Günümüzde en sık rastlanılan kadın hastalıklarından biri olan miyomlar, rahmin kas tabakasından kaynaklanan selim tümörlerdir. Miyomlar ergenlik-genç erişkinlik döneminde nadiren ortaya çıkıyor; 30 ila 40 yaş arasındaki kadınlarda daha çok görülmektedir.
Miyomlar genellikle üreme çağındaki kadınlarda görülmektedir. Bununla birlikte görülme sıklıkları ilerleyen yaşla birlikte artar. Adet öncesi genç kızlarda görülmemekle birlikte, adölesanlarda yani ergenlik çağındaki kızlarda bildirilen olgular mevcuttur.
Kadınların yaşamında adet düzensizliğinden kısırlık yani infertiliteye kadar pek çok olumsuz etkiye neden olabilen miyomlar sessizce büyüyebiliyor. Her 5 kadından birinde görülen miyomlar, rahmin düz kas tabakasında gelişen iyi huylu tümörler olarak görülüyor.
Miyomların neden oluştuğu kesin olarak bilinmemekle birlikte yapılan bilimsel çalışmalar, östrojenin miyomların büyümesine yol açtığını göstermektedir. Vücuttaki östrojen düzeyleri, vücudun doğal seyrine bağlı olarak artabilir ya da azalabilir. Örneğin; gebelikte östrojen seviyesi artmakta, menopozda ise düşmektedir.
Aslında miyomlar genellikle, her 4-5 kadında bir görülür. En sık 20-40'lı yaşlarda rastlanır. Çoğunlukla tedaviye gerek duyulmasa da bazı kadınlarda aşırı kanama, ağrı, basınç hissi, infertilite (kısırlık), düşük ve erken doğuma yol açabilir. Bunlara rağmen, miyomların genellikle tehlikeli olmaması iyi haber.
İlgili 42 soru bulundu
Bekarlarda miyom belirtileri, bekar olmayanlardan büyük farklılık göstermez. En önemli fark rahim boşluğunda ve Vajene doğmuş miyomlarda hastaya vajinal yaklaşımda kızlık zarına yapılması gereken müdahaledir.
Büyük boyda olan miyomlarda daha fazla dejenerasyon olabilir. En fazla hiyalin dejenerasyon ve kırmızı dejenerasyon gebelik döneminde, kistik dejenerasyon ve malign kanserleşme eğilimi miyomlarda % 5-10 oranında görülür. Miyomlar iyi huylu tümörler olmasına rağmen, çok az olasılıkla kanserleşme eğilimi gösterebilir.
Doğum: 20 haftayı geçen gebelikler miyom oluşumu riskini azaltır. Erken yaşta (10 yaşından küçük) adet görmeye başlamak riski arttırır. Doğum kontrol hapları: Standart ya da düşük doz doğum kontrol hapı riski artırmazken sadece progesteron içeren yöntemler miyomların oluşum riskini azlatır.
Hormonsal değişiklikler kaynaklı oluşan miyom, menopoz sonrasında küçülme eğilimi gösterebilir. Menopoz ile büyüyen miyomların kötü huylu olması sebebiyle gözetim altında olması gerekmektedir. Miyom oluşumuna neyin sebep olduğu bilinmemektedir.
Erken dönemlerinde miyomlar bulgu vermezken geç dönemde aşırı rahim kanaması, kasık bölgesinde basıya bağlı sık idrara çıkma ve kabızlık gibi bulgular, kasık ağrısı, ağrılı cinsel ilişki, kısırlık ve bebek kaybına varan gebelik komplikasyonları yaratabilir.
Evet. Rahimdeki miyomlar adet kanamasının miktarının artmasına, süresinin uzamasına ve ara kanamalara neden olabilmektedir.
Miyomlar Kendiliğinden Geçer Mi? Miyomlar sıklıkla üreme çağındaki kadınlarda görüldüğü için bu yaş aralığındaki kadınlarda kendiliğinden geçmez. Menopoza girildikten sonra miyomların boyutunda küçülme olabilir.
Obezlerde, D vitamini eksikliği olanlarda ve alkol tüketimi (özellikle bira) fazla olanlarda myom sıklığı artmaktadır.
Miyom hücreleri; rahim çevresinde veya içinde gelişen, kanser olmayan zararsız tümörlerdir. Rahimde oluşan miyomlar, sıklıkla doğurganlık yıllarında ortaya çıkan kanser olmayan tümör hücreleridir. Miyomların, rahim kanseri ve gelişimine, büyümesine herhangi bir etkisi bulunmamaktadır.
Rahmin iç kısmında gebeliğin yerleşeceği endometrial kavitenin daha çok büyümesine ve bölgenin bozulmasına etkili olan miyomlar, spermlerin ilerlemesine ve gebeliğin rahimde yerleşmesine engel olabilirler. Tüplere yakın olacak şekilde yerleşmiş miyomlar, tüplerde tıkanıklığa ve gebeliğe engel teşkil edebilir.
Miyom, 35- 45 yaş aralığındaki kadınlarda görülür. Menopoz dönemi ve ergenlik çağında miyom görülme sıklığı azdır. Kadınların doğurgan olduğu yaşlarda miyom tanısı konmuşsa menopoza girildiğinde miyomların küçüldüğü bilinir.
Miyomların kesin tedavisi cerrahidir.
Hastada aşırı kanama ya da ağrı yapan miyomların tedavisinde ameliyat her zaman kesin çözümdür. Miyomlarda ilaç tedavisi genellikle zaman kazanmaya, hastaların şikayetlerini azaltmaya yönelik tedavilerdir. Tedavi sırasında elbette miyomlarda hafif küçülme de görülebilir.
Miyom kanaması genellikle açık kırmızı renkte olan kanamalardır. Ancak bazen kanama rahim içerisinde birikir ve pıhtılaşır. Koyu renkte pıhtı şeklinde dışarıya atılabilir.
Miyomlar bulundukları yer itibariyle çeşitli semptomlar vererek kadın cinsel hayatını olumsuz etkiler. Rahim iç duvarına yakın miyomlar kanamalı geçen gün sayısını artırıp kadının temiz kaldığı gün sayısını azaltarak cinsel ilişki günlerini kısıtlanmasına neden olur.
Fakat miyomlar ancak ameliyat ile yok olurlar. Miyomların tamamen gitmesi için ameliyat şarttır. Miyom tedavi süreçlerinde ilaç tedavisi de vardır. Fakat ilaç tedavisi ile miyomların oluşturduğu etkileri ortadan kaldırılır.
Yapılan araştırmalara göre çok fazla kırmızı et tüketmek rahim miyomları riskini artırır. Bu nedenle kırmızı et tüketimini sınırlayın. İşlenmiş karbonhidratlar ve şekerli yiyecekler miyomları tetikleyebilir.
Yapılan araştırmalar sonucunda lahana, domates, brokoli ve elmanın sıkça tüketilmesinin yüksek lif ve antioksidan içeriği sayesinde miyomlar için korucu olabileceği görülmüştür. Turpgillerdeki sebzeler ve taze meyvelerin sık tüketilmesi miyomların görülme sıklığını azaltabilir.
Miyomların büyüklük, şekil ve yerleşimleri çok farklı olabilir. Rahim iç boşluğunda, dış yüzeyinde veya rahim duvarının içinde olabileceği gibi bir sapla rahmin dış yüzeyine bağlı da olabilirler. Bir miyom uzun süre çok küçük kalıp sonra aniden hızla büyüyebilir. Bazen de yıllar içinde yavaş yavaş büyür.
Akıldan geçirilmesi ve unutulmaması gereken şey, miyomları hiçbir zaman ilaç tedavisiyle yok edemezsiniz, sadece baskılayabilirsiniz."
İdrar tutamama, kabızlık, kansızlık ve demir eksikliği miyomun yaptığı etkilerin başında yer almaktadır. Buna müteakip, yorgunluk ve halsizlik de miyom olan hastalarda görülmektedir. Ayrıca özellikle karın ağrısı dayanılmaz hale geliyor ve bacaklara vuran ağrı ile kişilerin normal yaşam konforu bozuluyor.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri