“Doğumdan sonra adet olmak için ne yapmalıyım?” diye düşünmeyin. Çünkü bu, emzirmeye ve adet görmenize engel olabilecek başka hastalıklara göre değişebilir. Bir araştırmaya göre, süt yetersizliği gibi nedenlerle emziremeyen annelerin çoğu ilk adetlerini 12 hafta içinde görmüş oluyorlar.
Emziren annelerde adet kanaması ilk 2. Ay kadar erken görülebilirken, doğum sonrası 18. Aya kadar uzayabilir. Ama yine de doğum yapalı 1 yılı geçti ve hala adet görmediyseniz bir doktor kontrolünde fayda vardır. Normal adet kanamalarının başlaması, yumurtlamanın başladığının bir belirtisidir.
Yeni doğan bir kadında adet kanamasının yeniden başlaması 8-16 hafta arasında sürecektir. Ancak anne adayı bebeğini emziriyorsa bu süre daha uzun olabilir. Bazı bebekler doğum sonrası sadece anne sütüyle beslenmektedir. Bu durumda anne adaylarında ilk 6 ay boyunca adet kanamasının başlamayacağı da bilinmelidir.
Vücudunuz, geçirdiğiniz hamilelik sürecinden ve doğumdan sonra kendini toparlayarak yeniden adet döngüsüne adapte olmaya çalışır. Ancak bu adaptasyon sürecinde doğum sonrasındaki ilk adetiniz, daha kısa süreli ve pıhtılar halinde gelebilir. Bu nedenle doğum sonrası ilk adetin süresi ortalama 3 – 5 gündür.
Doğum sonrası annenin vücudu doğum öncesi haline geri dönecektir fakat adet süreniz biraz uzayabilir. 8-16 hafta arasında değişmekle birlikte adet görme gerçekleşecektir. Fakat bu durum için endişelenmenize gerek yoktur. Emzirme dönemi boyunca bebeğiniz çok sık emiyorsa yine adet görmeniz mümkün olmaz.
İlgili 21 soru bulundu
Doğum sonrası ilk 40 gün adet kanaması kadar kanama olması normaldir. Adet kanamalarının düzenli hale gelmesi ise biraz daha zaman alır. Hamilelik etkisi ile hormonal değişikliklerin normale dönmesi yumurtlama işlevinin başlaması ile gerçekleşir.
İlk yumurtlama ile gebelik oluştuysa, anne henüz doğum sonrası ilk adetini göremeden gebe kalır. Bu durum hala adet görmüyorum diye algılanabilir ve gebelik çok geç fark edilebilir. Yani, doğum sonrası hiç adet görmeden, gebe kalmanın sebebi budur.
Doğum sonrasında vücut yaşadığı değişimler nedeni ile anne kırk gün boyunca bedenin değişimlerinin farkını yaşar ve regl görülür. Regl görülmesi âdetin ilk başında olmaktadır. Doğum yapan anne 40 gün bitiminde hemen sonra gördüğü ilk kan adet kanı olabilir.
Bunu, çevrenizdeki büyüklerinizden duymuş olmalısınız. Ancak bilimsel açıdan annenin periyodunun yeniden başlaması, sütün kesileceğini göstermiyor. Fakat annenin ağrısı, hassasiyeti sütün azalmasına neden olabilir. Burada hekime başvurarak destek alınması önerilir.
Bununla birlikte doğumun ardından rahim daha kolay iltihaplanır. Bu tarz iltihaplardan, enfeksiyonlardan korunmak için doğumdan sonra kanamaların bitmesini beklemek gerekir. Doğumun ardından akıntılar bitmiş, kanamalar kesilmiş ve artık ağrı hissedilmiyorsa cinsel ilişkinin bir sakıncası yoktur.
Emziren bir annede yumurtlama ve gebe kalma riski 7'nci haftadan itibaren başlayabilir hatta bu dönemde lohusa henüz adet görmeye başlamadığından gebe kaldığının farkında bile olmayabilir. Bu nedenle korunma yöntemi, özellikle emzirmeyenlerde cinsel ilişki ile birlikte başlamalıdır.”
Bu süreç her kadında farklı olacağı için doğumdan sonra adet döngüsünün başlangıcı ve düzene oturması da aynı olmayacaktır. Bazı kadınlar 40-45 gün içinde adet görmeye başlarken bazı kadınlarda doğumdan sonra 4-5 ay kadar adet kanaması için beklenebilir.
Doğum sonrasında östrojen kısa sürede normale iner, progesteron hormonu 1 haftada normale döner, prolaktin hormonu ise bebek emdikçe süt üretimini sağladığı için aynı seviyede kalır. Emzirmeyen annelerde ise azalarak 2 hafta sonunda gebelik öncesi düzeylerine geriler ve emzirmeyen anneler adet görmeye başlar.
Doğumdan Sonra Adet Dönemi
Başlangıçta yoğun olarak başlayan bu kanama, daha sonra azalır. Lohusalığın ilk günlerinde, kan ve kan pıhtısı içerdiği için rengi koyu kırmızı olur. Daha sonra içeriği değiştiği için açık kırmızı, kahverengi ve pembeye dönüşür. En son rengi ise sarıdır.
Doğumu takip eden 8. haftadan sonra gerçekleşen herhangi bir vajinal kanamada kadının gebe kalma potansiyelinin geri döndüğünün kabul edilmesi gerekir. Emzirme ile uygulanan doğum kontrolüne Laktasyonel Amenore Medotu (LAM) adı veriliyor.
Doğumdan hemen sonra rahmin tekrar küçülmeye başlaması ve kendini toparlaması süreci kanama ile kendini gösterir. Bu kanama, normaldir. Hatta normalleşmenin bir belirtisidir. Ancak doğum sonrası kanamanın miktarı çok fazla ise ya da 6. haftadan sonra hala devam ediyorsa mutlaka sağlık görevlisine başvurmak gerekir.
Normal doğumdan sonra adet emzirme durumuna göre değişir. Sadece anne sütü ile bebeğini besleyen annelerin çoğu regl olmaz. Adet görme 3-6 ayı bulabilir. Ara sıra emzirme durumunda ortalama 1,5 aydan itibaren adet başlayabilir.
"Memelerdeki süt oluşumu emzirme aralığı ve süresi ile ilgilidir. 3saatte 20 dakika süreyle beslenen bir bebek, memeyi boşaltır ve diğer 3 saat içerisinde meme yeniden süt dolar. İş hayatına başlayan anneler 3 saatte bir süt sağmalıdır. Aylar ilerledikçe 4 saatte birde olabilir.
Dünya Sağlık Örgütü ve Amerikan Pediatri Akademisi bebeklerin ilk 6 ay sadece anne sütü almasını 6 aydan sonra da ek gıdalar ile birlikte 2 yaş ve üzerinde emzirilmesini tavsiye eder. O nedenle ne kadar emzirmek istiyorsanız bebeğinizi emzirin. Bunun kararını yalnızca siz ve bebeğiniz verir.
Yaklaşık 6 hafta kadar sürebilen normal lohusa kanaması ilk günlerde yoğun bir regl kanaması şeklinde olur ve gittikçe pembeleşir, kahverengi lekelenmelere dönüşür ve 6 haftanın sonunda tamamen bitmesi beklenir.
Halk arasında lohusalık olarak bilinen doğum sonrası ilk 40 günün sonunda gerçekleşebilecek kanamadır. Kırk sonu/başı kanaması olarak bilinen, ilk bir ay içerisinde gerçekleşme ihtimali olan ve adet kanamasına benzeyen durumdur. Aslında ilk 6 ve 18 ay içerisinde gerçek ve düzenli bir adet görülmez.
Doğum sonrası ilk bir hafta kanama, adet kanaması kadar sık görülebilir. Daha sonra kanama yerini daha çok akıntıya bırakır, akıntının rengi kahverengi, sarı, beyaz olmak üzere giderek açılır ve ortalama loğusalık süresi boyunca yani 40 gün devam eder.
Bu inanışın doğru olan kısımlarından elbette söz edeceğim ancak sütün ve emzirmenin bir korunma yöntemi olmadığının altını çizmekte de fayda var. Emzirme döneminde prolaktin yüksekliğinden ötürü genellikle yumurtlama olmaz ve kan östrojen hormon düzeyi düşüktür.
Her ne kadar emziren bir annenin hamile kalma ihtimali belli bir süreye kadar düşse de emzirmek bir korunma yöntemi değildir.
Doğum sonrası korunma yöntemleri içinde en uygun yöntemler "spiral, prezervatif (kondom), sadece progesteron içeren doğum kontrol hapları ve üç aylık depo progestin iğneler" dir. Emzirme döneminde prezervatif kullanımı gebelikten koruduğu gibi aynı zamanda cinsel yolla bulaşan hastalıklardan da korur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri