Ayrıca, Hanefî fakihlere göre Fatiha'yı okumak, nafile, vitir ve iki rekâtlı namazların tüm rekâtlarında, dört ve üç rekâtlı farz namazların ise herhangi iki rekâtında vaciptir. Üç ve dört rekatlı farz namazların diğer rekatlarında ise, bir rivayete göre vacip, diğer bir rivayete göre ise sünnettir.
Farz namazların, üçüncü veya dördüncü rek'atında Fâtiha sûresinden sonra, bir sûre veya âyet okunması sünnete aykırıdır. Ancak yanılarak sûre okunduğunda farz olan rükû ve secdenin geciktirilmesine sebep olsa da kıyam, kıraat mahalli olduğu için bu durumda sehiv secdesi yapmak gerekmez (İbn Nüceym, el-Bahr, 2/102).
- Üç ve dört rekatlı farzların üç ve dört rekatlarında fatiha okumak nedir? Değerli kardeşimiz, Farz namazların üç ve dördüncü rekatlarında Fatiha okumak sünnettir.
Din İşleri Yüksek Kurulu'nun "Farz namazların 3. ve 4. rekâtında sure veya ayet okuyana sehiv secdesi gerekir mi?" sorusuna yanıtı şu şekilde: "Farz namazların, üçüncü ve/veya dördüncü rekâtında Fâtiha sûresinden sonra, bir sûre veya âyet okunması sünnete aykırıdır.
İlgili 37 soru bulundu
İlk iki rekâtta okunan ayetlerin veya surelerin sonraki rekatlarda tekrarlanmasının hükmü nedir? Dört rekatlı sünnet namazlarda her iki rekat müstakil kabul edildiğinden (bk. İbn Abidîn, Reddü'l-muhtar, 2/456) 1. ve 2. rekatta okunan zamm-ı sureleri 3. ve 4. rekatta da okumak, namaza bir zarar vermez.
Yani ibadetleri, nasıl emredilmişse o şekilde yapmak durumundayız. Farz namazların son iki rekâtında Fâtiha'dan sonra sûre okunmamasını da bu çerçevede değerlendirmek gerekir. Bununla birlikte farzların son iki rekâtında Fâtiha'dan sonra sûre okunursa bu, namaza bir zarar vermez.
Dört rek'atlı sünnet namazlarda her iki rek'at müstakil kabul edildiğinden (İbn Âbidîn, Reddü'l-muhtâr, 2/16-17) birinci ve ikinci rek'atta okunan zamm-ı sûreleri üçüncü ve dördüncü rek'atta da okumak, namaza bir zarar vermez. Ancak bilenlerin başka âyet/sûre okuması daha doğru olur.
Sure, Müslümanlar tarafından her vakit namazın her rekâtında okunmaktadır. Fatiha Suresi'nin ilk sure olarak Kur'an'ın başında yer alması, surenin içeriğinde Kur'an öğretisinin bir özetinin yer alması olarak açıklanmıştır.
Surelerin sıralamasında sünnetle farz birlikte düşünülmez. Sünnetteki sıralama ayrıdır; farzdaki sıralama ayrıdır. Mesela, sabah namazının sünnetinde Felak ve Nas surelerini, farzında ise Kevser ve İhlas surelerini okuyabilirsiniz.
Sonuç olarak, namazda sûre ve âyetlerin tertibine riâyet edilmemesi tenzîhen mekruhtur. Bu durum, namazı bozacak ve tekrar kılmayı gerektirecek boyutta bir eksiklik değildir.
Hanefilere göre, Sübhaneke'den başka bir şey okumaz. Şafilere göre ise ayrıca her rekatta Fatiha suresini okur. İmam ise öğle, ikindi, akşam ve yatsının üçüncü ve dördüncü rekatlarında, sadece Fatiha okur; zammı sure okumaz.
Fatiha suresi her rekatta okunan bir zammı suredir. Besmele çekerek Fatiha suresi okunur. Namazda okunan bir diğer zammı sure ise Fil suresidir.
Dolayısıyla namazda Fâtiha sûresi okunmakla, hem farz kıraat hem de vacip yerine getirilmiş olur. Ancak Fâtiha'dan sonra üç kısa âyet veya bu uzunlukta bir sûre okumak da vaciptir.
Öğle namazının farzında öncelikle farza niyet edildikten sonra Sübhaneke okunur ve besmele çekilir. Besmeleden sonra fatiha suresi okunur ve sonra zammı sure okunur. Zammı surenin anlamı Kuranı kerimde yer alan en az 3 ayet okunmasıdır.
Yani ibadetler, nasıl emredilmişse o şekilde yapmak ile sorumluyuz. Farz namazların son iki rek'atında Fâtiha'dan sonra sûre okunmamasını da bu çerçevede değerlendirmek gerekir. Bununla birlikte farzların son iki rek'atında Fâtiha'dan sonra sûre okunursa bu, namaza bir zarar vermez.
İslam'ın en önemli farzı olan namaz, günde 5 ayrı zaman diliminde olmak şartıyla her Müslüman için bir görevdir. Namazı, dinin bir hükmü ve gereği olarak, Allah'ın bir emri olduğu için bile yerine getirmek zorunluluğu vardır.
Hz. Peygamber, namazı, müslümanların Mekke dönemiyle karşılaştırıldığında Medine döneminde rahatlığa kavuşmaları ve böylelikle rehavete kapılmaları üzerine iki rekattan dört rekata çıkarmıştır.
Namaz kılmasını hiç bilmeyen, hiç namaz kılmamış, hiç dua ve sure bilmeyen birisi isterse elbette namaz kılabilir. Dinimiz böyle insanları da kucaklamaya hazırdır. Ahiret ve ebedi hayat söz konusu olunca, kaybedilecek tek fert yoktur. Namaz kılmaya bilgisizlik engel değildir.
Hata ile veya unutarak yanlış okunması hâlinde ise; a. Yanlışlık kelimelerin harekelerinde ise manada bir değişiklik olsa da namaz bozulmaz. b. Yanlışlık durak yerlerinde yapılırsa; yani durulacak yerde geçilip geçilecek yerde durulursa, manasında değişiklik olup olmadığına bakılmaksızın namaz bozulmaz.
Sonuç olarak, namazda sûre ve âyetlerin tertibine riayet edilmemesi mekruhtur. Fakat bu, namazı bozacak ve tekrar kılmayı gerektirecek boyutta bir eksiklik değildir."
Namaz esnasında az veya çok miktarda ayet atlamakla namaz bozulmaz. Bir kimse, kıraati, namazı bozacak derecede hatalı yapar ancak geri dönüp hatasını düzeltirse namazı caiz olur.
Salli barik okumadan da yapsanız caizdir. Birşey gerekmez. Bu yazdıklarınız çerçevesinde esasen sehiv secdesi yapmanız gerekmez. Farzı unutup sonradan yaptıysanız bu sebeple sehiv secdesi yapacak iken yapmasanız namazınız sahih olur.
Namazların ilk iki rek'atında Fâtiha'dan sonra Kur'ân'dan bir miktar daha okumak (zamm-ı sûre) vaciptir. Vaciplerin kasten terk edilmesi günahtır, unutarak terk edilmesi veya geciktirilmesi ise günah olmaz, fakat namazın sonunda sehiv secdesi yapılması gerekir.
Fatiha'dan sonra zamm-ı sure okumadan rükuya giden kişi, rükuda iken hatırlarsa, doğrulup sureyi okur, sonra tekrar rükuya gider. Namazın sonunda da sehiv secdesi yapar.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri