En Yüksek İyi, Tanrı, iki farklı anlamı taşıyabilir; En Üstün (Supremum) veya En Yetkin (Consummatum) olandır. En üstün, kendi koşulsuz olan koşuldur; en yetkin, bütünün parçası olmayan daha büyük bütündür.
Derece veya makamı bakımından üstün. Erdemli, faziletli. Toplum içinde para, ün vb. bakımından üstünlüğü olan.
Summum bonum, Romalı filozof Cicero tarafından antik Yunan felsefesindeki İyilik Fikrine karşılık gelen "en yüksek iyilik" anlamına gelen Latince bir ifadedir.
Kant'ın ahlak delili, tanrının varlığının ispat edilemeyeceğinden ortaya çıkarak ahlaki davranabilmek için tanrının varlığına ihtiyaç olduğunu savunur.
Bir davranış yapılmadan önce o davranışın yapılış amacı (niyeti) önemlidir. Buradaki niyet sadece ödeve uygun olarak, amacı kendisi için olan salt iyiyi (niyeti) gerçekleştirmektir. Salt iyi yasaya uygun olandır. Kant'ın bu düşüncesine ödev ahlakı (iyi niyet ahlakı) denir.
İlgili 38 soru bulundu
Kant, insanların doğrularını ve yanlışlarını belirlemelerine yardımcı olan ahlaki yargıların rasyonel olduğunu ve insanların ahlaki davranışlarının bu rasyonel yargılar doğrultusunda olması gerektiğini savunur.
Kant, herhangi bir eylemin ardında duran niyetleri maksim olarak tanımlar. Maksim eylemin altında yatan genel ilkedir. Örneğin Merhametli İnsan “Eğer çektiğin zorlukların ardından ödüllendirileceğini düşünüyorsan, yardıma muhtaç olanlara her zaman yardım et” maksimini eylemlerinin zeminine oturtmuş olabilir.
Kant, akıl dini olarak tanımladığı kendi din anlayışını, vahyedilmiş din olarak gör- düğü Hıristiyanlığın karşısına koymaktadır. O, vahyin imkânını kabul etmekte, ancak tarihsel gerçekliğini reddetmektedir. Ona göre, Hıristiyanlık ancak ve ancak akıl dinine uyduğu sürece makbuldür.
Bir başka ifadeyle, Tanrı idesi, düşünmenin tüm nesnelerinin koşulsuz birliğinin idesidir (Störig 2011: 383). Kant'a göre Tanrı idesi, kaynağını, aklın varlık yapısında bulur; aklın hiçbir koşula bağlı olmayana, tümlüğe uzanmasından doğar.
Doğru Ahlak:
Ahlaki bir kişi, özellikle etik olan davranış konusunda, davranışları iyi veya erdemli olan kişidir. Aynı zamanda doğru ve etik olanı yapmaya çalıştığınız anlamına gelir. Yanlışı ve doğruyu bildiğimizde, doğru olanı yapmak için potansiyel olarak motive olabiliriz.
Anglo-Sakson Nedir? Anglo-Sakson hukuku, Norman fethinden önce İngiltere'de elde edilen ve İskandinav yasalarıyla birlikte Cermen hukuk düşüncesinin en hakiki ifadesini oluşturan hukuk kuralları ve gelenekleri bütünüdür.
Norman İstilası'ndan sonra Anglosakson sözcüğü İngiliz anlamında kullanılmaya başlandı. Anglosakson tabiri günümüzde İngiliz soyundan gelen beyaz ırkları tanımlamakta kullanılır.
Anglo-Sakson sistemi, (İngilizce: common law), özellikle tarihinde Birleşik Krallık sömürgesi olan birçok ülkenin hukuki temellerini oluşturur. Emsal kararlar yansıtan, kapsamlı yasallaşmamış kanunları dikkat çeken özellikleri arasında yer alır.
İyilik, Öteki'nden karşılık bulmanın olanak dahilinde olduğu sevinçli bir istemdir, umutlu bir kapıdır, sağlıklı bir süreci, insani bir açılımı ve derinleşmeyi örgütler, karşısındakini saygı ile olumlu anlamda etkiler, alkışı ve övgüyü hak eder, onurlu bir duruştur.
Karl Marx'a göre iyi, hem çok sade hem de açıktır: İnsanlar sağlıklı beslenmeli, temiz suya ulaşmalı, şairane konaklamalı, tiyatroya gitmeli, kitap okumalı, seyahat etmeli, aşık olmalı, sevmeli, çitleri, duvarları ve sınırları yıkmalı, dayanışmalı, yeni olana doğru açılmalı ve kendini gerçekleştirmelidir.
Ahlak felsefesinin temel kavramları iyi, kötü, vicdan, ahlak yasası, kural, etik, irade ve ahlaki eylemdir.
Estetik kuramıyla bu konuda söz sahibi olan filozof Immanuel Kant, güzelliğin hem öznel hem de nesnel niteliklere sahip olduğunu kaydetmiştir. Buna göre "güzellik, sonsuzun sonlu olarak kendini göstermesidir". Kant, güzellik deneyimini vurgular; burada özne ya da nesneden öte, deneyimin kendisi önemsenir.
Monoteizm veya tek tanrıcılık, tek bir tanrının varlığına ya da Tanrı'nın birliğine duyulan inanç olarak tanımlanır. Monoteizm sözcüğü, etimolojik açıdan Yunanca mono (tek) ve theoi (tanrı) sözcüklerinden türemiştir.
Kant'a göre saf aklın üç temel idesi vardır: Ruh, Evren ve Tanrı. Tanrı idesi ile rasyonel teoloji uğraşmaktadır. Tanrı idesi, düşünmenin tüm nesnelerinin koşulsuz birliğinin idesidir. Kant'a göre Tanrı idesi, kaynağını, aklın varlık yapısında bulur; aklın hiçbir koşula bağlı olmayana, tümlüğe uzanmasından doğar.
Farabi, Sudur kuramına inanan bir düşünürdür. Ona göre Yüce Allah ilkin ilk aklı sudur yolu ile var etmiştir, ilk akıl, zatı itibariyle mümkin, başka varlığa nisbetle vâciptir. İlk akıldan ikinci akıl ve en y üksek felek meydana gelir. Daha sonra akıllar, felekler sudur yoluyla devam eder.
Ahlak kanıtı, insanın ahlak tecrübesinde olan ve bu tecrübe Tanrı'nın varlığın bir postulatı olarak koymaya veya Tanrı'nın ideal ahlak değerin kaynağını oluştuğunu göstermeye çalışır (Aydın, 1991, 3s). Postulat, kesin olarak kabul edilen ama ispatlanamayan kavramlara verilen addır.
Basitçe, sana yapılmasını istemediğin bir şeyi başkasına yapmamayı temel alır. Bu ilkeye göre bir şey herkes için geçerli ise evrensel demektir. Örneğin; bir kişinin, borcu olan kişiye borcunu ödememesi bu yasaya uymaz.
AHLAK YASASI: Uyulması ahlak açısından gerekli, genel-geçer kurallar. AHLAKİ KARAR: Ahlak kurallarına özgürce uymaktır. AHLAKİ EYLEM: Ahlaka uygun davranışı gerçekleştirme.
Kant, fenomeni; duyularla algılanamayan, insanın bilme yetisi dışında ve nedenselliğe tabi olamayan anlamında kullandığı numen (kendinde şey) terimine karşıt olarak, duyularla algılanabilen ve nedenselliğe tabi olan için kullanmıştır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri