Alerji vücudumuzda bulunan antikorların, başkaları için zararsız olabilecek maddelere karşı savaş açması ve reaksiyon oluşturmasıdır. Bu maddeler toz, besinler, solunum yolu ile alınan maddeler, polen, akarlar ve hayvan tüyleri olabilir. Alerji her yaş gurubunda görülebilir.
Alerjik reaksiyonlar bağırsakta, deride, sinüslerde, hava yollarında, gözlerde ve burun pasajlarında oluşabilir. Diğer durumlar için alerjik reaksiyonlar farklılık gösterebilir. Örneğin saman nezlesi, soğuk algınlığına benzer tahrişler yaratır, ancak nedenleri farklıdır.
En tehlikeli reaksiyon ise 'anafilaksi' adını verdiğimiz reaksiyondur. Aniden başlayıp ölüme neden olabilir. Eğer alerjen soluduğunuz bir şey ise gözleriniz, burun ve solunum sisteminiz etkilenir.
Alerji, bağışıklık sisteminin bir maddeyi zararsız olsa dahi yanlışlıkla tehlikeli olarak algılamasıyla başlar. Bağışıklık sistemi, bunun üzerine bahsi geçen alerjen madde için antikorlar üretir.
İlgili 30 soru bulundu
Alerjiler Ömür boyu sürer mi? Uygun şekilde tedavi edilmeyen alerjik hastalıklar kronikleşebilir ve tedavisi daha güç hale gelebilir. Çünkü alerjinin etkilediği doku yeniden ve farklı bir şekilde yapılanmaya gider. Bunun sonucunda astım, kronik bronşit, kronik ürtiker, sinüzit gibi hastalıklar görülebilir.
Tanıda cilt testi (Prick test) ve kan testi kullanılır. Cilt testinde en sık karşılaşılan alerjenler kullanılır, kişinin verdiği cilt reaksiyonu ölçülür, kan testinde ise vücudun oluşturduğu IgE antikorunun kandaki düzeyi ve belli bir madde veya maddelere karşı alerjik belirtiler varsa spesifik IgE düzeyi ölçülür.
Alerjik bir reaksiyon değişen sürelerde sürebilir. Alerjik reaksiyon tipik olarak birkaç saatten birkaç haftaya kadar sürebilir. Alerjeninize uzun süre maruz kaldıysanız, alerjik reaksiyonunuz genellikle daha uzun sürer. Bir alerjik reaksiyonun semptom süresi ayrıca alerjene ve yanıtınızın ciddiyetine de bağlıdır.
Ayrıca, tedavi edilmeyen alerjik rinit, sinüzit, kulak enfeksiyonları, uyku bozuklukları ve baş ağrısı gibi komplikasyonlara neden olabilir. Ayrıca, uzun süreli burun tıkanıklığı, kronik sinüzit, horlama ve hatta uyku apnesi gibi solunum problemlerine de yol açabilir.
Alerjik deri hastalıkları, günümüzde aşırı şehirleşme, olumsuz çevresel faktörlerin hızla artması, doğal beslenmeden giderek daha fazla uzaklaşılmasına bağlı olarak çocuktan yaşlıya kadar her yaş aralığında daha sık görülmektedir.
STRES VE ÜZÜNTÜYE DİKKAT!
Yaşanan üzüntü ve stres kişinin bağışıklık sistemini zayıflatırken kişiyi alerjenlere karşı savunmasız bırakabiliyor ve alerjik astım şikayetleri ortaya çıkıyor.
Stres alerjiyi tetikleyen bir durumdur. Alerjik reaksiyonların artmasına sebep olabilmektedir.
Alerjik bir reaksiyon tipik olarak burun, akciğerler, boğaz, sinüsler, kulaklar, mide ya da ciltte oluşan semptomları tetikler. Bazı insanlar için alerjiler astım semptomlarını da tetikleyebilmektedir. En ciddi vakalarda, anafilaksi (alerjik şok) adı verilen hayatı tehdit eden bir reaksiyon meydana gelebilir.
Alerji Anında Ne Yapmalı? Hasta, böyle bir durumda hemen hastaneye götürülmelidir ya da derhal ambulansa çağrılarak yatar durumda ayakları yükseltilerek ambulans beklenmelidir. Hekim kontrolünde ilaç uygulanarak acilen adrenalin uygulanmalıdır. Yanı sıra duruma göre hastaya sıvı ve oksijen de verilebilmektedir.
Toplumumuzda besin alerjisine en sık yol açan besinler inek sütü, yumurta akı, fındık, fıstık, ceviz, mercimek, buğday ve ettir. Daha az sıklıkla soya, nohut ve balık da alerjiye neden olabilir.
Çünkü vücut dış ortamda daha önce etkilendiği maddelere karşı devamlı aynı reaksiyonları göstermeye devam eder. Bundan dolayı alerji hastalığının tam anlamıyla kaybolması mümkün değildir ancak yaşam standartlarını iyileştirecek şekilde kontrol altında tutulması mümkündür.
Alerji belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterir. Alerjinin şiddeti de belirtiler üzerinde etkilidir. Kaşıntı, burun tıkanıklığı, sık hapşırma, kronik öksürük, nefes darlığı veya hırıltı, vücutta döküntü veya şişlik belirtiler arasında sayılabilir.
Alerji tedavisine geç kalınması ciddi sonuçlara sebebiyet verebilir. Kaşıntı eğer ciddi boyutlarda şiddetliyse, mutlaka bir uzmana gidilmelidir. Alerji için hastanelerin dermatoloji (cildiye) bölümüne başvurulmalıdır.
Akut ürtiker besinler ya da ilaçlara bağlı alerjik reaksiyonlar ve enfeksiyonlar sırasında ortaya çıkabilir. Genellikle 2-3 hafta içerisinde kendiliğinden geçer. Kronik ürtiker hastalarının ancak %25'inde şikayetler dış etkenlere bağlı olarak gelişmektedir.
Zeytinyağı, üzüm çekirdeği, ısırgan tohumu, ve çörek otu karışımının da alerjiye çok iyi geleceğini söyleyen Kunak, karışımı on beş gün beklettikten sonra süzüp kaşınan bölgeye sürülmesi gerektiğini açıkladı.
Yoğurt içerdiği probiyotikler sayesinde hem bağırsak florasını hem bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. Bağırsak florasını düzenlediği için kolon kanseri riskini düşürmekte, bağışıklığı güçlendirdiği için alerjik hastalıklara karşı direnci arttırmaktadır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri