Psikologların yaptığı araştırmalar, kişinin kendisiyle ilgili bilgilerin (örneğin utangaç bir insan olmak) beyinde diğer ayrıntılara göre daha farklı işlendiğini ve bu nedenle kişinin başrolde olduğu anıları daha kolay hatırladığını gösteriyor. Araştırmacılar bu duruma “öz referans etkisi” diyor.
Bir bilginin benlik-şemasıyla ilişkili olduğu zaman daha kolay hatırlanması, benlik-referansı adı verilen etkiyle ilişkilidir. Yani, benlik-referansı etkisi benlikle ilişkili bilginin daha iyi hatırlanması olgusudur.
Referans Düşünce ve Hezeyanlar: Kişinin başkalarının söz ve davranışlarından, çevredeki olaylardan kendisi ile ilgili anlamlar çıkarmasıdır. Kişi bu düşüncelerin yanlış da olabileceğine dair kuşku duyuyorsa bunlar referans düşünce, doğruluklarından son derece eminse referans hezeyan olarak adlandırılır.
Referans, sizi tanıyan ve hakkınızda bilgi sahibi olan; çalışma şeklinize ve iş disiplininize hakim kişilere verilen isimdir. İşe alımlarda referans istenmesinin en önemli nedenlerinden biri kişisel özelliklerinizin nasıl olduğunu öğrenmek değil nasıl bir çalışan olduğunuzu anlamaktır.
Psikotik bozuklukluklarda (şizofreni, paranoid bozukluk, psikotik bipolar mani dönemi) sıklıkla görülür. Sarsılmaz ve tartışmaya kapalı bir inanç düzeyine gelirse referans sanrıları (hezeyan) gelişmiş demektir.
İlgili 45 soru bulundu
Benlik; öz varlık, birini kendisi yapan şey, onu diğerlerinden ayıran temel şey, kendilik olarak farklı biçimlerde tanımlanabilen bir kavramdır. Daha genel anlamda ise benlik, özne olarak "ben"in nesne olan "ben" hakkında düşünmesi olarak ifade edilebilir. Psikolojik açıdan benlik oldukça derin ve geniş kavramdır.
Gerçek benlik kavramı; mutluluğa yönelik bireysel gelişmenin, sağlığın ve diğer insanlara duyulan gerçek sevginin kaynağıdır, ideal benlik ise, olumsuz değerlendirmelerle zarar görmüş benliktir ve mükemmel olmayı çabalamaktır (Mate, 1980; Akt: Akkoyun ve Ersever, 1989).
Yani benlik saygısı anne baba etkisi, sosyal, psikolojik, fiziksel görünüş, çevresel ve kültürel faktörlerden etkilenir.
Benlik kavramının üç bileşeni vardır: öz imge, öz saygı ve ideal benlik. Kişinin kendini tanımlama şekli, kendine verdiği değer ve ne olmak istediği bu bileşenleri oluşturur. Öz imgeyi ve öz saygıyı şekillendiren birçok psikolojik ve sosyal etmen vardır.
Benlik saygısı yüksek kişiler içsel sorunlarını aşarak başarıya ulaşmada büyük şansa sahip olurlar. Bu kişiler samimi, gerçek dost ve arkadaş, coşkulu, pozitif, güvenilir ve başkalarına güvenebilen, eyleme dönük davranan, eleştiriye gelebilen, mizah anlayışları kuvvetli bireylerdir.
Benlik saygısı nasıl kazandırılır? Benlik saygısı kazanmak için, bireyin kendini tanıması, güçlü yönlerini kabul etmesi ve zayıf yönlerini geliştirmeye çalışması önemlidir. Ayrıca, olumlu içsel diyalog geliştirmek ve başarıları kutlamak da benlik saygısını artırmada etkili yöntemlerdir.
Öz disiplin, özgüven ve benlik kavramı gibi benlikle ilgili birçok terim vardır, ancak herkesin ideal benliği ve gerçek rafı tarif etme şekli vardır. En yaygın çalışma alanları, gerçek ve ideal benliği içerir. Kişisel, sosyal ve profesyonel kimliğinizin bütünleşmesine benlik denir. Benlik somut bir örnek değildir.
Benlik tutarsızlığı olan bir kişinin, idealindeki benliği gerçek benliğinden oldukça uzaktadır ve ideal benliğinin emirlerine uymaya çalışarak, gerçek benliğini kabul etmeyerek bu mesafenin kısalacağını zannetmektedir.
İdeal benlik, benlik kavramı modellerinde, kişinin sahip olmaya çalıştığı veya sahip olmak istediği örnek bir dizi psikolojik özelliğin zihinsel bir temsilidir. İDEAL BENLİK NEDİR? Temelde kişiliğinizi, inançlarınızı, değerlerinizi ve çeşitli koşullar altında davranışınızı kapsayan ideal bir gelecek "siz" versiyonudur.
Benlik için Bracken'e göre altı farklı etki alanı bulunmaktadır. Bracken'in 1992 yılında ortaya attığı teorisine göre sosyal, yetkinlik, etkisel, fiziksel, akademik, aile, özeleştiri, benlik saygısı ve ideal benlik kişinin benliğini oluşturmaktadır.
Benliğin İşlevleri Nelerdir? Zekâ, düşünme, merak, algılama, yönelim, gerçekliği test etme, öğrenme, hareketi yönetme, sentezleme, konuşma gibi benlik özellikleri doğuştan edinilir, öğrenme ve büyüme ile gelişir. Benlik, çevre ile etkileşim içinde değişir.
Yüksek benlik, pek çok kadim öğretide egomuzun daha farkındalıklı, daha dingin bir parçasına atıfta bulunmak için kullanılan bir terimdir. Öz benlik, gerçek benlik, yüksek bilinç gibi kelimelerle de ifade edilir. Hem doğu, hem de batı literatüründe, yüksek benliğin ilahi veya evrensel bilince bağlı olduğu söylenir.
Zayıf benlik algısı
Eğer benlik algısı güçlü değilse kişi duygu ve ruh halinde problemler yaşayabilir. Bu durumlarda benlik algısı zayıf olan insanlar toplum içerisinde yer edinmekte, kendisiyle olan ilişkisini güçlendirmekte ve dış dünyayla ilişki kurmakta zorluk çekebilir.
Benlik kavramı, insanın kendi benliğini algılama ve kavrama biçimi olarak tanımlanır. Kişinin kendini nasıl görür ve kendisine nasıl değer verir, bunları anlatır. "Ben" veya "Benlik" iletişimin merkezi olarak kabul edilebilir.
Bu bağlamda, özne benlik, nesne benlik, olası benlikler, ego kavramı, savunma mekanizmaları, benliğin bilinçdışı ile tanımlanması, benliğin sosyalleşme ile ilişkisi, benliğin gelişim süreçleri ve benliğin bellekle ilişkili olarak tanımlanması hakkındaki temel bazı görüşlerden söz edilmiştir.
Bireyin farklı alanlarda kendisi hakkında ne düşündüğü bir araya gelerek genel benlik algısını oluşturur. Örneğin, “ben iyi bir arkadaşım”, “ben öfkeli bir insanım”, “ben akademik alanda başarılı olabilirim, ama iş hayatında zorlanırım” gibi kişinin kendisi ile ilgili inanç ve görüşleri benlik algısının bir parçasıdır.
Yetersiz benlik algısı kendimizi; değersiz, önemsiz, yetersiz, sevimsiz hatta çirkin, beceriksiz ve sevilmeyen biri olarak hissetmemize yol açar. Yaşadığımız olumsuz olaylarda, kendimiz ile ilgili olumsuz inançlar geliştiririz. Bu olumsuz inançlarımız, davranışlarımıza ve duygularımıza neden olur.
insanın kendisini görüş ve algılayış biçimidir. bireyin birbirinden bağımsız alanlardaki "ben"i hakkında düşündükleri ve izlenimleri birleşerek bu sistemi meydana getirir. yine bireyin temel yetenekler ya da ilgisi üzerindeki kanaatleridir de denilebilir.
Özgüven eksikliği, başka bir tabirle düşük benlik saygısı, zaman zaman hepimizi etkileyen, güçsüz ve beceriksiz hissetmemizi sağlayan duygu. Bu nedenle öz güveniniz ne kadar düşükse, zihinsel sağlığınız ve günlük yaşamınız o derece olumsuz etkilenmektedir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri