Bal, ayrıca yara ve yanık tedavisinde de kullanılmaktadır. Arı zehri ise özellikle kas-iskelet sistemini etkileyen bazı nörolojik (MS, ALS, parkinson hastalığı vs) ve romatizmal rahatsızlıklarda görülen kas-eklem sorunlarında ve miyalji, fibromyalji, artralji, nevralji gibi ağrılı durumlarda kullanılmaktadır.
Bir arı sokması, bilinenin aksine yalnızca zehrini bırakmaz. Arı sokması faydaları incelendiğinde; anti-enflamatuar ve ağrı azaltıcı maddelerle birlikte, ortaya çıkan karışımda yaklaşık 18 ila 20 doğal olarak oluşan antibiyotik ve antiviral bulunabildiği görülür.
Bağışıklık sistemi üzerinde de olumlu etkileri olan arı zehri, bağışıklık yanıtını artırabilir ve bağışıklık sistemini düzenleyebilir. Bu, vücudun hastalıklara ve enfeksiyonlara karşı daha etkili bir şekilde savaşmasına yardımcı olur. Cilt sağlığına gelince, arı zehri antioksidan ve antimikrobiyal özelliklere sahiptir.
Annede herhangi bir alerji mevcut değilse ve fazla toksik özelliği olan bir arı cinsi değilse arı sokması sizlerde zarar meydana getirmez. Ancak alerjiniz varsa veya çok zehirli olduğu bilinen bir arı tarafından sokulduysanız derhal en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalısınız.
Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Yönetmeliği, bal, polen, propolis ve arı sütünün özellikle 'bağışıklık sistemini destekleyici' olarak, arı zehrinin ise özellikle 'kas-iskelet sistemi' sorunlarına' karşı kullanılabileceğine işaret eder” dedi.
İlgili 35 soru bulundu
Bal, ayrıca yara ve yanık tedavisinde de kullanılmaktadır. Arı zehri ise özellikle kas-iskelet sistemini etkileyen bazı nörolojik (MS, ALS, parkinson hastalığı vs) ve romatizmal rahatsızlıklarda görülen kas-eklem sorunlarında ve miyalji, fibromyalji, artralji, nevralji gibi ağrılı durumlarda kullanılmaktadır.
Arı zehrinin vücuda verilmesi bağışıklık sistemini güçlendirerek, hastalığın olumsuz etkilerini azaltır. Diğer bir yolda arı zehri içeren kremlerin ilgili bölgelere sürülerek kullanılması şeklindedir.
Aksi takdirde vücudunuzda alerjik reaksiyon oluşma ihtimali artar. Çünkü zehirli iğne derinin altında ne kadar kalırsa vücudunuza o kadar zehir yayılır. Bu durum fazla ağrılı ve acılı olur.
İdrar: Arı sokmasına karşı sokulan bölge hemen idrarla ıslatılmaktadır. Yaban arısı sokmasına karşı toprak idrarla karıştırılarak yaraya sürülmektedir (Carmen, 1995). Trakya bölgesi ve Balkan göçmenlerinin yaşadığı diğer yörelerde idrardaki amonyağın arı zehirinin etkisini azaltacağı düşüncesi hâkimdir.
Arı zehri; hyaluronik asit, fosfolipaz A2 molekülü, dopamin, seretamin, hitamin ve nor adrenalin bakımından zengindir. Hyaluronik asit, iki sağlıklı hücreyi birbirine bağlar. Özellikle cilt sağlığı bakımından çok önemli bir maddedir.
Bazı kişiler ise arı sokmasına karşı orta derecede alerjik reaksiyonlar geliştirebilir. Bu reaksiyonlarda sokma bölgesinde daha belirgin şişlik ve kızarıklık olabilir. Ayrıca genel bir rahatsızlık hissi, halsizlik ve hafif ateş de görülebilir.
Arı sokmasına bağlı sadece ciltte alerjik reaksiyon belirtisi görülmüşse ilerde ciddi alerjik reaksiyon gelişme riski düşüktür. Sadece ciltte alerjik reaksiyon gelişenlerden 10 kişiden birinde ilerde kalbi ve solunumu etkileyen reaksiyon gelişme riski vardır.
Arı sokması, iğnenin hacminden dolayı vücutta hemen hissedildiği için insanlar bunu anında fark edebiliyor. Acı hissedildiği anda ise ilk yapılması gereken, iğneyi vücuttan hızla çıkarmak! Çünkü aksi takdirde deride kalan iğne, venom adı verilen arı zehrini vücuda pompalamaya devam ediyor.
İşçi arılarda yumurta koyma organı değişikliğe uğrayarak savunma iğnesi halini almıştır. Bu iğneye bağlı zehir kesesinden salgıladığı zehir, omurgasız hayvanların çoğu için öldürücü, insan ve diğer omurgalılar için acı verici, bazı hallerde de öldürücü özelliğe sahiptir.
Eşek arıları ağızlarındaki dişleriyle ısırır. Ancak zorda kaldığı vakit iğnesini batırır. Bu iğne zehirlidir. Sokması çok ağrı veren eşek arısının zehiri, insanda ağır alerji tepkilerine yol açabilir.
Arı sokmalarında küçük kaşıntılar olabilir. Bunlar genellikle 24 saat içinde kaybolurlar. Bazen de 2 gün içinde ortaya çıkan kızarıklık ve kabartılar olabilir. Bunlar 2 ile 7 gün arasında kaybolur.
Oluşan ağrı ve şişlik genellikle birkaç saat içerisinde ortadan kaybolur. Orta derecedeki reaksiyonlarda belirtiler biraz daha şiddetlidir. Aşırı kızarıklık görülebilir ve sokma bölgesinde kademeli olarak artan şişlikler birkaç gün boyunca şiddetlenerek devam edebilir.
Nitekim ülkemizde farklı bölgelerde yapılan çalışmalarda arı sokmasında yarayı iyileştirmek amacıyla çamur kullanıldığı belirtilmektedir (3, 11,22,24,25). Benzer şekilde Abebe (2011) Etiyopyalı arıcıların arı sokmasında ağrıyı azaltmak için bölgeye toprak veya kül sürdüğünü belirtmiştir (9). ...
Arı sokmasına bağlı alerji, sokma bölgesinin etrafında şişme ile başlar ve bu şişlik birkaç saat içinde olur, bir ile iki gün boyunca şişlikte artış olur ve daha sonra üç ile on gün içinde düzelme görülür.
Bu oluşan abdominal yırtık arıyı öldürür. Lakin çoğu arı türlerinin iğnesi pürüzsüz olduğundan arı iğnesini çıkarabilir. İğnesini çıkarılabilen arılar soktuktan sonra ölmezler.
Arı Sokmalarında İlk Yardım prosedürü kapsamında eğer Arı Sokması sonrası iğne vücutta kaldıysa keskin olmayan bir cisim kullanılarak iğne çıkartılır. Arı iğnesi ciltte ne kadar fazla süre kalırsa zehir o kadar fazla yayılabilir. Ardından sokulan bölge sabun ve soğuk su ile güzelce yıkanır.
Arılar, çiçeklere polenleri dağıtarak bitkilerin, ağaçların meyve vermesine, tohumlarını dağıtmasına olanak sağlarlar. Arıların, hayattaki bu önemli görevi ise bizim için hayati olan oksijen döngüsünü devam ettirir. Kısaca söylemek gerekirse, dünyadaki yaşamın büyük bir kısmı arıların görevlerini yapmalarına bağlıdır.
İnsanların çoğunda genellikle ağrı, kızarıklık ve şişlik şeklinde lokal alerjik reaksiyonlar vardır ve genellikle birkaç saat içinde azalır. Şiddetli belirtileri arasında ise; miyokard enfarktüsü, pulmoner ödem, kanama bulguları, böbrek yetmezliği ve hayatı tehdit eden anafilaktik şok bulunmaktadır (3).
İkinci kez bir arı tarafından sokulduklarında ise bağışıklık sistemi nedeniyle alerjik reaksiyon gösterebilirler. Alerjisi olan bireylerde arı zehrinin vücuda girişi ile insan bağışıklık sistemi elemanlarından biri olan immunoglobulin E (IgE) olarak bilinen bir antikor salgısı başlar.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2025 Usta Yemek Tarifleri