Romantizme ihtiyaç duyduğu kuramı sunan Hugo, romantik ekolün kurucusu ve önderi olur.
Fransa'da romantizm Rousseau ve Mme de Stael'i okuyan ve Chateaubriand'ı ustaları sayan kuşağı temsil eder. Romantizm Lamartin, sanatta özgürlüğü savunan Hugo, Vigny, Musset kendini kabul ettirdi ve Nerval, Gauter, P. Borel gibi sanatçıları etkiledi.
En önemli gelişmeyi 1790‐1850 döneminde yaşadı. Klasizme karşıt olarak ortaya çıkan romantizm; yabanıllık, çekicilik, duygusallık, aşırılık, düşsellik konularını işledi ve dramatik olarak betimlemeye çalıştı.
Romantizm, Aydınlanma Çağı'nın rasyonalizm ve bilimsel yaklaşımlarına karşı bir tepki olarak ortaya çıkmıştır. Bu akım, duygusal tepkileri, doğanın güzelliğini, doğaüstü ve fantastik unsurları ön plana çıkarırken, aşk, doğa, özgürlük, bireysellik gibi tamaların yanı sıra duygusallığı da işlemiştir.
İlgili 26 soru bulundu
Romantizm, 19.yüzyılın başlarından itibaren ortalarına kadar devam eden Avrupa'da egemen olmuş bir sanat akımıdır. Romantizm akımı, Fransız İhtilali, eşitlik ve özgürlük ilkelerinden beslenir. Aynı zamanda bu akım duygu ve düşünceleri ön planda tutar.
Klasizme tepki olarak doğan romantizm akımı, diğer bir ifadeyle coşumculuk olarak bilinmektedir. 18. yüzyılın ortasında çıkan bu akım duygu ve hayali ön plana çıkaran bir yapıya sahiptir.
ROMANTİZMİN BAŞLICA ÖZELLİKLERİ
* Klasik edebiyatın kural ve şekilleri bırakılır. * Konular eski Yunan ve Latin edebiyatı yerine Hıristiyanlıktan tarihten ve günlük yaşamından alınır. * Akıl yerine duygulara ve hayallere önem verirler. * Sanatçılar eserlerinde kendi kişiliklerini gizlemezler.
Coşumculuk adıyla da bilinen romantizm akımı, duygu ve hayalin ön plana çıktığı bir akımdır. Fransız ihtilali, eşitlik, özgürlük gibi ilkelerden beslenen romantizm akımı, o dönemde yaşanan olayların zemin hazırlaması sayesinde ortaya çıkmıştır.
Coşumculuk adıyla da bilinen romantizm akımı, duygu ve hayalin ön plana çıktığı bir akımdır. Fransız ihtilali, eşitlik, özgürlük gibi ilkelerden beslenen romantizm akımı, o dönemde yaşanan olayların zemin hazırlaması sayesinde ortaya çıkmıştır.
Romantizm akımı değişik ülkelerde değişik biçimlerde ortaya çıkmıştır. İngiliz edebiyatında daha çok şiirde kendini gösterir. İngiliz şiirinde kalın bir çizgide kendini gösteren romantizmin bu çizgideki ilk ismi William Wordsworth'tur.
Romantizm akımı, 1800'lü yıllarda Klasizme tepki olarak ortaya çıkmıştır. Klasizmdeki akıl ilkelerinin aksine duygu ve hayal gücünü ön plana çıkaran bir akımdır. Bu akımın ortaya çıkmasındaki diğer önemli etken ise Fransız İhtilali olmuştur. Bu nedenle, katı kuralları yerle bir eden bir isyan niteliği taşımaktadır.
Romantizm, genellikle Klasisizm ile karakteristik olarak bağdaştırılan rasyonellik, idealleştirme, denge, uyum, düzen gibi temel düşünsel öğelerin bir reddedilişini içerir. Ayrıca 18. yüzyıl rasyonalizmi ve fiziksel materyalizm başta olmak üzere Aydınlanma düşüncesine karşı eleştirel bir nitelik taşır.
Fransız edebiyatında Flaubert ile Zola'nın yanı sıra Honore de Balzac, Stendhal, Rusya'da Lev Tolstoy, İvan Sergeyeviç Turgenyev, Dostoyevski, İngiltere'de Charles Dickens ve Anthony Trollope, Amerika'da Theodore Dreiser, Ernest Hemingway, John Steinbeck İrlanda'da James Joyce realizmin önemli temsilcileridir.
Victor Marie Hugo (Fransızca telaffuz: [viktɔʁ maʁi yɡo]; 26 Şubat 1802, Besançon - 22 Mayıs 1885, Paris) Romantizm akımına bağlı Fransız şair, romancı ve oyun yazarı. En büyük ve ünlü Fransız yazarlardan biri kabul edilir.
Klasizme karşı tepki olarak Doğan bu önemli akım, özellikle duygu ve düşünce ile beraber hayali ön plana çıkarmıştır. Bunun etkileri ise günümüzde hala birçok önemli roman, hikaye ve benzeri gibi sanat alanlarında değerlendiriliyor. Çünkü romantizmin özünde insancı bir etki var ve duygusallık önemli yer taşır.
İlk kez İngiliz yazar William Hazlitt tarafından Fransız Edebiyatı'nda kullanılan “roman” kelimesinden türetildiği var sayılan “romantik” sözcüğünün, eski çağlara özlem duyan ve doğaüstü öğelere yer veren edebi eserler için kullanıldığı sanılıyor. 1800 ve 1850 yılları arasında sosyal ve siyasi düzene, doğanın bilimsel ...
Romantizm akımı, Batı edebiyatlarının özellikle 18. yüzyılın başlarından 19. yüzyılın ortalarına kadar olan dönemini etkisi altına almış, isyankâr yapısından lizlenen özgürlük söylemiyle, edebiyatın yanı sıra toplumsal yaşama da geleneksellikten arınma fırsatı tanımıştır.
XVIII. yüzyıl sonunda başlayan, yarım asırlık dönemde Avrupa'yı etkileyen ve dünyaya yayılan sanatı, edebiyatı, felsefeyi, müziği içine alan bir akımdır.
Realizm, (gerçekçilik) bir sanat akımı olarak, kendisinden önce doğmuş olan romantizme bir başkaldırı olarak ortaya çıkmıştır.
Klasisizm akımının öne çıkan temsilcileri; François de Malherbe, Pierre Conhielle, Jean de La Fontaine, John Milton ve Moliere olarak ifade edilebilir.
Romantizm, on dokuzuncu yüzyılın büyük bölümünde hüküm sürmesine rağmen, 1780 ile 1850 arasında gelişen sanatsal bir harekettir. Romantiklik sanat, bireyciliği, duyguyu, doğal güzelliği ve hatta politik ideolojileri vurgular.
Felsefi Romantizm, evrenin tek bir birleşik ve birbirine bağlı bir bütün olduğunu ve yalnızca nesnel cansız madde değil, değerler, eğilimler ve yaşamla dolu olduğunu savunur. Romantik görüş, akıl, nesnellik ve analizin gerçekliği bağlantısız cansız varlıklara bölerek kökten tahrif ettiğidir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri