Doğuştan gelen yetenek dediğimiz olgu aslında yok. Doğuştan yetenekli dediğimiz hiç kimsede böyle bir yetenek yok. Sadece dikkat ve ilgi alanlarımızın belirli bir yöne kaymasına neden olabilecek genetik yatkınlıklar mevcut.
Yetenek kalıtsaldır. Ancak yetenek bir zanaati seçmek ya da o konuda uzmanlaşmak için gereken tek şart değildir. Yetenek dendiğinde genellikle sanat dalları akla gelse de yetenek sadece sanat dallarında geçerli değildir.
Kendi içinde niteliği çok farklı veya birbirini tamamlayıcı “öz yetenekler”e de ayrılır. Dediğim gibi aslında her insan öz yetenekleriyle doğar. Yeteneksiz insan yoktur. “Öz yetenekler”, klasik yeteneklerin çok daha altında, derinlerde yatan, yatkınlıklardan ve harici faktörlerden etkilenmeyen kişilik özellikleridir.
Dr. Nevzat Tarhan, yeteneğin genelde doğumsal olan, becerinin ise kazanımsal yani sonradan öğrenilen özellikler olduğunu dile getirerek, beceri ve yetenek konusunu anlattı. Yeteneğin genelde doğumsal olan, becerinin ise kazanımsal yani sonradan öğrenilen özellikler olduğunu dile getiren Prof. Dr.
İnsan yetenekli ve kendini geliştirebilen bir canlıdır. Sosyaldir, toplumsal bilince sahiptir; gelişebilir, geliştirebilir. Fakat her canlı organizma gibi çevresinden bağımsız değildir. Onunla değişir, gelişir; onu değiştirir, dönüştürür.
İlgili 29 soru bulundu
Yetenek, bireylerin belli bir konuda diğerlerinden daha iyi performans gösterebilme kapasitesi olarak tanımlanabilir. Yetenekler doğuştan gelen özellikler olabileceği gibi, sonradan geliştirilebilir özellikler de olabilir. Bireyler, farklı alanlarda ve farklı yaşlarda ortaya çıkan yeteneklere sahip olabilirler.
Özellikle 7-11 yaş aralığı yeteneklerin keşfedildiği ve ilgi alanların belirginleşerek çocukta kimlik oturtmaya başladığı yaş aralığıdır. Bu nedenle 0-6 yaş aralığı beslediğiniz beceriler kendini 7-11 yaş aralığında göstermeye başlar.
Fıtrat bütün yaratılmışların içine doğdukları fiziksel çevrenin etkisine maruz kalmadan doğuştan getirdikleri nötr durumu tanımlamak için kullanılmaktadır.
Aslında her insanda doğuştan gelen bir yetenek bulunur. Fakat kişiler her zaman hangi alanda yetenekli olduğunu keşfedemez ve farklı alanlara yönelebilirler. Yeteneklerimiz üzerinde genetik etki büyüktür fakat pratik olmazsa hangi yetenek olursa olsun zamanla körelir.
Sonuç olarak, matematik yeteneği hem doğuştan bir özellik hem de sonradan kazanılan bir beceridir. Kimi insanlar doğuştan matematik yetenekli olabilirken, diğerleri de düzenli çalışma ve çaba ile matematik konusunda başarılı olabilirler.
İnsanların çeşitli yetenekleri vardır. Örneğin: hızlı düşünebilme, çeviklik, soyut düşünebilme, farklılıkları görebilme, tasarım yapabilme, kokuları ayırt edebilme… Bu yetenekleri hayatımızda çeşitli alanlarda kullanırız.
Üstün yetenekliler bir veya bir kaç alanda kabiliyeti olan, üstün başarı gösteren bireylere denir. Örneğin; çok iyi futbol oynayan, çok iyi el becerileri olan, çok iyi resim yapan veya çok iyi müzik aleti çalan kişiler üstün yetenekli bireylerdir. Zekâ, yeteneği kapsamaktadır.
Genel Akademik Yetenek; sözel yetenek, sayısal yetenek ve şekil-uzay ilişkileri yeteneği olmak üzere üç tür yeteneği içeren bir kavramdır.
Bilindiği gibi sürat yeteneği, doğuştan getirilen bir özellik tir.
Ailesi tarafından başlatılan radyoaktivite konusundaki çalışmalara devam ederek, sürekli bilime maruz kalarak büyüdü. Bu da bizlere, dâhilik kavramının tamamen kalıtsal olmadığını kanıtlar. Neredeyse insanlığın değişkenlik gösterebileceği her bir özellik, büyük bir ölçüde genetik kalıtıma tabidir.
Bu gerekçe ile birlikte 18 inci madde kapsamında bazı Allah vergisi yeteneklerin vergi dışı bırakılması öngörülmüştür.
İlgi kişinin bir işten ya da eylemden hoşlanması iken yetenek o işin gerekliliklerini en iyi şekilde yapmaktır. İnsan yeteneklerini ilgi denemeleri vasıtası ile keşfedebilir. Örneğin yüzme ilgisi olan bir çocuk yüzme yeteneğini bu ilgisi vasıtası ile keşfedebilir.
Her birey farklı ilgi ve yeteneklere sahip olduğu gibi her meslek de farklı nitelikleri gerektirmektedir. Herhangi bir kimsenin sahip olduğu yetenekleri gerektiren mesleklerde başarılı olmasının daha muhtemel olduğu da bir gerçektir.
Bilişsel yetenek, kişinin zihinsel becerilerini ifade eder. Bilişsel yetenekler, bilgiyi anlama, işleme, hatırlama, problem çözme, yargılama, dil kullanımı ve yaratıcılık gibi zihinsel faaliyetlerin gerçekleştirilmesinde kullanılır. Kişi aynı anda bu yetkinliklerin hepsine sahip olabilir.
Karakter özellikleri, bir bireyin çevresiyle olan ilişkilerinin ve davranış kalıbının dış görünüşlerinden başka bir şey değildir. Bu özellikler ne verasetle geçen güçlerin ifadesidir, ne de doğuştan gelen yatkınlıklardır.
İnsanın fıtratı sabit, payidar ve değişiklik kabul etmez. Ayrıca Rum suresinin 30. ayeti Fıtrat Ayeti olarak bilinmektedir. Ayrıca hilkat, tabii eğilim, hazır olmak, huy, cibilliyet, içgüdü, istidât gibi manalara da gelir.
Kişilik, doğuştan getirilen bazı eğilimleri de kapsamakla beraber ağırlıklı olarak bebeklikten itibaren kişinin çevresindeki insanlarla kurduğu etkileşimler ve bu etkileşimler sonucu yaşadıkları ile şekillenir. Ruh bilimcilere göre kişilik, bireyin kendine özgü ve ayırıcı davranışlarının bütünü olarak tanımlanır.
Oktay Aydın - Psikolojik Danışman. Üstün zeka ile özel yetenek birbirine karıştırılan iki kavramdır. Üstün zeka ilişki kurabilme, akıl yürütme becericisi olarak tanımlanır. Ancak özel yetenek; sanat, spor gibi belli özel alanlarda çocuğun yaşıtlarına göre daha iyi performans göstermesi olarak tanımlanabilir.
Biyolojik, bilişsel ve toplumsal-duygusal süreçlerin birbiriyle etkileşimleri ile insanın doğum öncesinden ölüme kadar uzanan yaşam dönemlerini meydana gelir. Çocukluk dönemi doğumdan itibaren 11-12 yaşına kadar süren zamanı kapsar. olarak kabul edilir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun (TCK) 6/1-c maddesi uyarınca 18 yaşını doldurmamış kişi çocuktur. 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun (ÇKK) 3/1-a maddesi uyarınca daha erken yaşta ergin olsa bile, 18 yaşını doldurmamış kişi çocuktur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri