İdari yargıda kural olarak husumet idareye yöneltilir. Ülkemizde genel kabule göre, hasım idare kamu tüzel kişiliğine sahip olmalıdır. Bunların çoğu, Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakanlar, valiler gibi devlet tüzel kişiliğini temsil eden idari birimlerdir.
Bir dava, yargı yerinden aleyhine hukuki koruma istenen kişi ya da kişilere yöneltilir. Kendilerine dava (husumet) yöneltilen kişilere davalı (hasım) denilmektedir.
Derdestlik, medeni usûlde olduğu gibi idari yargıda da kamu düzenine ilişkin bir dava şartıdır. Buna göre, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebilir veya hâkim tarafından re'sen dikkate alınabilir.
Sözlükte "çekişme, cedel, delil ile karşı tarafa galip gelme" mânasına gelen hasm masdarından isim olan husûmet bir hukuk terimi olarak açılan bir davada davacı ile davalının mahkeme huzurundaki hukukî konum ve sıfatını, davaya taraf olma ehliyetini ifade eder.
Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, taraflardan birinin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatı yoksa, davanın esası hakkında bir karar verilemez; dava, sıfat yokluğundan (husumetten) reddedilir.
İlgili 27 soru bulundu
Husumet (sıfat) itirazı ilk itirazlardan değildir. Husumet dava şartlarından olup davanın her aşamasında hakim tarafından tarafların ileri sürmesine gerek kalmaksızın kendiliğinden dikkate alınır.
Hemen belirtelim ki; husumet konusu Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 187.maddesinde yer alan ilk itirazdan olmadığından davanın her aşamasında ileri sürülebilir.
HMK'nın 114/1-d maddesinde açıkça düzenlendiği üzere dava ve taraf ehliyeti dava şartlarındandır. Bu düzenlemeye göre husumet ya da başka bir deyişle taraf sıfatı dava şartları arasında sayılmamıştır.
Husumet itirazı mevcut bir davanın yanlış kişi veya kurum aleyhine açıldığına dair itiraz beyanını belirtir. Davacının veya davalının taraf sıfatına karşı husumet itirazı yapılabilir. Husumet itirazında bulunmak için mahkemeye bu konuyu anlatır bir dilekçe sunulması gereklidir.
Husumet İtirazı
Taraf sıfatının yokluğun ileri sürülmesi itiraz niteliğindedir; taraflarca yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi, mahkeme tarafından da re 'sen gözetilmelidir.
Dava sıfat yokluğundan (husumetten) reddedilir. Bir sübjektif hak kendisinden davalı olarak istenebilecek olan kişi, o hakka uymakla yükümlü (borçlu) olan kişidir (davalı sıfatı: pasif husumet ehliyeti).
İYUK'ta idari yargıda davaya müdahale kurumu düzenlenmemiştir.
İdarenin İcrai karar alma ya da resen yürütme yetkisine sahip olmadığı durumlarda örneğin idari sözleşmelerden doğan davalarda idare davacı durumunda da olabilir.
Dava sıfat yokluğundan reddedilir. Hemen belirtmek gerekir ki usul kanununda “husumet” olarak ifade edilen bir terim de bulunmamaktadır. Bir subjektif hakkı dava etme yetkisi (dava hakkı) kural olarak o hakkın sahibine aittir. Bu nedenle, o hakka ilişkin bir davada davacı olma sıfatı da o hakkın sahibine aittir.
Husumetten red kararı usule ilişkin bir karar olmayıp; davada taraf olarak gösterilenlerden birinin taraf sıfatının bulunmadığını belirleyen esasa ilişkin bir karardır.
İdari yargıda husumet, davalıya ilişkin bir kavramdır. İdari yargıda davalı genellikle dava konusu idari işlemi tesis eden ya da idari eylemi gerçekleştiren idaredir.
Vesayetin görüldüğü mahkemeye dilekçe ile başvurmasınız yeterli.
Sıfat, kendisi lehine veya aleyhine dava açılan kimselerin, dava konusu olan maddi hukuk ilişkisinde hak sahibi veya mükellef olarak yer alıp almadığı, maddi hukuk ilişkisine katılıp katılmadığı veya hâlâ bu hak veya borcun sujesi, tarafı olup olmadığının tespitidir[1].
Bulunduğunuz yerdeki adliyeye gidip oradan ilgili mahkemesine gönderilmek üzere bir dilekçe yazmanız gerekir. Posta masrafı ve pul yatırıp ön bürodan havale alıp hukuk veya ceza birimine ön bürosuna götürüp vermeniz yeterlidir.
- Hukuki yararın bulunmaması... vekalet ücreti maktu ücreti geçmemek üzere verilir. nedeniyle red kararı verilen davalarda vekalet ücreti maktu ücreti geçmemek üzere verilir.
İl müdürlüklerinin işlemine karşı valilik davalı olur. İlçe müdürlüklerine karşı kaymakamlık davalı olur. Örneğin İl Milli Eğitim Müdürlüğünün bir işlemine karşı valiliğe, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün işlemine karşı kaymakamlığa karşı dava açılır.
İdari yargıda dava hiç hasım gösterilmeden, ya da yanlış hasım gösterilerek açılmış da olsa bunun davaya herhangi bir olumsuz etkisi yoktur. Zira dava dilekçesi yargı yerince tespit edilecek gerçek hasma tebliğ edilecektir.
Tanıkların Davalı İşveren İle Devam Eden Davasının Olması
Şayet tanık ile davalı işveren arasında devam eden bir yargılama söz konusu ise bu durumda tanık ile işverenin husumetli olduğu kabul edilecektir. Böyle bir durumda tanık olarak beyanda bulunan kişinin beyanlarına tek başına itibar edilmeyecektir.
(1) Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. (2) Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır. (3) Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir.
Derdestlik; mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nda (HUMK) ilk itiraz olarak düzenlendiği hâlde, 6100 sayılı HMK'da dava şartı olarak kabul edilmiştir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri