Kur'an'da (Âl-i İmrân 3/90) iman ettikten sonra küfre saplanıp inkârda ısrar edenlerin tövbelerinin asla kabul edilmeyeceği belirtilir.
Onlar iki türlü günahlardır: 1- İçerisinde kul hakkı bulunan günahlar. 2- Şirk ve küfür ihtiva eden günahlar. Bu iki türlü günahlar şartlarına uyarak tövbe etmedikçe bağışlanmaz.
Buna göre bir tövbenin makbul olabilmesi için; işlenen günahı terk etmek, günah işlediğine pişman olmak, günahı bir daha işlememeye azmedip söz vermek, eğer işlenen günah kul haklarıyla ilgili ise bu durumda, hak sahibi ile helalleşmek, Allah'tan af dilemek gerekir.
- Tövbe kapısının her zaman açık olması hangi kaynaklara dayanır? - Üç defadan fazla dinden dönenler için geçerli midir? Değerli kardeşimiz, Önce şunu belirtelim ki, tövbe kapısı herkes için her zaman açıktır.
Bu itibarla insanın günahından pişman olarak tevbe etmesi kendisine gerekli olduğu gibi Allah'ın bu tevbeleri kabul etmesi O'na vaciptir.
İlgili 40 soru bulundu
Kabul edilmeyen bir başka tövbe de hayatını, hak dini inkâr içinde geçirdikten sonra ölen ve âhiret âlemini gördükten sonra pişmanlık duyanların tövbesidir. Bu da gayba iman ve samimi pişmanlıktan kaynaklanmadığı için Allah tarafından kabul edilmeyecektir.
Ayrıca günaha tekrar dönmeme ve varsa hakları hak sahiplerine iade etmektir. Yüce Allah; şirki, cana kıymayı ve zinayı zikrettikten sonra her kim tövbe eder, iman edip salih amel işlerse Allah onun tövbesini kabul eder ve günahlarını sevaplara dönüştürür.
Buna göre bir tövbenin makbul olabilmesi için; işlenen günahı terk etmek, günah işlediğine pişman olmak, günahı bir daha işlememeye azmedip söz vermek, eğer işlenen günah kul haklarıyla ilgili ise, bu durumda, hak sahibi ile helalleşmek, Allah'tan af dilemek gerekir.
Tövbe etmek için abdest almak gerekir mi? Tövbe etmek için zaman, yer, aracı ve abdest şartı yoktur. Ancak bir seher vakti sabah namazı için kalkar, namazın ardından tövbe ederseniz, daha bir kabulü şayan olur. Tövbenizi sürdürmeniz için muhtaç olduğunuz enerjiyi de depolamış olursunuz.
430 İbn Mâce, “Zühd”, 30. Tövbe, Allah Teâlâ'nın, günah işleyen insanların, işledikleri günahlar- dan kurtulmaları için onlara tanıdığı bir imkandır. İnsan ne kadar çok günah işlerse işlesin ümitsizliğe düşmemeli, Allah Teâlâ'nın ona tanıdığı bu imkandan yararlanmalıdır.
1- Allah'a ortak koşmak. (En büyük günahtır. Bunu işleyen Kelime-i Şehadet getirmeli yeniden dine dönmelidir.) 2- Zina 3- Haram para kazanmak. 4- İçki ve benzeri uyuşturucu maddeler (sıvı gaz veya katı olabilir) kullanmak.
Alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimiz, günde 70 kere istiğfar edermiş. Buna binaen bizim de hergün en az 70 kere tevbe istiğfar etmemiz gerekir.
İnsanların günah işlemelerine neden olan unsurlar üzerinde düşünen Hıristiyan din adamları, insanda fıtri olarak bulunan bazı unsurlara dikkat çekmişlerdir. Yedi ile sınırlandırılıp günah olarak kabul edilen bu unsurlar kibir, açgözlülük, şehvet, öfke, haset, tembellik ve oburluktur.
Üç şey ise yapılan kabahatlere, işlenen günahlara kefaret, diğer üç şey ise kulun derecesini yükselten, kemale ve rızaya yaklaştıran şeylerdir.
Allah'ın affetmeyeceği bir günah yoktur, yeter ki samimi bir tövbe ile tövbe edelim. İnsan hayatta iken işlemiş olduğu her türlü küfür ve günaha geri dönmemek kaydı ile tövbe ederse, Allah bunları tamamen affeder.
Getirilen istiğfarla namazdaki eksiklikler için Allah'tan bağışlanma dilenmiş olur. Bu itibarla, kılınan namazın akabinde imam ve cemaatin münferiden “estağfirullah” demesi sünnete uygun bir davranıştır.
“Estağfirullah. Estağfirullah. Estağfirullahe'l-azîm el-kerîm, ellezî lâ ilâhe illâ hüve'l-hayyü'l-kayyûmü ve etûbü ileyhi, tevbete abdin zâlimin li-nefsihî, lâ yemlikü li-nefsihî mevten velâ hayâten velâ nüşûrâ.
“Bir günahkâr, istiğfar eder, sonra bu günahı tekrar yapar, sonra istiğfar eder. Üçüncüde yine yapar, yine tövbe ve istiğfar ederse, dördüncü defa yapınca, büyük günah yazılır.”
Değerli kardeşimiz, Tövbesini bozan kişi Allah'a verdiği sözden döndüğü için mesul olur. Tövbesini bozan kişi tekrar tövbe etmesi gerekir.
Bir kâfir, küfrüne tevbe ederse, mümin olur, bütün günahları affolur. Bir mümin de Allah'a şirk koşsa, sonra pişman olup tevbe etse Allahü teâlâ affeder.
Ettiği yemini yerine getirmeyip bozmaktan dolayı lazım gelen kefârete, "yemin kefareti" denir. Yeminin kefareti olarak 10 (on) fakiri akşam ve sabah olarak günde iki öğün doyurmak veya giydirmek cihetine gidilir. Kefaret, yiyecek ve elbise olduğu gibi karşılığı başka bir şey de olabilir.
İlişkide zina olması için cinsel ilişki olması gerekir. Bunun dışında “el zinası”, “göz zinası” gibi ifadeler hakiki değil mecazi anlamdadır ve sakındırma amaçlıdır. “Arkadaşlık”, “flört”, “birlikte yaşama”nın kendisi değil; bu tür bir ilişkide cinsel ilişkiye girmek zinadır.
Her ne kadar kanunda açıkça düzenlenmemişse de evli olmayan kişiler arasında gerçekleşen cinsel ilişkiye veya cinsel ilişkiye teşebbüse zina denir. Hukuk sistemi cezai, idari ve hukuki olarak sıralandığında; hukuk düzeninin zinaya bir sonuç bağladığı durum hukuki sorumluluklarda mevcuttur.
Nur ve furkan surelerinde tevbe edip ıslah olanların zina günahının affedileceği konu edilir: « Ancak bundan sonra tevbe edip ıslah olanlar müstesnadır. Çünkü Allah çok bağışlayıcı ve çok merhametlidir. »
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri