En tehlikeli göz hastalıklarından Glokom Göz tansiyonu hastalığı belirti vermeksizin uzun yıllar ilerleyip kalıcı körlükle sonuçlanabilmektedir. Bunun önüne geçmeni tek yolu düzenli göz kontrolleri yapılması ve bu kontrollerde göz tansiyonu ölçülmesidir.
Beyindeki Hangi Hastalık Göze Vurur? Beyin oluşan birçok reaksiyon göze vurarak yan etkiler ortaya çıkarabilir. Beyin tümörleri, migren, Parkinson, inme, hipofiz bezi sorunları, Multiple Skleroz (MS) gibi hastalıklar görmeye etki edebilir.
Göz tembelliği, şaşılık, miyop, hipermetrop ve astigmat çocuklarda en sık görülen sorunlar. Bu sorunların erken tanısı büyük önem taşıyor. Genelde ülkemizde bir tarama sistemi var.
Bu tip yaralanmaların belirtileri arasında batma hissi, şiddetli ağrı, kızarıklık, görmede azalma, konjuktivit, ışık hassasiyeti, gözde yaşarma, akıntı, yabancı cisim hissi gibi bulgular olur. Bazen hasta hiç gözünü açamaz ya da çok ileri derecede görme kaybı şikâyeti olur.
İlgili 19 soru bulundu
Retinadaki yırtıklar ışık çakması, görüş azalması, görme alanının bir kısmının kaybı, cisimleri kırık görme, cisimleri olduğundan büyük veya küçük görme, ışık çakmaları, siyah nokta ya da sinek uçuşmaları gibi belirtilerle kendini belli eder.
Stres birçok hastalığın açığa çıkmasında önemli bir paya sahipken, göz sağlığını da olumsuz yönde etkiliyor. Genellikle stres altındayken meydana gelen retinada sıvı birikmesi olayı, görme kaybına kadar gidebiliyor.
Ani görme kayıpları en sık göz damarlarında tıkanma, göz içi kanamalar ve göz siniri bozukluklarına bağlı olarak gelişir. Yavaş yavaş gelişen görme kayıpları ise en sık katarakt, göz kusurları, şeker hastalığı, yaşa bağlı sarı nokta hastalığı gibi durumlara bağlıdır.
Başlangıçta göz tansiyonu belirti vermez ancak rutin muayenede göz tansiyonu olup olmadığı anlaşılır. İlerleyen durumlarda göz ağrısı, göz kızarıklığı, ani görme sorunları, renkli halkalar görmek, bazı durumlarda mide bulantısı ve istifra ile de belirti verebilir.
Optik atrofi adı verilen körlük nedeni görme sinirindeki kalıcı hasarı ifade etmektedir. Optik atrofi tedavi edilebilir bir durum değildir. Kalıcı görme kaybı yapmaktadır.
Tüm körlüklerin %80'ı medikal veya cerrahi olarak tedavi edilebilir düzeydedir.
Gözde yapısal bir bozukluk olmaksızın görme keskinliğinin düşmesine yol açan göz tembelliği, toplumda %1,6 ila %3,6 oranında görülür. Tedavisi mümkün olduğu hâlde aileler tarafından fark edilmediği için görme kayıplarına yol açabilir.
Beyin tümörlerinin büyük bir kısmı, pek çok kan kanseri türü, kadınlarda meme kanseri, erkeklerde akciğer kanseri yapılan göz muayenesi sırasında tespit edilebiliyor.
Görme bozuklukları psikolojik etkiler yaratırken, psikolojik problemler de görme bozukluklarına sebep olabilmektedir. 'Santral seröz koryoretinopati' dediğimiz retina bozukluğu yine stres nedeniyle retinada oluşan bozukluklardandır ve genelde stresli olaylardan sonra gelişir.
Tiroid hastalıkları gözleri etkileyebilir. Tiroid bezinin aşırı aktif çalıştığı hipertiroidi veya yetersiz çalıştığı hipotiroidi gibi tiroid hastalıkları, gözlerde çeşitli semptomlara neden olabilir.
Bulanık görme, görme keskinliğinin kaybolması ve ince ayrıntıları normal insanlara oranla net olarak görememe olarak tanımlanır. Bulanık görme göz hastalıklarıyla ilişkili olabileceği gibi migren, karbonmonoksit zehirlenmesi, zona hastalığı, menenjit ve ensefalit gibi farklı hastalıklardan kaynaklı da oluşabilir.
Eğer, örneğin bir kişi belirli bir nesneyi 10m uzaklıktan fark edebiliyorsa ve normal bir kişi aynı nesneyi 100 m uzaklıktan fark ediyorsa, bu kişi için geçerli görme kabiliyeti yüzde %100 yerine %10' dur.
Görme kaybının bir nedeni de stres
Gözün damar tabakasındaki bölgesel bozulmalara bağlı olarak ortaya çıkan bu durumda ise uygun ilaç ve lazer tedavileriyle görmenin tekrar kazanılması mümkün olabiliyor. Ayrıca, strese yol açan sebeplerin ortadan kaldırılması hastalığın tekrarlamasının önüne geçilebiliyor.
Göz, orbita adı verilen kemikten bir koruyucu çukur içinde yer alır. Orbitanın içinde, altı adet göz dışı kas göze bağlanır. Bu kaslar gözün aşağı-yukarı ve yanlara doğru hareket etmesini ve gözün dönmesini sağlar. Göz dışı kaslar gözün sklera adı verilen beyaz kısmına bağlıdır.
40'lı yaşlarda yakını görememe olarak karşımıza çıkan presbiyopi, 60 yaşına kadar sürekli olarak değişkenlik gösterir. Zamanla artan görüş derecesi 60 yaşından sonra durağanlaşır. Esnekliğini kaybeden ve sertleşen mercek, 60 ile 65 yaş sonrasında odaklama yeteneğini fiilen kaybeder.
A vitamininin başlıca görevlerinden biri, görme ile ilgilidir. A vitamini, gözün arka tabakası olan retinada bulunan ve “rodopsin” adlı ışığı tanıyan proteinlere bağlanarak, gece görüşü sağlar. A vitamini ya da retinol eksikliğinde, gece körlüğü adı verilen gece görememe sorunu oluşur.
Bulanık görme, göz seğirmesi, baş ağrıları, göz sulanması veya göz kuruluğu sorunlarınızı nedeni stres olabilir. Diğer stresin tetiklediği görme sorunları arasında halsizlik, göz yorgunluğu, ışığa duyarlılık, gözde uçuşan noktalar ve göz spazmları bulunur.
Depresyon ve göz problemlerinin birbirini karşılıklı olarak olumsuz etkilediğini belirten Dünyagöz Etiler'den Doç. Dr. Levent Akçay, “Depresyon ve göz problemleri, birbirlerinden beslenerek gözlerde ciddi sorunlar oluşmasına yol açabiliyor.
Bunun yanı sıra rahatsızlığın hangi boyutta olduğu da bir göz doktoru tarafından teşhis edilmelidir. Göz sinirleri hücrelerinin tamamen işlevini kaybetmesi sonucunda yenilenmesi mümkün değildir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri