İşitme bir duyudur. Dinlemek öğrenilmiş bir beceridir. İşitme, sesin algılanma ve işlemlenme sürecidir. Dinleme, işitme ve işitilen mesajı anlama sürecidir.
Bu nedenle dinleme ile işitme kavramları birbirine karıştırılmaktadır. Ergin (1995), işitmeyi fizyolojik, dinlemeyi ise psikolojik olarak değerlendirmektedir.
Dinlemek, duymaktan hangi anlamda farklıdır? Dinlemek aktif bir süreçken duymak pasif bir faaliyettir. Dinlemek bilinçli çaba, konsantrasyon ve ilgi gerektiren, işitme zahmetsiz bir etkinliktir.
İletişim yalnızca kişinin istediği mesajları karşı tarafa aktarma işi değil bunun yanı sıra karşı tarafı da anlaması işidir. İşitme duyusu duyma eylemini gerçekleştirir ancak her işittiğimiz ses onu dinlediğimiz anlamına gelmemektedir. Dinlemenin gerçekleşebilmesi için duyulan seslerin anlamlandırılması gerekir.
İşitme, sesin algılanma ve işlemlenme sürecidir. Dinleme, işitme ve işitilen mesajı anlama sürecidir.
İlgili 31 soru bulundu
Sonuç olarak, aktif dinlemenin temel özellikleri arasında ilgi, odaklanma, sabır, yüz ifadeleri, göz teması, not alma, sorular sorma, beden dili, fikirlerin ifade edilmesi, analitik, derin ve empatik dinleme bulunmaktadır. Bu özellikleri kullanarak etkili iletişim sürecinde daha etkin ve verimli bir rol üstlenebiliriz.
Bir şeyi dinlemek için ilk aşamada, o sesi diğer sesler arasından seçmek gereklidir. Daha sonra, o ses ile ilgilenme, anlama ve hatırlama aşamaları gerçekleşmektedir. En son aşamada ise karşılık vermek dinlemenin gerçekleştiğini ifade etmektedir.
Gümüş, M. (bt). dinlemeyi; anlamlı bilgilerin başka kişilerden veya başka ses araçlarından duyularak anlaşılması eylemi olarak ifade eder ve dinlemenin dil kulak beyin ilişkisi ile gerçekleştiğini belirtir.
Etkili bir iletişim kurmanın ve öğrenmenin en önemli yollarından birisi dinlemedir. Söylenmiş sözü işitmek amacı ile kulak verme işine dinleme adı verilmektedir.
Dinleme, insanların doğuştan getirdiği bir beceridir. Bu beceri konuşma, okuma ve yazma gibi beceri alanlarının etkili bir şekilde kullanılması bakımından önemlidir. Dinleme eğitimiyle birey, dünyaya gelmeden önce anne karnında, dünyaya geldikten sonra ailede, eğitim kurumlarında ve sosyal çevrelerde gelişim gösterir.
Dinleme, bir süreç olarak karakterize olmaktadır. Buna göre dinlemeyi, ses davranışlarının ve konuşmaların zihinde anlamlandırılarak tekrar yapılandırılması etkinliği olarak tanımlamak mümkündür. Karmaşık gibi görülen bu süreç duyma, dikkati artırma ve anlama aşamalarından oluşmaktadır.
Yanlış Dinleme Biçimleri
Dinlerken başka şeyler düşünmek veya ilgilenmek. Konuşmacının sözünü kesmek. Konuşmacıyı dinlemek yerine onun görünüşü ile ilgilenmek. Sabırsız olmak.
Bir konuşmada aktarılmak istenen mesajın, duygu ve düşüncelerin doğru bir şekilde anlaşılabilmesi, dinlemenin temel amacını oluşturmaktadır. Anlamanın olmadığı bir dinleme etkinliği, yalnızca işitme olarak nitelenebilir.
Empatik iletişimin gerçekleşmesinde dinleme en önemli unsurdur. Karşımızdaki kişiyi işitmek yeterli olmaz. Onun söylediklerini anlamak, düşünmek, etkin bir dinleyici olmak gerekir. Gerçek dinleme söylenenleri dikkatimizi tam vermemiz ve onları anlamamız anlamına gelir.
1. Gönüllü veya gönülsüz dinleme: Herhangi bir dış baskı altında dinleme, amacına ulaşmayacağı gibi bireyin kendi arzusuyla dinlemesi dinleme sürecinin etkililiğini artıracaktır.
Bu yöntem/teknikler katılımlı dinleme, katılımsız dinleme, not alarak dinleme, kendini konuşanın yerine koyarak dinleme (empati kurma), yaratıcı dinleme, seçici dinleme ve eleştirel dinlemedir.
Dinleme Süreci
Dinleme sürecinin aşamaları alma, yorumlama, hatırlama, değerlendirme ve cevap vermedir.
Pasif dinleme, dinleyicinin iletişim esnasında sessiz kalmasıdır. Bir başka deyişle sorgulamadan, karşılık vermeden konuşmacıyı sadece dinlemektir. Dinleme katılımsız olarak gerçekleşir.
Literatürde dinlemenin en az beş türünün bulunduğu kaydedilmektedir (Verderber, Verderber, Berryman- Fink, 2010:223-224): Takdir edici dinleme: söylenenden keyif almaya odaklanılan dinleme. Ayrım yapan dinleme: mesajın tam olarak anlaşılmasına odaklanılan dinleme.
Dinleme, bireyin ilk kazandığı beceri alanıdır. Konuşma, okuma ve yazmanın gelişebilmesi için dinleme becerisinin gelişmiş olması gerekmektedir. Dinleme, insanların doğuştan getirdiği bir beceridir. Bu beceri konuşma, okuma ve yazma gibi beceri alanlarının etkili bir şekilde kullanılması bakımından önemlidir.
İnsan anne karnında iken çevresini dinlemeye başlar ve bebekliğinde de bu davranış devam eder.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri