Hz. Ali Bedir, Uhud, Hendek ve Hayber başta olmak üzere hemen hemen bütün gazve ve seriyyelere katılmış, bu savaşlarda Resûl-i Ekrem'in sancaktarlığını yapmış ve daha sonraları menkıbevî bir üslûpla rivayet edilen büyük kahramanlıklar göstermiştir.
Sıffin Savaşı, İslam'ı kabul edenler arasında yaşanmış olan anlaşmazlıktan dolayı ortaya çıkmıştır. İslam Tarihi için önemli bir yere sahip olan bu savaş oldukça kanlı bir şekilde geçmiştir. Sonuçları ise iki tara içinde oldukça ağır olmuştur.
Muâviye bin Ebu Süfyan
Sıffin Savaşı İslam tarihi açısından; Ali'nin Müslüman toplumundaki önemini iyice pekiştiren, Haricîler denen (sonradan Ali'yi öldürecek olan) grubun oluşmasına neden olan ve Emevî hanedanının yolunu açan önemli bir olaydır.
Hz. Ali Bedir, Uhud, Hendek ve Hayber savaşları başta olmak üzere İslamiyet'in erken dönemlerindeki hemen hemen bütün savaşlara katılmıştır.
İlgili 43 soru bulundu
Ali kültü etrafında şekillendiğine inanma hali var. Bu inanca göre Ali, Aleviliğin temel kurucu mürşidi ve piri oluyor. Alevi dedeleri de Hacı Bektaş Veli'nin soy şeceresi üzerinden kendilerini Ali soyuna bağlamakta sakınca görmüyor. Nitekim Anadolu dışında Aleviliğin Ali soyu olarak görüldüğü bir gerçektir.
Tüm eş ve cariyelerinden 14 erkek, 18 de kızı olduğu bilinen Hz. Ali'nin oğullarının çoğu ise Hicret'in 61. senesinde yapılan Kerbala Savaşı esnasında vefat etmiştir. Soyu ise Hasan, Hüseyin, Abbas, Ömer ve Muhammed ile devam etmiştir.
Sıffin Savaşı; İslam halifesi Hz. Ali ile Suriye valisi Muaviye arasında gerçeklemiş olan bir savaştır. İslam tarihinin en önemli olaylarından bir tanesi olan ve yaklaşık 3 ay boyunca devam eden bu mücadelenin en büyük muharebesi ise miladi takvime göre 26 – 28 Temmuz 657 tarihinde yaşanmıştır.
Hâricîler, itikadi veya fıkhi bir mezhep olarak sistemleşen bir oluşum değildir. Ancak Hz. Ali'den ayrılıp Harûrâ denilen yerde toplanan gurup arasında daha sonraları İbâzî adıyla bilinecek olan mezhebin öncüleri de yer aldığı için, İbâzî mezhebi Hâricî bir fırka olarak bilinmektedir.
Ali'nin hilâfeti. Osman bin Affan'ın öldürülmesinden sonra Müslümanların çoğu Ali'nin hilâfetini kabul etmişti. Hatta halife adaylarından Zübeyr bin Avvam ve Talha bin Ubeydullah da Ali'ye biat etmiş, fakat daha sonra onlar da öldürülen halifenin öcünü almak için Aişe'ye katılıp Ali'ye isyan etmişlerdir.
Ali kendi taraftarlarını şîa yanında evliya, asfiya, ashap (dostlar, arkadaşlar) gibi kelimelerle nitelemiştir (el-Fihrist, s. 223).
Abstract: Cemel ve Sıffin Savaşları Hz. Ali (35-40/656-661)'nin hilafeti sırasında Müslümanlar arasında meydana gelen iki önemli savaştır.
Şia; Hz. Ali'yi seven ve onun yolunu devam ettiren taraftarlarına verilen isimdir. Gadir-i Hum olayı, Maide suresinin 67. ayetinin nazil olması ile Allah'ın (c.c.) emir buyurduğu, Resûlullah'ın (s.a.a.), Hz. Ali'nin, kendisinden sonra tayin edilen imam olduğunu oradaki 124 bin sahabiye müjdelemesidir.
Hazreti Ali, Kufe'de, Harici Abdurrahman b. Mülcem tarafından zehirli bir hançerle sabah namazında yaralandı, aldığı yaranın tesiriyle 26 Ocak - bazı kaynaklara göre 28 Ocak- 661'de vefat etti ve Kufe'ye (bugünkü Necef) defnedildi.
ALİ'NİN (R.A.) AMR B. ABDUD'U ÖLDÜRMESİ
Hamza bin Abdülmuttalib ( y. 568 – 23 Mart 625), İslam Peygamberi Muhammed'in amcası ve süt kardeşidir. Abdülmuttalib bin Haşim'in on oğlundan biridir. Künyesi Ebu Umare ve Ebu Ya'la olup, lakâbı "Esedullah", yani "Allah'ın Aslanı"dır.
Haricilere göre Hz. Ali, Muaviye ve Sıffin savaşının tüm tarafları büyük günah işledikleri için dinden çıkmışlardır ve eğer günahlarından tövbe etmezlerse mürted (Dinden çıkmış) olmuş olduklarından öldürülmeleri gerekir. Bu düşünceyle de Hz. Ali'ye suikast düzenleyerek onu öldürmüşlerdir.
Günümüz Haricîleri
İbadiyye Hariciyye mezhebi kitlesel özellikle bugün Umman'da varlığını sürdürmektedir. Bu kolun kuzey Afrika ve doğu Afrika'ya yayılan mensupları Cezayir'de M'zab'ta, Tunus'ta Cerbe adasında, Tanzanya ve Zengibar'da yaşamaktadırlar.
Hâricîler, İslâm dünyasında ilk şiddet olayı olarak kabul edilen Hz. Osman'ın öldürülmesi olayını toptan üstlenmiş, Cemel, Sıffin ve Nehrevân savaşlarının patlak vermesinde etkin rol üstlenmişlerdir.
Şîʿa ve Alevî inancına göre Ali, Müslümanlar arasında ilk inanan, 'Kâbe'de dünyaya gelen tek insan'dır. Sünnî kaynaklara göre ise, Hatice'den sonra, ikinci müslümandır.
Aleviler, Muhammed'in son peygamber olduğuna, Ali bin Ebu Talib'in ise veliliğine (ya da imamlığına) inanırlar.
Haziran 656'da, bir grup isyancı Osman'ın evinin arkasından tırmanarak kapı muhafızlarından habersiz içeri süzüldü. Osman Kuran'ı okurken, isyancılar halifenin odasına daldılar ve kafasına darbeler vurdular ve Osman daha sonra 77 ya da 80 yaşlarında öldü.
Ali'nin ikinci evlilik yapmak istemesinin -kanaatimizce- en önemli bir sebebi Hz. Peygamber (asm)'in teşvik ettiği Müslüman neslin çoğalmasına katkı sağlamaktır. Hz. Fatıma'nın vefatından sonra yaptığı evlilikler ve bu evliliklerden doğan pek çok çocuğun olması, bunun bir göstergesidir.
Ebu Bekirin hanımıdır. Cenaze namazını da Ali (ra)ın isteği üzerine Ebu Bekir (ra) kıldırmıştır.
Sünni kaynaklara göre Ömer, Muhammed ile akrabalık bağını güçlendirmek için Ümmü Gülsüm ile evlenme isteğini Ali'ye beyan etti. Ali ise kızının ergenlik çağına ermediğinden ve kardeşi Cafer bin Ebu Talib'in oğluyla evlendirmek istediğinden bu isteğe karşı çıktı.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri