Bu durumda, vadesinde ödenmeyen alacağını kanuni yoldan tahsil etmek zorunda kalan bir alacaklı, ticari olmayan bir alacağı için ise halen azami yüzde 54 nispetinde bir faiz ile yetinmek zorundadır.
İcra inkâr tazminatının hukuksal niteliği gözetildiğinde asıl alacağın fer'isi niteliğinde olan faiz alacağı icra inkâr tazminatı hesabında dikkate alınamaz.
…” hükmü tesis edilmekte olup Yargıtay'ın yerleşik içtihatları uyarınca icra inkâr tazminatı asıl alacak ve işlemiş faiz toplamı üzerinden değil asıl alacak üzerinden hesaplanması gerekmektedir.
Faiz temerrüt tarihinden itibaren hesaplanır. Davacı dava dilekçesinde faiz istemiş olmakla birlikte faizin başlangıç tarihini göstermemişse, faiz dava tarihinden itibaren hesaplanır.
İlgili 32 soru bulundu
Tazminat faizi; Esas itibariyle bir haksız fiil sonucu doğan ve bir para alacağı olarak ifade edilen tazminat ödeme borcuna zararın gerçekleştiği tarihten itibaren yürütülen faizdir.
Dava tarihinden geriye dönük 5 yıllık süre ecrimisil istenilebildiğinden, işleyen her dönem için ayrı ayrı faiz istenilmesi de mümkündür. Davada faiz istenilmiş ama geriye dönük işleyen dönemler için bir talepte bulunulmamışsa dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir.
Zararın başladığı tarihten yargılama süresinin sonuna kadar oluşacak taraf zararlarının, karşılanmasını amaçlamaktadır. İİK.`nun 68 /son, 169/a-6 maddelerinde bu tazminatı talep için belirli bir süre koşulu öngörülmemiştir.
Bu mükellefiyeti yerine getirmeyen borçlu hakkında bir yıla kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir.
2- 6352 Sayılı Yasayla değişik İİK'nın 67/2. maddesindeki icra inkar tazminatı oranının % 40' dan % 20' ye düşürülmesi nedeniyle uygulanacak icra inkar tazminatı oranlarının takip tarihi itibariyle gözetilmesi gerekmektedir.
İcra-inkâr ve kötü niyet tazminatı 538 sayılı Kanunla 1965 yılında İİK'ya dâhil edilmiş, o tarihte asgari tazminat oranı % 15 olarak belirlenmiştir. Bu oran, 3493 s. K. ile 1988 yılında % 40'a çıkarılmıştır.
Buna göre; - Borçlunun itirazının haksız olduğuna karar verilirse, hükmolunun tutarın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, borçlunun icra inkâr tazminatı ile yükümlü tutulmasına karar verilir.
İcra inkâr tazminatının reddi, kısa kararda belirtilmeyip gerekçeli kararda belirtilmesi, usul hükümlerine aykırı olduğundan kararın bozulmasını gerektirir. İcra inkâr tazminatı, bir borçlunun icra takibine direnmesi veya icra işlemlerini engellemesi sonucunda alacaklıya ödenmesi gereken bir tazminat türüdür.
Sözleşme ile kararlaştırılmış olan faiz oranı icra takibine konu edilir. Sözleşme ile belirlenmemiş ise faiz oranı yıllık %9 olarak hesaplamaya dâhil edilir. Sözleşme ile belirlenmemiş ise faiz oranı yıllık %9'dur. Borç konusu ticari iş niteliğinde ise yıllık %16,75 faiz uygulanır.
Kanun icra takiplerinde borçlulardan yüksek faiz talep edilmesini sınırlamıştır. Alacaklıların icra takibinde yasal sınırların üzerinde yüksek faiz talep etmesi veya kanunca belirlenen faiz oranlarını ihlal etmek suretiyle anaparayı geçecek şekilde faiz talep etmesi hukuka aykırılık teşkil etmektedir.
Hukuk Dairesi. Özet: “İcra vekalet ücreti, harç ve takip giderleri” yönünden itirazın kaldırılmasına karar verilmelidir. Bu alacakların miktarını icra müdürü hesaplayacaktır. Asıl borcun feri kalemlerine ilişkin olarak icra inkar tazminatına hükmedilemez.
Kesinleşmeden icraya konulamayan ilamlardaki yargılama giderleri, vekalet ücreti, faiz, Kötüniyet Tazminatı, İcra İnkar Tazminatı gibi feriler de, hüküm kesinleşmeden icraya konulamaz.
Ecrimisil taleplerine kötü niyetli işgal anından itibaren kanuni temerrüt faizi işletilir. Yani burada dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi zorunlu değildir.
Yargıtay Kararı Ecrimisil istenen ilk dönemin ecrimisil miktarı saptanarak, sonraki yıllar için ÜFE artış oranı uygulanarak hesap edilir.
Ancak taşınmazın aynına ilişkin olmayan ecrimisil, müdahalenin meni yahut kira sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda verilen mahkeme kararlarının icraya konu edilmesi için kesinleşme zorunluluğu yoktur.
1475 Sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca, kıdem tazminatına, mevduata uygulanan en yüksek faiz uygulanmaktadır. Ancak faizin düzenlendiği ilgili hükümde, mevduata uygulanan en yüksek faiz konusunda özel banka ve kamu bankası ayrımı yapılmamıştır.
Kıdem tazminatının zamanında ödenmemesi durumunda faizin başlangıcı iş sözleşmesinin fesih tarihidir. Faiz temerrüt tarihinden itibaren işlemeye başlayacaktır. Söz konusu faiz yalnızca kıdem tazminatı için öngörülmüş olduğundan, bunun ihbar tazminatına uygulanması mümkün değildir.
Yasanın yukarda açıklanan 1.maddesinin uygulanması çerçevesinde, Bakanlar Kurulu'nun 08.08.1997 gün 97/9807 sayılı kararıyla yasal faiz ve temerrüt faizi oranları 01.01.1998 tarihinden geçerli olmak üzere yıllık %30'dan % 50'ye çıkarılmıştır.
İnkâr tazminatı İİK m. 67'de düzenlenmiştir. Söz konusu hükme göre, takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Tıpkı istisna içine girmeyen tüm genel mahkeme kararları ile icra mahkemesi kararları gibi, imzaya itiraz, borca itiraz gibi davalardan verilen hükümlerin kesinleşmesi gerekmez. Bir tazminat davasından çıkan hükmün infazı için kesinleşme beklemezsiniz, icra mahkemesi kararı da farklı değildir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2025 Usta Yemek Tarifleri