İdrarın içerisinde bulunanları şöyle özetleyebiliriz: Amonyak (%0.05)
➢ Sağlıklı bir insanın idrarında su, üre, ürik asit, kreatinin K+,Na+,CL-, fosfat ve sülfatlar bulunur.
Üre Döngüsü karaciğerde gerçekleşir ve toksik bir madde olan amonyağın daha az toksik bir madde olan üreye çevrilmesini sağlar. Daha sonra üre kana verilerek böbreğe gönderilir, oradan da idrar ile vücuttan atılır.
Vücudun su kaybetmesi, homeostatik dengenin bozulmasına sebep olacağından amonyağın büyük bir kısmı karaciğerde üre ve biraz da ürik aside çevrilerek vücuttan atılır. İnsanda amonyağın bir kısmı, tuzların fazlası, su ve ilaç gibi maddeler, ana azotlu atık olan üre, idrar şeklinde böbreklerden atılır.
Vücutta açığa çıkan atık maddeler yani fazlalık olan maddeler genel olarak mineraller, vitaminler ve sudur. Aynı zamanda vücuttan atılması gereken zararlı maddeler bulunmaktadır bunlar ise safra, amonyak, ürik asit, üre ve karbondioksittir.
İlgili 16 soru bulundu
Amonyak vücuttaki hücreler tarafından, özellikle bağırsaklar, karaciğer ve böbrekler tarafından üretilir. Vücutta üretilen amonyağın çoğu karaciğer tarafından üre üretmek için kullanılır. Üre de atık bir üründür, ancak amonyaktan çok daha az toksiktir.
Proteinin vücutta sindirilmesi sonucu ortaya çıkan atık madde olan amonyak, karaciğer tarafından parçalanarak üreye dönüştürülür. Oluşan toplam üre miktarının yaklaşık %10'a kadar olan kısmı ter yoluyla atılsa da büyük bir bölümü böbrekler tarafından süzülerek, idrar yoluyla vücut dışına atılır.
Sağlıklı bir insanın idrarında mikrop (bakteri) bulunmaz. İdrar yolundaki; böbrekler, üreter ve mesanenin herhangi birinde enfeksiyon oluşması hepsine etki eder.
Hayatın devamı için metabolizma artıklarının vücuttan uzaklaştırılması zorunludur. Böbrekler su, tuz metabolizmasını ve elektrolit dengesini ayarlar. Kan böbreklerde süzülür ve atık, zehirli maddeler idrar olarak dışarı atılır. Süzülme ve idrar oluşumu böbreklerde gerçekleşir.
Amonyak, göze nüfuz etme ve göze zarar verme eğiliminde olup, etkisi diğer alkalilere göre daha fazladır. Havadaki düşük konsantrasyonlarda bile (50 ppm) hızlı bir şekilde göz, burun ve boğaz tahrişine, öksürme ve bronşların daralmasına sebep olur.
Vücut susuz kaldığında, idrarın koyu renkli, yoğun ve kötü kokulu oluşmasına neden olur. İdrarın seyrelmesi için gerekli olan yeterli su bulunmadığında amonyak kokusuna benzer bir koku meydana gelir. Bu durumu önlemek içinse her gün yeteri kadar su tüketmek şart.
Sistem membran distilasyonu adı verilen yöntem ile birlikte idrar üzerinde bulunan amonyak %98'e kadar temizleniyor. Ardından ayrıştırılmış olan su, geliştirilen makineye götürülerek güneş enerjisi ile ısıtılıyor. Bu sayede tanklara boşaltılan sıvı, tekrar idrar membrandından geçerek potasyum ve nitrojene dönüşüyor.
Amonyum hidroksit – yaygın olarak ev tipi amonyak olarak bilinir – küvetler, lavabolar, tuvaletler, tezgahlar ve fayanslar dahil olmak üzere çeşitli yüzeyleri temizlemek için kullanılan birçok ev temizlik ürününde bulunan bir bileşendir.
İdrar yolları normalde herhangi bir bakteri içermez bu nedenle çok az sayıda bakteri ile bile ciddi enfeksiyonlar yaşanabilir. İdrar yollarının bağırsaklara olan komşuluğu nedeniyle idrar yollarındaki en önemli enfeksiyonlar genellikle bu bölgenin bakterileri ile oluşmaktadır.
Normal olarak idrarda az miktarda amino asit bulunur. Ancak amino asit oranının yükselmesi durumunda metabolizma bozuklukları, kronik karaciğer hastalıkları ve böbrek bozuklukları görülebilir.
İdrarın normalde hafif bir kokusu vardır. Ancak, bazı durumlarda idrarın kokusu rahatsız edici hale gelebilir. İdrarda kötü koku oluşumuna neden olan faktörler arasında dehidrasyon yiyecekler, ilaçlar, enfeksiyonlar, idrar yolu taşı, böbrek hastalığı ve diyabet gibi çeşitli nedenler bulunur.
Dışkı boşaltım atığı değildir sindirim atığıdır çünkü.Boşaltım sisteminden idrar gibi gelmez sindirim sisteminden oluşturulur.
Normalde bir insanın idrara çıkma sıklığı gün boyunca 4-8 kez arasında olmalıdır. Geceleri kalkıp birden fazla tuvalete gitmek ya da gün boyunca 8 kezden daha fazla idrara çıkma durumu idrar sıklığının normalden fazla olduğunu gösterir.
Sağlıklı bir insanda idrarın yüzde 95'i sudur. Ama diğer yüzde 5'i nitrojen ve potasyum gibi vücudun kurtulmaya çalıştığı atıklardır. Bunların çok miktarda alırsanız bağırsak ve böbrek sorunları yaşayabilirsiniz.
Yapısı İdrarın %91 ila %96'sı sudan oluşur. Geriye kalan bileşenleri arasında inorganik tuzlar, üre, organik bileşikler ve organik amonyum tuzları yer alır.
Hormonlar kandan ölçülebildiği gibi idrardan veya tükürük salgısından da ölçülebilir. Ancak sadece hormon ölçülmesiyle hormon hastalıkları bazı durumlarda anlaşılamaz ve bu nedenle bazı testler yapmak gerekebilir.
Vasopressin hormonu (ADH), vücuttaki su dengesini sağlamakla görevlidir. Vücutta su eksikliği yaşandığında yani dehidrasyon meydana gelir ve vazopressin hormonu salgılanarak böbreklerin suyu tutmasını sağlar. Böylelikle hacmi düşük, yoğunluğu yüksek bir idrar oluşturulması sağlanır.
Hepatik ensefalopati, bilinç bulanıklığı, uyku eğilimi ve ileri aşamada komaya neden olan ve tedavi edilemezse ölümle sonlanabilen bir klinik tablodur. Bebeklerde ve çocuklarda amonyak yükselmesi, tekrarlayan kusma, irritasyon ve letarji ile karakterizedir.
En sık görüleni üre döngüsü enzim eksikliğidir Dibazik amino asitlerin (lizin ve ornitin) metabolizmasını etkileyen kalıtsal bozukluklar Organik asitlerin metabolizmasını etkileyen kalitsal bozukluklar da amonyak seviyesini yükseltebilir.
Karaciğer, amino asit metabolizmasında da görev alır. Amino asitlerin deaminasyonu ve transferaz tepkimeleri sonucu açığa çıkan ve toksik bir madde olan amonyağı, üreye çevirerek, kan pH'sının değişmesini önler.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri