6-Gaz anestezisi: Gaz anestezisi güvenli bir anestezi sistemidir. Gaz, hayvana bir cihaz aracılığı ile oksijen ile karıştırılarak belirli bir oranda verilir. Ameliyat esnasında gaz miktarını düşürüp yükseltmek gerekebilir.
Gaz Anestezinin enjeksiyonla yapılan solid (katı) anesteziden en büyük ve önemli farkı; Enjeksiyonla verilen anestetik ilacın vücuttan atılma süresinin çok uzun olup hatta bazı hastaların kaybına bile neden olması sıklıkla karşılaşılan komplikasyonlardandır.
Operasyondan hemen önce kedin genel anestezi altına alınıyor. Erkek kedilerde bu işlem aslında "kastrasyon" olarak adlandırılır ve her iki testisin de çıkarılmasını gerektirir.
İlgili 32 soru bulundu
Anestezinin üç türü var; genel, bölgesel ve lokal anestezi. Genel anestezide tüm vücut uyuşturuluyor ve hastanın bilinci kapanıyor. Vücudun belden aşağısını, kol ya da bacak gibi belli bir bölgesini uyuşturma işlemine ise bölgesel anestezi deniliyor. Bu yöntemde ise hastanın bilinci açık iken girişim yapılıyor.
Anestezi çok güvenli olsa da operasyon esnasında ve sonrasında yan etkilere neden olabilir. Anestezinin çoğu yan etkisi hafif ve geçicidir, ancak önceden bilinmesi ve gerekiyorsa hazırlık yapılmasının gerekebileceği daha ciddi yan etkiler de olabilmektedir.
Vücudun sadece bir bölgesinin uyuşturulmasına bölgesel anestezi denir. Bu işlem sırasında sinir iletimini geçici olarak durduran lokal anestezik ilaçlar kullanılır. Lokal anestezik ilaçlar, ağrı dahil pek çok uyarının daha üst sinir merkezlerine iletilmesini engeller ve kişinin acıyı hissetmemesini sağlar.
Anestezi sırasında bu hava ile anestezik gazlar karıştırılarak ameliyat sırasında uykuda kalmanıza yardımcı olur. Anestezi uzmanları anestezi uygulamanın yanı sıra ameliyat süresince sağlığınızdan da sorumludur. Anestezi altındayken akciğerlerinizin oksijen almaya devam etmesinin sağlanması da bu kapsamdadır.
İki önemli lokal anestezik yaygın olarak kullanılır: prokain (novokain) ve lidokain (ksilokain).
Bu reaksiyonlar enjeksiyon bölgesinde şişlik gibi hafif etkilerden kalbin durması, anaflaktik şok ya da ani ölüm gibi ciddi etkilere kadar değişiklik gösterebilmektedir. Ancak yapılan araştırmalara göre bir kedinin arabayla veterinere giderken araba kazasında ölme riski, anesteziden ölme riskinden çok daha yüksektir.
Kısırlaştırma operasyonunun saymakla bitmeyecek olumlu etkilerinin yanında yan etkileri yok denecek kadar azdır. Operasyon sonrası en sık rastlanan komplikasyon, kedimizin iştahının artması ve buna bağlı kilo alma eğiliminde olmasıdır.
Dişi kedi kısırlaştırma operasyonu kapsamında rahim ve yumurtalıklar çıkarılır, erkek kedi kısırlaştırma operasyonunda ise testisler alınır. Dişi ve erkek kedi kısırlaştırma zararlı bir operasyon değildir. Hatta bu operasyonun bilinen önemli faydaları da bulunmaktadır.
Tıraş olmak için narkoz alan kediler ortalama olarak iki saat içerisinde uyanır. Ancak daha önce belirttiğimiz gibi tıpkı biz insanlardaki gibi narkoz etkileri sürer.
Ayrıca hastaya damardan ağrı kesici ilaçlar verilerek hastanın ağrı duyması engellenir. Ameliyat sonunda makineden anestezik gazların verilmesi sonlandırılır, hastanın bilinci ve solunumu geri dönünce nefes borusundaki tüp çıkarılır.
Kedilerde premedikasyon ve genel anestezi ayrı bir önem taşımaktadır. Genel anestezik olarak parenteral anestezikler (i.m ve i.v yolla uygulananlar) ve inhalasyon anestezikleri ile genel anestezi sağlanır. Parenteral anestezikler gerek indüksiyonda gerekse anestezi idamesinde doz ayarlaması yapılarak kullanılabilir.
Vücut anestezi ilaçlarının kalıntılarını hızlı bir şekilde uzaklaştırmaya başlar. Anestezi sonrası herhangi bir yan etki görülmemişse ortalama 24 saat sonrasında işlem için kullanılan ilaçların tüm kalıntıları vücuttan atılmış olur.
Anestezi sırasında, hastanın solunum kasları etkilenebilir ve kusma refleksi zayıflayabilir. Bu durumda, ameliyat öncesinde yemek veya içilen sıvılar mideye kaçabilir ve bu içerik solunum yollarına doğru ilerleyebilir. Aspirasyon adı verilen bu durum, solunum yollarını tıkayarak ciddi komplikasyonlara neden olabilir.
Anestezi sıcağa yanıt eşiğinde artış, soğuğa yanıt eşiğinde azalma ile termoregülasyon mekanizmasında bozukluğa sebep olmaktadır. Anestezinin sonlanmasıyla beraber termoregülasyon üzerindeki baskılanma ortadan kalkar ve titreme gerçekleşir.
Modern anestezi pratiğinde yeni ve kısa etkili, yan etki oranları düşük anestezi ilaçlarının gelişmesiyle, “fazla narkoz verildiği” ya da “ hasta narkozu kaldıramadığı” için anesteziden uyanamamak gibi bir durum olamaz. Anestezi bir bilim dalıdır, kanıta dayalı tıbbın verilerini kullanarak kendi kurallarını oluşturur.
Genel anestezide hastanın damar yolu açılarak direkt anestezi ilacı verilir, Sinir sistemi bloke olan hasta bu durumda kendi kendine nefes alamaz, dolayısıyla hasta uyuduktan sonra nefes borsuna tüp sokularak monitörden nefes alması sağlanır.
Ameliyat bitimini takiben kullanılan anestezi ilaçları sonlandırılarak anestezi uzmanı gözetiminde hasta uyandırılır ve uyanma odasına alınır. Hasta burada ısıtılır, ağrısı dindirilir, bulantı ve kusmaya karşı önlemler alınarak, konforlu bir şekilde odasına gönderilir.
Eğer rüya görmek bir kriterse burada farkındalık % 50 lere ulaşır. Yapılan çalışmalarda cerrahi anestezilerde farkında olma sıklığı % 0.2 – 0.7 arasındadır. Bazı cerrahi girişimlerde (kalp damar cerrahis ) bu oran % 1 lere çıkabilir.
Narkozun etkisiyle birlikte halsizlik ve yorgunluk hissi olabilir. Bu durum zamanla düzelir. Bazı hastalar ameliyat sonrasında mide bulantısı ve kusma hissi yaşayabilirler, bu da narkozun bir yan etkisidir. Narkozun etkileri kişiden kişiye değişebilir ve genellikle birkaç saat sürer.
Bir yıl içinde en fazla kaç kere narkoz alınabilir? Böyle bir sayı yoktur. Anestezi uygulaması hastanın ihtiyacı olduğu için yapıldığı için önemli olan sayı değil hastanın fizik durumu, eşlik eden hastalıklarının derecesi ve anestezi için risk seviyesidir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri