Ancak bazı bitkilerde hareket şekli olarak uykuya benzetilen davranışlar vardır.Bitkiler nasıl uyur? Bazı bitkilerde yapraklar gün batımı ile birlikte üst üste kapanır, gün doğumu ile birlikte yeniden açılır. Bu hareket uyku hareketine benzediği için botanik biliminde bu duruma “niktinasti” adı verilmiştir.
Tüm bitkiler geceleri karbondioksit salmaz. Bazıları aslında gündüzleri karbondioksit ve geceleri oksijen açığa çıkararak tam tersini yapabilirler. Burada fotosentez tarafından üretilen oksijen hapsolur ve gün içinde kaçamaz.
Kışın, hava cok soğuduğunda ağaçlar uyur. Erken ilkbaharda, ısı artmasıyla büyüme tekrar başlar. ilkbahar ve yaz başında, kuvvetli bir büyüme olur. Yaz aylarında, ağaç yüksek ısı nedeniyle uykuya geçer.
Küstüm çiçeği, günebakan (ayçiçeği) gibi bazı bitkilerin isimleri her dilde bu ilgiyi ifade eder. Bu bitkilerin yaprak veya çiçekleri gündüz güneşi takip etmekle kalmaz, geceleri de boyunlarını büker veya kapanırlar.
Frontiers in Plant Science dergisinde yayımlanan bir çalışmaya göre evet, ağaçlar da kendi gece-gündüz döngülerine sahip.
İlgili 25 soru bulundu
Ancak bazı bitkilerde hareket şekli olarak uykuya benzetilen davranışlar vardır.Bitkiler nasıl uyur? Bazı bitkilerde yapraklar gün batımı ile birlikte üst üste kapanır, gün doğumu ile birlikte yeniden açılır. Bu hareket uyku hareketine benzediği için botanik biliminde bu duruma “niktinasti” adı verilmiştir.
Bitkiler gündüzleri fotosentez, geceleri ›ş›k enerjisi olmad›ğ› zaman solunum yapar. Bitkiler gündüzleri solunum yaparken karbon dioksit al›r ve oksijen verir; geceleri ise oksijen al›p karbon dioksit verir.
Balıklar da uyur ama balıkların göz kapakları yoktur. Bu nedenle uyurken gözlerini kapatmazlar. Aslında balıkların uykusu bir çeşit dinlenme hâlidir. Uyurken balıkların birçoğu diğer zamanlara göre çok daha az hareket eder.
Doğada bitkiler güneş ışığı yardimi ile fotosentez yaptığı icin büyüme gündüz olur dedi ama akvaryumda ışığı gece yakarsak fotosentezi gece yaptığı için büyumede gece saatlerinde meydana geleceğini belirtti.
Hepimizin bildiği gibi ağaçlar güneş ışığı ile gündüzleri karbondioksiti oksijene çevirirler, buna da fotosentez diyoruz:) Geceleri ise tersine oksijen kullanırlar ve ortama karbondioksit salarlar.
Öncelikle pek çok uykuya gereksinim duyar ama her canlı kendine göre uyur. Örneğin insanlar genellikle gece saatlerinde 8 saat kesintisiz uyur. Bebekler günün büyük kısmını uyuyarak geçirir.
Bitkilerin çoğu bitki yaşadığı sürece büyümesini sürdürür. Bu özellik, sınırsız büyüme olarak isimlendirilir. da daha az bir zamanda tamamlarlar.
Bilinenin aksine birçok araştırma bitkilerle aynı odada uyumanın hiçbir zararı olmadığı yönünde sonuca ulaşmıştır.
Gerçek Ne? Bitkilerin sizin dediklerinizi anlaması veya sevginizi algılaması mümkün değildir. Bitkilerin müziğin türünü algılaması ve buna göre büyüme şablonlarının değişmesi de mümkün değildir. Evet; bitkilerin müzik dinletildiğinde veya konuşulduğunda daha hızlı büyüdükleri doğrudur.
Açık havada bitki bakıyorsanız akşamüstü sulama yapılabilir ama özellikle ev ortamı için en doğru zaman sabah erken saatlerdir. Güneş tepeye varmadan önce sulasanız iyi olur.
Tuzluluk toprak ortamında bitkinin suyu kolaylıkla almasını engelleyen durumlardan birisidir. Kök bölgesi çözelti ortamında tuz konsantrasyonunun artması ile bitkinin bu suyu alabilmek için harcamak zorunda kaldığı enerji miktarı da artar ve sonuçta tuzluluk arttıkça bitkinin su kullanımı azalır.
Bitkiler, köklerindeki kılcal emici tüylerle suyu ve suda çözünmüş halde bulunan mineralleri emer. Emilen su ve mineraller basınç farkı sonucunda bitkinin tüm organlarına ulaşır.
Bitkinin susuz kalıp kalmadığını anlamak için kontrol edebilecekleriniz; Yavaş yaprak büyümesi, Kahverengi ve kuru yaprak kenarları, Alt yaprakların sararması ve kıvrılması bitkinin susuz kaldığı anlamına gelir.
Balıklar sesleri bizim duyduğumuz titreşim frekansına göre duyarlar ama balık türleri arasında sese duyarlılık farklılık gösterir. Balıkların işitmesi titreşimin duyulmasının balığın bir cevap hareketi ile desteklenmesine bağlıdır.
Yaşamın kaynağı olan su, canlıların vücutlarında farklı yoğunluklarda bulunur. Bu, suyu tüm canlıların -su içinde yaşayanlar da dâhil- fizyolojik olarak kullandığı anlamına gelir. Evet, balıklar da su içer.
Böceklerin içerisinde bulunduğu derin dinlenme durumuna 'torpor' adı verilir. Bu, böceklerin sergilediği gerçek uykuya çok yakın bir davranış türüdür. Bilim insanları, araştırmalarını henüz sonlandırmamış olsalar da böceklerin bu süreçlerini uyku şeklinde tanımlamışlardır.
Bitkilerin bizimkilere benzeyen duyu organları, dokuları ya da sinir sistemleri olmayabilir, ama buna rağmen onlar gene de hisseder ve çevrelerinde olup bitenleri algılar. Tıpkı bizler gibi onlar da görür ve koklar. Hatta duyar, tat alır, teması hisseder, iletişim kurar, mutlu olur ve dans ederler.
Özetle: Bitkiler sadece ışığın olduğu durumlarda fotosentez yapabilmektedir; ancak canlı oldukları için sürekli solunum yaparlar. Fakat bir insanın veya evcil hayvanın oksijen tüketme hızı, bir bitkininkinden kat kat fazladır. Dolayısıyla geceleri bir bitkiyle uyumanın size hiçbir zararı yoktur, uyuyun gitsin!
Bitkiler yapraklarıyla solunum ve fotosentez; yaprak haricinde kalan gövde kısmıyla da solunum yaparlar. Yaprakların dökülmesi solunumu engelleyen bir unsur değildir. Ağaçların kabuklarında bulunan hücrelerde de solunum için mitokondriler bulunur ve solunum yapıp bitkiye gereken enerjiyi sağlarlar.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2025 Usta Yemek Tarifleri