik faktörler, hastaya ve/veya cerrahi tekniğe bağlı olarak incelenebilir.
Gerek açık gerekse kapalı ameliyatta bazı durumlarda karnın içine “dren” adı verilen bir tüp yerleştirilmesi gerekli olabilir. Dren yerleştirilmesindeki amaç, ameliyat sonrasında sızabilecek kan ve safra gibi sıvıların karın dışına alınması ve böylece bu sıvıların karın içinde birikmesini önlemektir.
Karın içi ameliyatlardan sonra yara yerinde gelişen kan birikmesi, enfeksiyon veya sıvı birikmesi sonucu karın kaslarının tam olarak kaynamaması nedeniyle oluşur. Hastanın yara iyileşmesini geciktirici hastalığının bulunması veya acil karıncerrahisi geçirmiş olması risk faktörüdür.
Dikişlerde meydana gelen zedelenmeler sonucunda vücutta oluşacak enfeksiyon vajinadan kötü kokulu akıntı gelmesine neden olabilir. Doğum sonrası süreçte birkaç hafta hafif kanama olması normaldir. İyileşme devam ettikçe kanama azalır. Doğum sonrası dikişlerde zedelenme olması kanama miktarını arttırır.
Drenaj vücut içindeki bir sıvının bir yerden diğer bir yere aktarılması ya da vücut dışına çıkarılmasıdır. Perkütan kelimesi de deriden ince bir iğne ile girilerek yapılan işlemi tanımlar. Perkütan drenaj genellikle hastanede yatan hastalara uygulanan tedavilerdir.
Ameliyat sonrası bu gazın tamamı boşaltılsa da bir kısmı karın içinde kalabilmektedir. Ameliyat sonrası ilk birkaç gün de bu kalan gaza bağlı olarak hasta ayağa kalktığında omuzlarında ağrı ve hassasiyet hissedebilmektedir. Bu durum geçici olup, vücut bu gazı yok edebilmektedir.
Çoğu zaman cerrahi dikişler 5-7 gün içinde yüzden, 10 gün içinde kafa derisinden, 7 gün içinde boyundan, 10-14 gün içinde gövde ve kollardan ve 14-21 gün içinde bacaklardan alınır. Cerrahi dikişler beklenenden daha yüksek bir gerilim altındaysa, dikiş alınma zamanı ertelenmelidir.
Ameliyat yerinde gerginlik olması, yabancı cisim bulunması, enfeksiyon eşlik eden olaylar, yaş, obezite, sigara kullanımı, bağışıklık sistemi ve yara iyileşmesini bozan ilaç ve tedaviler, karın içi basıcı artıran öksürük, kabızlık, ağır kaldırma gibi faktörler fıtık sebebi olabilir.
Drenin amacı ameliyat bölgesinde kalan kan ve vücut sıvılarının dışarıya atılmasıdır. Eğer drende dışarıya akma, kötü koku, kan artışı ya da renk değişikliği olursa mutlaka doktor bilgilendirilmelidir. Drenin 24 saatte bir boşaltılması gerekmektedir.
Dren Takibi ve Bakımı
Drenlerin 8 saatte bir kontrolü yapılmalıdır. Boşaltılan dren miktarı, dren kontrol defterine not edilmelidir. Herhangi bir kötü koku, dışarı kan akması, kan artışı, renk değişikliği durumlarında hemen doktora başvurulmalıdır.
Hemşirelerin tamamı aktif ve pasif dren takibi yaptıklarını ifade etmişlerdir. Hemşireler 10 dakika ile 24 saat aralığında değişen sıklıkta dren takibi yaptıklarını ifade etmişlerdir. Hemşirelerin en fazla zorluk çektiği durum hasta ve yakınları ile diğer sağlık elemanlarının drenleri kayıtsız olarak boşaltmasıdır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri