Balinaların evriminin, Hindistan alt kıtasında 50 milyon yıl önce çift
Balina ve yunusların ataları dört üyeli (tetrapod) ve karalarda yaşayan hayvanlardı. Bu hayvanlar, günümüzden 54 milyon yıl kadar önce su yaşantısına geri dönmeye başladılar ve buna bağlı olarak arka bacaklarını yitirmeye başladılar.
Balinaların (Cetacea) ön yüzgeçlerindeki parmaklar, kuşkusuz karasal kökenini destekleyen, önemli bir kanıttır. Ayrıca çeşitli tarihöncesi balina taşıllarında (fosil) da arka ayakların bulunduğu, 20. yüzyıldan beri bilinmektedir.
Balinaların soluk alıp vermek için zaman kazanacak şekilde evrimleşen nefes delikleri kafalarının tepesinde yer alır.
Çünkü balinaların akciğerleri suyun altında oksijen deposu olarak görev yapmaz. Deniz memelilerinin suyun altında uzun süre nefeslerini tutabilmelerinin temel nedeni aldıkları oksijeni uzun süre verimli bir şekilde kullanabilmeleridir.
İlgili 16 soru bulundu
Suyun kaldırma kuvveti havanınkinden çok daha yüksek olduğu için, bu denizel memelilerin vücutları karada erişebileceklerinden çok daha büyük kütlelere erişmiştir. Karaya vurduklarında, söz konusu kaldırma kuvveti ortadan kalkar. Bu da, ağırlıklarının iç organlarını ezmeye başlamasına neden olur.
Balinalar ses dalgalarını iletişim, yön belirleme, yiyecek bulma ve avcılardan korunma gibi amaçlarla kullanıyor. Belirli bir frekans aralığında ses dalgaları yayan sualtı radarlarının yani sonarların, balinaların doğal yaşam alanlarından uzaklaşmasına ve karaya vurmalarına sebep olduğu düşünülüyor.
Balina bir takson değildir, Cetacea infra takımı içinde formel olmayan bir gruplamadır. Balinalar açık denizlerin yaratıklarıdır; denizde beslenirler, çiftleşirler, doğururlar, yavrularını denizde emzirir ve büyütürler. Yaşamları denizde yaşamaya öyle çok uyum sağlamıştır ki karada hayatta kalamazlar.
fışkırma aslında su değil kullanılmış havadır.Sadece su. buharıyla yüklüdür. Böylece soluk alan. balinaciğerlerine yeterince hava gönderinceye kadar.
Okyanusun devleri sudaki CO2'yi emerek vücudunda hapsediyor ve küresel ısınmaya karşı büyük bir görev üstleniyor. Hepimiz balinaları dünya üzerindeki en büyük memeli hayvan olarak biliriz. Okyanusun bu dev yaratıkları sudaki en küçük canlı organizmalardan biri olan planktonları yiyerek beslenir.
Hans Thewissen ve meslektaşları; 2001'de yaptıkları analizde, daha önce balinaların ataları olduğu düşünülen mezonikidlerin, çift toynaklılarla ilişkili bazal toynaklılar olduğunu buldu.
Sanırım bu memelilerin yüzerken enerji kaybetmemek hızlıca nefes almak ve zor avlanmak için yarattıkları bir taktik.
Mavi balina ya da gök balina (Balaenoptera musculus), en büyükleri 33 metreyi bulan boyu ve 150 tonu geçebilen ağırlığıyla, yaşayan en büyük hayvan olduğuna inanılan bir deniz memelisidir.
Bu deniz memelilerinin normal şartlarda soğuktan korunmasına olanak tanıyan yağ tabakaları karaya vurdukları zaman aşırı ısınabiliyor. Üzerlerine soğuk su dökmek bir çözüm olmakla birlikte, hayvanların hayatta kalmaları için zaman kazandırıyor.
Dünya üzerinde yaşayan en büyük hayvan mavi balinadır (Balaenoptera musculus). Erkek mavi balinaların boyları 25 metre, dişilerinki ise 27 metre kadar olabiliyor.
Balinalar öldüklerinde okyanus zeminine çöküyor ve vücutlarında depolanan muazzam miktardaki karbon da yüzey sularından derin denizlere karışarak yüz yıllar boyunca burada varlığını sürdürüyor.
Yavru mavi balinalar bu süreçte günde yaklaşık 90 kilogram alabilir. Bir memeli türü olan mavi balinalar yavrularını doğduktan sonraki 5-7 ay boyunca süt ile besler. İnsanlarındakinden farklı olarak mavi balinaların sütleri oldukça yoğundur ve yaklaşık %40 oranında protein içerir.
Araştırmacılara göre 5 milyon yıl önceki buzul çağı başlangıcında, canlılarda yağlanma başladı. Krill denilen besinler denizlerde artmaya başladı. Balinaların boyu büyüdükçe avlanmaları daha da kolaylaşıyordu. Bu nedenle vücutları gelecek yıllarda daha da büyüdüler.
Megalodon Köpek Balığı Yaşamış En Büyük Etçildir
Ulaşabildiği 21-22 metrelik boyu ve 60 tonu geçen ağırlığı ile Megalodon dünya tarihinin bilinen en büyük etçilidir. Günümüzde sperm balinaları daha büyük boyutlara ulaşmaktadır fakat muhtemelen Megalodon çok daha ağırdır.
Beslenme amaçlı dalışlarda balinaların kalp atış hızları genellikle dakikada 4 ile 8 atış arasında ve en düşükdüzeyde dakikada iki atış olabiliyor. Beslendikten sonra nefes almak için su yüzeyine çıktıklarındaysa kalp atış hızı oranları dakikada 25 ile 37 arasında değişiyor.
En büyüğü 33 metreye ulaşabiliyor. Sadece dili 2.7 ton. Yani bir fil ağırlığında.
Karasal yollarda ısı transferi çok daha fazladır ve bu sebeple bu canlıların vücutları buna alışık olmadığı için çok hızlı ısınır. Bu da dehidrasyon; yani su kaybına neden olur. Bu sebeple iç organları doğru çalışmayan yunus ve balinalar ölürler.
Balinaların neden kıyıya vurduğu bilinmiyor
Bilim insanları kitlesel karaya vurmaların nedenini tam olarak anlamış değil. Ancak altı metreden daha uzun olabilen pilot balinalar son derece sosyaller, bu nedenle tehlikeye giren sürü arkadaşlarını takip ediyor olabilecekleri belirtiliyor.
balinalar okyanusta yüzerken ölüm hali yaşanmaya başladığında yavaşça vücutları dibe batar. dibe batan vücut dinlenmeye geçer ve biyologlar bu duruma "balina düşüşü" derler. işte bu andan sonra okyanusun dibine düşmüş balina vücudu tamamen yeni ekosistemlere ev sahipliği yapmaya başlar.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri