Kişiye pozitif bir bakış açısı kazandırır. Deneyimlerden alınan zevkin artmasını sağlar. Fiziksel olarak daha sağlıklı hissettirir. Zorluklarla daha kolay başa çıkabilmeyi sağlar.
Şükür¸ kulun Allah'a yaklaşmasını ve rızasını kazanmasını sağlar. 2. Şükretmek nimetin Allah'ın lutfu ile olduğunu itiraftır ve nimete mukabil hizmet etmektir. 3. İnsan kendisine verilen nimetlerin değerini anlar¸ nimeti verene şükrederek mutlu olur ve hayatından zevk alır.
Şükretmek zihinsel ve fiziksel refahı etkiler. Pozitif psikoloji ve ruh sağlığı araştırmacıları son yıllarda şükran ve sağlık arasında ezici bir bağlantı kurmuştur. Şükran günlüğü tutmak daha az strese neden olur, uyku kalitesini artırır ve duygusal farkındalık oluşturur (Seligman, Steen, Park ve Peterson, 2005).
İnsanın yaşamındaki en önemli amaç, mutluluk arayışıdır. İnsanın mutluluğu da pozitif psikolojinin amacıdır. Şükretmek iyi olma, hayat memnuniyeti ve mutlulukla bağlantılıdır. Şükür ile ilgili yapılan çalışmalarda şükran hissi arttıkça, ruh halinin olumlu duygularla geliştiği görülmüştür.
Kur'an-ı Kerîm'de peygamberlerin rablerine şükrettikleri ifade edilir. Bir âyette de, Allah'ın şükredenlere nimetini artıracağı belirtilmektedir. Kendisine küçük bir iyilik yapan kimseye bile vicdanen bir teşekkür borcu hisseden insanın, bütün nimetleri ikram eden rabbine karşı şükürden uzak kalması düşünülemez.
İlgili 41 soru bulundu
Şükür, hem eldeki nimeti yok olmaktan kurtarır, hem de yeni nimetlere kavuşturur. Kıymetli şeyler ekseriya az olur.
📌Elindeki nimetleri verenin farkında olarak şükretmek kulluğun bir şartıdır. ➡ Bakara suresi 152. ayet-i kerimede yüce Allah şöyle buyuruyor: "Artık siz beni anın ki ben de sizi anayım. Bana şükredin, nankörlük etmeyin!" ➡ Zengin-fakir her insan Cenab-ı Hakk'ın verdiği nimetler sayesinde varlığını devam ettirebilir.
- Şükür, nimetlerin hakikî sahibi olan Yüce Yaratıcı tarafından, bu nimetlerin karşılığında istenmiş bir fiyat olduğu için şükrediyoruz. Yaratılışımızda var olan teşekkür duygusu, Yaratıcı'nın bunu istediği için fıtratımıza koyduğunun göstergesidir.
Allah'ın hiç kimsenin şükrüne ihtiyacı yoktur.
İşte bu vesilelerle Hakk'ın isim ve sıfatlarının tecellilerine aynadarlık ve muhataplık gibi çok şerefli bir makama yükselen insanoğlunun, bu iyiliklere karşı teşekkür etmesi, kendisini gerçek insanlık makamına yükseltir.
Şükür etmek; verilen nimetlerle, sevdiklerimizle, kendimizle, çevremizle, yaşadıklarımızla, bedenimizle, elimizdekilerle barışık olma ve mutlu olma halidir. Arapçadan dilimize geçen “şükretmek” kelimesi, Türkçe anlam olarak ise “Allah'a duyulan minneti ifade etmek, ikram edene minnet duymak” anlamına gelir.
İnsan, başına gelen musibeten dolayı şükretmesi gerekir. Ayrıca her şükür bir hamddir. Şükretmek, sabretmenin bir alameti olduğu gibi Allah'tan gelen her şeye razı olmanın göstergesidir. Bu bakımdan gelen hastalıklara şükretmek de kulun Rabbine teslimiyetinin ve onun rızasından başka bir şeyi gözetmediğinin delilidir.
Şükür, daha çok, nimete karşı yapılır.
Hamd etmekte ise medih manası daha hâkimdir.
elhamdulillah allaha tesekkurdur. sen de neye inaniyorsan ona tesekkur et. thanks money, my darling so thanks for your ass, tesekkurler gunes ... boyle boyle turet iste. kolay gelsin. cok sukur ya rab !
ibâdetik: Allahım! Seni anıp zikretmek, nimetine. şükretmek, sana lâyık ibadet etmek için bana yardım.
Şükür, İslam dinindeki en önemli kavramlardan biridir. Allah'ın kulları için yarattığı nimetler ve lütufları için minnet duymaya şükretmek denir. Nankörlük ile zıt anlamlı olan şükür, teşekkür etmek anlamında da kullanılır.
Fiilî şükürse; o nîmetleri Allâh'ın râzı olmadığı işlere âlet etmemek, bilâkis onları Allâh'ın arzu ettiği şekilde kullanarak rızâ-yı ilâhîye vesîle kılabilmektir. Rızâ-yı ilâhî ise, insanın kavuşabileceği nîmetlerin en büyüğüdür.
O zaman Allah Teâlâ da nimetlerine karşı nankörlük etmeyen, kendisini unutmayan bu şükredici kuluna merhamet eder, ona olan nimetlerini daha fazla artırır, dualarını kabul eder, onu sıkıntılardan kurtarır.
Allah İman Edenleri Sever
Ancak Allah'ın kafirleri sevmediği¸ ayetlerde bildirilmektedir.
Bu sebeple, şükür için kullanılan “vacip” kavramı da farz manasına gelir. Lütufları sayıya sığmayan, nimetlerinin arkası kesilmeyen Rabbimiz'e karşı şükretmek, her Müslümana farzdır.
Müfessir Hamdi Yazır, şükür hakkında "Şükür, geçmiş olan bir nimete kavlen, fiilen veya kalben Mün'imini tazim ile mukabele etmektir. Sadece fiilen veya kalben yapılan şükür ne medihtir ne hamd. Lâkin lisan ile kavlen yapıldığı vakit hem hamd hem medih olur ve bu hamd şükrün başıdır.
Şükür, daha çok verilen nimetlere, yapılan iyiliklere karşı bir teşekkür ifadesi olurken hamd, her zaman ve her durumda en güzel övgülere lâyık olan Yüce Allah'ı tazim ile yâd etmek, O'nun yüceliğini, Rab oluşunu, verenin de alanın da O olduğunu itiraf etmektir.
büyüğü gelmediği için şükredilir. uğratma” şeklinde dua etmiştir (Tirmizî, 3502). şükretmelidir. musibetten daha selamete çıktığına şükretmelidir.
1. “Şükür”, verilen nimetin farkına vararak, nimeti verene, sözlü, filî ve kalbî olarak saygı duymak, onu överek ona inanıp buyun eğmektir7. 2. “Şükür”, verilen nimetin kıymetini bilip nimeti vereni, övmektir8”. 3. “Şükür”, verilen nimeti hatırlayarak, nimeti vereni sadece dil ile öv- mektir9 .
Bütün medih türlerini içeren, sevgi ve tâzimle Allah'a yönelen övgü ve şükür anlamında bir terim. Elhamdülillâh cümlesinin kısaltılmış şekli.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri