Dünya Meteoroloji Örgütü'nün (WMO) raporuna göre 2025'e kadar, dünyanın sanayi öncesi seviyelerin 1.5 C derece üzerinde ısınması ihtimali %40 oranında. Paris İklim Anlaşması'nın belirlediği düzenlemeler küresel ısınmanın 2 C derecenin altında tutulmasını, sınır hedefin de 1.5 C derece olmasını öngörüyordu.
Yirminci yüzyıl boyunca ortalama küresel sıcaklık yaklaşık 14°C, aşağı yukarı onda bir iki derece, şeklinde oldu. 1880 yılından beri, küre neredeyse tam bir derece kadar ısındı, ancak bu ısınmanın üçte ikilik kısmından fazlası 1975 yılından sonra meydana gelmiştir – Nordhaus'un makalesini yazdığı yıl.
4 Temmuz, küresel ortalama sıcaklığın 17 santigrat dereceyi aşması sonucu dünya tarihinde kayıtlara geçen en sıcak gün oldu.
Dünya ısısı 4 derece daha yükselirse okyanuslar da yükselecek ve 1 milyar insanın evi olan yüksek nüfuslu deltalar, okyanuslar yükselirse yok olacak. 4 derece bir ısınma ile dünyadaki en önemli nehirlerden bazıları kuruyacak ve bu da milyonlarca hatta yüz milyonlarca insanın yaşama şansını tehlikeye atacak.
Dünya 5 derece ısınırsa, iki dev yaşamaya elverişiz bölge, kuzey ve güney yarımkürelerin ılıman olanlarının içine yayılır.
İlgili 29 soru bulundu
Dünyanın 2 derece yerine 1.5 derece ısınması, dünya nüfusunun yüzde 50'ye kadar daha azının su sıkıntısı yaşaması anlamına geliyor. 1.5 derecelik ısınmada okyanuslar daha asidik hale gelecek. Okyanusların oksijen seviyeleri de azalacak ve bu da denizin ortasında “ölü bölgelere” yol açacak.
Prof. Dr. İsmail Yücel, küresel ısınmanın 2100 yılı sonrasında da süreceğini belirterek, yaz aylarında görülecek ısınma miktarının orta ve kötümser senaryolara göre 80 yıl içinde 3,5 - 6,5 derece arasında değişim göstereceğini bildirdi.
Bilim adamları yaptıkları araştırmalar neticesinde dünya bir derece ısındığında dünyada dengesizlik baş gösterecek. Isı iki derece değiştiğinde birçok yer su altında kalacak ve birçok canlı yok olacaktır.
Küresel sıcaklığın 3 derece artması, okyanusların da gelecek üç yüzyılda 2 ila 4 metre arasında yükselmesi anlamına gelecek. 2013'te yapılan bir analiz, Bangladeş'te deniz kabarmalarının dünya ortalamasına göre 10 kat daha hızlı gerçekleştiğini gösterdi.
Kuzey Kutbu'nda artan ısınma donmuş toprakların erimesine, buzulların geri çekilmesine ve deniz buzu kaybına katkıda bulundu. Daha yüksek sıcaklıklar aynı zamanda daha yoğun fırtınalara, kuraklıklara ve diğer aşırı hava koşullarına neden olmaktadır.
Kar yağışı 2023 yılının ilk 3 ayına kalacak. Meteoroloji Prof. Orhan Şen'in 'Türkiye'de kış mevsimi' şöyle: -Aralık ayı batı bölgelerde sonbahar havasında Doğuda ise kışın başları gibi çok soğuk yok. Ocak, Şubat, Mart aylarında kış şartları daha belirgin görülecek.
Aşırı sıcaklar tüm yurtta hissedilirken, Türkiye tarihinin sıcaklık rekoru dün 50 dereceyle kırıldı. Türkiye'nin özellikle güney kentlerinde Basra sıcaklarının etkisiyle bunaltıcı hava sürüyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM), dün Hatay'ın Hassa ilçesinde sıcaklığı 50 derece olarak ölçtü.
Meteoroloji verilerine göre Türkiye'de görülmüş en yüksek sıcaklık 49.1 dereceyle 20 Temmuz 2021 tarihinde Şırnak'ın Cizre ilçesinde yaşanmıştı. Bu rekor dün Hatay'ın Hassa ilçesinde 50 dereceyle kırıldı. Meteoroloji tarafından açıklanan rekor sıcaklığın yaşandığı Hassa ilçesinde çarşı ve kent merkezi boş kaldı.
Çoğu insan 60 derece olan aşırı nemli bir ortamda 10 dakika kaldıktan sonra hipertermi yaşamaya başlıyor. Bu noktada, nefes almak zorlaşır ve siz hücresel seviyede parçalanmaya başlarken, organlarınız da iflas eder. Dünyada kayıtlara geçmiş en yüksek sıcaklık, 55 derecede Nevada, Amerika'daki Ölüm Vadisi'nde yaşandı.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün yaptığı ölçümlerde Eskişehir'in Sarıcakaya ilçesinde termometre rekor değeri ölçtü. 49,5 derecelik ölçüm, Türkiye'nin yeni sıcaklık rekoru olarak kayıtlara geçti. Daha önceki rekor 20 Temmuz 2021 günü Şırnak'ın Cizre ilçesinde 49,1 dereceyle ölçülmüştü.
Küresel ısınmanın ana nedeni, Dünya atmosferindeki sera gazlarının konsantrasyonundaki artıştır. Karbon dioksit (CO2), metan ve su buharı gibi sera gazları ısıyı atmosferde hapseder ve Dünya'nın yüzeyini daha sıcak hale getirir.
Çeşitli bilimsel çalışmalar küresel ısınmanın gerçek olduğunu, dünyanın bu trendi devam ettirmesi durumunda yüzyıl sonunda ortalama sıcaklığın iki derece yükseleceğini, bunun ise çok ciddi küresel sonuçlar ortaya çıkaracağını gösteriyor. Sonuç olarak; Küresel ısınmanın gerçek olmadığı iddiası yanlış.
Sıcaklığın artması ile buzulların erimesi ve suları buharlaşma oranları da yükseldi. İngiltere merkezli ActionAid insani yardım kuruluşunun paylaştığı verilere göre, her 1 derece sıcaklık artışı, atmosferde tutulabilen su buharı miktarını yüzde 7 oranında artırıyor.
Dünyanın, küresel ısınmanın sınırlandırılması için eşik olarak belirlenen seviyeye, gelecek beş yıl içinde ulaşacağı öngörülüyor. Dünya Meteoroloji Örgütü'nün (WMO) raporuna göre 2025'e kadar, dünyanın sanayi öncesi seviyelerin 1.5 C derece üzerinde ısınması ihtimali %40 oranında.
Daha sıcak bir atmosfer aynı zamanda daha fazla nem tutabilir ve bu da sel riskini artıran daha yoğun aşırı yağışlara neden olabilir. Ayrıca buharlaşmayı artırarak daha yoğun kuraklıklara yol açar. Bütün bu öngörüler ışığında, 1,5 ve 2 derece arasında 0,5 derecenin hayati öneme sahip olduğu ortaya çıkıyor.
Dr. Murat Türkeş, "1.5 santigrat derece hedefi, Paris İklim Anlaşması'nın 2030 hedeflerinden bir tanesidir ve küresel yüzey sıcaklıklarını 2030 yılına kadar 1.5 santigrat derecede tutma hedefidir.
Ancak, güneşin sıcaklık değişimleri zaman içinde çok yavaş olması nedeniyle, insanların ürettiği karbondioksit gibi sera gazlarının atmosferdeki miktarının artması dünya sıcaklığının yükselmesinin başlıca nedeni olmuştur.
Türkiye'nin en büyük sera gazı kaynağı kömürdür: 2019 yılında kömür yakımından 154 megaton karbondioksit salındı. 2020 yılında kömür yakımından 148 megaton karbondioksit sağlandı.
GEZEGENİMİZ NE KADAR ISINDI? Ekim 2015 verilerine göre 1880 yılından bu yana ortalama sıcaklık, okyanus yüzeyleri de dahil olmak üzere yaklaşık 1 santigrat derece arttı. Ufak bir miktar gibi gözükse de, bütün gezegen ortalamasına vurduğumuz zaman oldukça yüksek bir oran bu.
Dr. Doğan Yaşar, küresel soğumanın yaklaştığını belirtip, "2022, 2023 veya 2024 olur. Bu dönemlerde biz, mini soğumaya gireceğiz.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri