TDK'ya göre estağfurullah kelimesinin üç anlamı vardır: İlk Anlamı: ''Allah'ım sen günahlarımı affet, beni bağışla.'' İkinci Anlamı: Teşekkür eden ya da yaptığı bir hatadan dolayı özür dileyen kişiye karşı nezaket gereği söylenen söz. Üçüncü Anlamı: Hayır, asla.
Kelime bir tövbe ifadesidir. Dini lügatte estağfurullah bağışlanma amacı ile Rabden af dilemek olarak tanımlanır. Türkçemizde ise ikram ve hürmet karşısında tevazu maksadı ile söylenir.
Farz namazların peşinden istiğfarda bulunmak sünnettir. Zira Hz. Peygamber (s.a.s.) selâm verip namazdan çıkınca üç kere istiğfarda bulunup “Allâhümme ente's-selâm ve minke's-selâm…” derdi (Müslim, Mesâcid, 135 [591]). Getirilen istiğfarla namazdaki eksiklikler için Allah'tan bağışlanma dilenmiş olur.
Arapça kökenli olan estağfurullah kelimesi, "Allah'tan af ve mağfiret dilerim" anlamına gelmektedir. Arapça'daki hali estağfirullah olup istiğfar kelimesinden türetilmiştir. Estağfurullah TDK anlamı ile Allah'a tövbe etmek, af dilemek anlamına gelir.
Diğer yandan Estağfurullah kelimesi istiğfar sözcüğünden türemiş şekilde gelmektedir. İstiğfar kelimesinin anlamı ise 'Allah'tan suçlarının bağışlanmasını dilemek, tövbe etme' üzerinden değerlendirilmektedir. Türkçe anlamı ile amaca uygun şekilde gündelik yaşamda kullanılabilen bir sözcüktür.
İlgili 25 soru bulundu
Bu nedenle istiğfar çekmek oldukça önemlidir. İstiğfar duası "Estağfîrullahel'azîm ellezî lâ ilâhe illâ huv el-hayyel-kayyûme ve etebü ileyh" şeklindedir. günde 70 kere istiğfar çekmek sünnettir.
Estağfurullah kelimesi Allaha istiğfar etmek ve Allah'tan af dilemek manasında kullanılan bir kelimedir. Estağfurullah kelimesi üç kez tekrar edildikten sonra Allahu Tealanın esmaları okunarak dua da esmaya sığınma hali bulunmaktadır. Esmalar hürmetine af ve mağfiret edilmeye niyet edilmektedir.
TDK'ya göre estağfurullah kelimesinin üç anlamı vardır: İlk Anlamı: ''Allah'ım sen günahlarımı affet, beni bağışla.'' İkinci Anlamı: Teşekkür eden ya da yaptığı bir hatadan dolayı özür dileyen kişiye karşı nezaket gereği söylenen söz. Üçüncü Anlamı: Hayır, asla.
Arapça söylenişi (okunuşu) "Estağfirullah" biçimindedir, fakat bu kullanım TDK'da doğru değildir. Çünkü dilimize yerleşmiş, Türkçeleşmiş halinin doğru kullanımı "Estağfurullah"tır.
İstiğfar, işlenen günahlardan ve hatalardan dolayı Allah'tan af ve mağfiret niyaz etmek demektir. Kur'ân-ı Kerîm'de işledikleri kötülüklerden pişman olup tövbe-istiğfarda bulunanlar övülmektedir (Âl-i İmrân, 3/135).
Sadece dili ile istiğfarda bulunmak yeterli değildir; niyeti ve amelleri de dilini doğrulamalıdır. Tövbenin en makbul olanı, günahtan kesin dönüş yapılarak, Allah'tan bağışlanma istenmesidir. Buna "nasûh tövbe" denir. "Allah'ım, şüphesiz ben sana tövbe ve istiğfar ediyorum." der ve namazını kılar.
el Cevab: -Estagfirullah bir deyim haline gelmiş. Bu kullanımda bir beis olmaz. Pardonla eşdeğer kullanılıyor.
En basit tanımla, Allah'a karşı işlediğimiz hata ve kusurlara karşı özür dilemektir. Özür dilerim Allah'ım. “estağfirullah!” Allah'ın en çok hoşnut olduğu zikir çeşidi kendisinden özür dilemektir.
Hadis-i şerifte, “Her namazdan sonra, üç kere “Estağfîrullahel'azîm ellezî lâ ilâhe illâ huv el-hayyel-kayyûme ve etebü ileyh” okuyanın bütün günahları affolur” buyuruldu.
Allah'a tövbe olsun, tam karşılığıdır. Allah'tan sakınma, hesabından çekinme içerir. Moda ve hatalı deyimle, 'Aynen öyle demek' değildir.
Bunu ikindi nemâzından sonra [tesbîhlerden ve düâdan sonra] yüz def'a okumalıdır. Abdestsiz okunabilir. Hadîs-i şerîfde buyuruldu ki, (Kıyâmetde, sahîfesinde çok istigfâr bulunanlara, müjdeler olsun!).
Buna göre bir tövbenin makbul olabilmesi için; işlenen günahı terk etmek, günah işlediğine pişman olmak, günahı bir daha işlememeye azmedip söz vermek, eğer işlenen günah kul haklarıyla ilgili ise bu durumda, hak sahibi ile helalleşmek, Allah'tan af dilemek gerekir.
Bu doğrultuda istiğfâr geçmişteki hata ve günahlardan dolayı pişmanlık duymayı ve Yüce Allah'tan bağışlanma talebini, tevbe ise gelecekle ilgili yönelişi, doğru işleri yapmayı ve hata ve günahlardan uzak durma kararlılığını ifade eder.
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor: ... Kim Tevbe-i İstiğfara Devam Ederse, Allah Ona Her. Darlıktan Bir Çıkış ve Her Hüzünden Bir Kurtuluş Yolu. Kılar ve Onu Hiç Beklemediği Yerden Rızıklandırır.
Anlamı ise “Bu ana gelinceye kadar benim elimden, dilimden, gözümden, kulağımdan, ayağımdan ve elimden bilerek veya bilmeyerek meydana gelen bütün günah ve hatalarıma tevbe ettim.” demektir.
“Estağfirullah. Estağfirullah. Estağfirullahe'l-azîm el-kerîm, ellezî lâ ilâhe illâ hüve'l-hayyü'l-kayyûmü ve etûbü ileyhi, tevbete abdin zâlimin li-nefsihî, lâ yemlikü li-nefsihî mevten velâ hayâten velâ nüşûrâ. Ve es-elühü't-tevbete ve'l-mağfirete ve'l-hidâyete lenâ, innehû, hüve't-tevvâbü'r-rahîm.”
Buhârî, Mevâkîtü's-salât, 37 [597]) buyurmuştur. İhmal ve tembellik sebebi ile namazı vaktinde kılmayan kimse, bu namazı kaza etmekle namaz borcundan kurtulur. Namazı vaktinde kılmamanın vebalinden kurtulmak için ise kişinin tövbe etmesi gerekir (İbn Nüceym, el-Bahr, 2/85).
İşte, Diyanet'in bu konuda verdiği o detaylar; "Tövbe edecek kimsenin iki rekât namaz kıldıktan sonra Allah'a hamd, Resûlüne (s.a.s.) salât ve selam getirdikten sonra tövbe ve istiğfar etmesi, akabinde de salavat ve hamd ile bitirmesi tövbenin adabındandır.
Eğer, beş vakit namazı tamam ise, felâha (cennete) kavuşacak, namazı noksan ise hâb-ü hüsranda (cehennemde) kalacaktır."
Allah'tan af talep etmek anlamında olan istiğfarı, Kur'an'da genelde kulun günah olarak nitelendirilen çirkin davranışından sonraki pişmanlığını ifade ederek günahının bağışlanması için Allah'a yalvarması, yakarması ve O'na iltica etmesi, yapılan bu tövbe ve istiğfarı Allah'ın kabul etmesini ise Allah'ın af ve ...
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri