Hayr-âbâd, Baltacı Mehmed Paşa adına, 1705-1706 civarında Nâbî tarafından kaleme alınmış ünlü bir mesnevidir.
Harâbat, Ziya Paşa'nın 1874-1875'te yayınlanan, içerisinde Türk, Arap, İran ve Çağatay sahasında yazılmış şiirlerden seçmeler bulunan 3 ciltlik divan edebiyatı antolojisidir.
Yûsuf Nâbî'nin 1117/1705 tarihinde Halep'te kaleme alınmış son eseridir. “Mef'ûlü mefâ'ilün feûlün" vezninde, 2008 beyit tutarında bir mesnevi olan Hayrâbâd, İranlı mutasavvıf Feridüddin-i Attar'ın İlahinâme mesnevisindeki "Fahr-i Cürcân ve Padişâhın Kölesi" adlı hikâyenin yeniden kurgulanmış halidir.
Hayr-abad adlı mesnevide, Fahr adlı bir gence aşık olan bir şah anlatılır. Fahr, hem huy hem de yüz güzelliği herkesin kendisine hayran olduğu bir gençtir. Hürrem Şah da onun yüzüne aşık olur. Ancak yaşanan bir dizi talihsizlikten sonra Fahr, derin bir kuyunun içine hapsedilir.
Bir aşk macerasının anlatıldığı Hayrabad, ünlü mesnevilerden biridir. Bazı rivayetlere göre 1705, bazılarına göre 1706 senesinde yazılmış olan bu ölümsüz mesnevi eserini kaleme alan ise Nabi'dir. Baltacı Mehmet Paşa adına kaleme alınarak oldukça popüler olmuş, ciddi anlamda başarı elde etmiştir.
İlgili 44 soru bulundu
Şair yaptığı tercümede oldukça serbest davranmış ve didaktik bir gaye gütmüştür. Hayrâbâd: Nâbî'nin ikinci mesnevisi budur. Nâbî bu eserini Halep'te yaşadığı sırada, 1117 (1705) yılında kaleme almıştır. Yer yer masal anlatımıyla devam eden bu eser, açık ve sade bir Türkçe ile söylenmiştir.
Hüsn ü Aşk (günümüz Türkçesiyle Güzellik ve Aşk), Şeyh Galip tarafından yazılan mesnevi.
Macera konulu bir mesnevî olan Nâbî'nin Hayrâbâd'ı Feridü'd-dîn Attâr'ın İlâhî-nâme'sindeki bir hikâyenin genişletilmiş hâlidir. Eserde polis/dedektif gibi bir tip yer almasa da, başkahraman Çâlâk adlı bir hırsızdır.
Hayrâbâd, Nâbî'nin son mesnevisidir. Şairin Halep'te yazdığı eser, mef'ûlü/mefâ'ilün/ fe'ûlün kalıbında 2008 beyitten oluşmuştur.
Hüsn ü Aşk, Galib'in “yeni bir yol açmak, yeni bir tarz yaratmak” iddiasıyla kaleme aldığı bir eserdir. Konu itibariyle eser; tasavvufî aşkı, ilahi sevgiliye kavuşma yolunda çekilen sıkıntıları anlatmaktadır. Vahdete ermekle sonuçlanan eserde alegorik anlatım esas alınmıştır.
1853-1856 Kırım Savaşı'nı manzum olarak anlattığı Hayrâbâd, bu önemli hadise hakkında yerli muharrirler tarafından kaleme alınan ilk eser oldu. Yaklaşık 4000 beyit tutan 317 bend hâlinde yazılan Hayrâbâd, gazavatnâme geleneğinin son örneklerinden biri olarak kabul edildi.
Ziya Paşa Harabat'ta Neyi Savunur? Ziya Paşa, Şiir ve İnşa'dan altı yıl sonra yazdığı Harabat Makalesi'nde Şiir ve İnşa'nın aksine klasik şiiri yüceltirken halk şiirini küçümsemiştir.
Yine Klasik Türk edebiyatının 18. yüzyıldaki büyük şairi Şeyh Galip ile onun meydana getirdiği Hüsn ü Aşk'ın erkek kahramanı olan Aşk arasında tavır ve şahsiyet bakımından benzerlik kurmak mümkündür. Fuzuli rindane bir tavrın ve ayrılık ve yokluğa razı olmuş bir kişiliğin sahibidir.
Bu bağlamda halk anlatısı örnekleri veya onlarla ilgili hususiyetlerin klasik Türk edebiyatının bazı metinlerinde de işlendiği görülmektedir. Şeyh Galib'e ait olan Hüsn ü Aşk adlı mesnevi de bu eserlerden birisidir.
Sıhhat ü Maraz (sağlık ile hastalık) Hüsn ü aşk (güzellik ile aşk) / Hüseyin Ayan.
Şeyh Galib, 2001 beyit olan Hüsn ü Aşk mesnevisini 1783'te yirmi altı yaşındayken yazar. Galib'in en önemli eseri olarak kabul edilen Hüsn ü Aşk, aynı zamanda klasik Türk edebiyatının önde gelen mesnevileri arasında yer alır.
Şeyh Gâlib, Hüsn ü Aşk'ı henüz yirmi altı yaşındayken 1197/1782-1783'te altı aylık bir sürede yazmış ve eserin son beytinde Kur'ân-ı Kerîm'den iktibas ettiği “onun sonu misktir” anlamına gelen “hitâmuhu'l-misk” (Mutaffifîn Suresi 83/26) ibaresiyle tarih düşürmüştür.
Galib Mehmed Esad Dede veya tanınan kısa adıyla Şeyh Galib (d. 1757 - ö. 3 Ocak 1799), Türk divan edebiyatı şairi ve mutasavvıf. Günümüzde müze olarak faaliyet gösteren Galata Mevlevîhânesi'nin avlusunda yer alan Şeyh Galip Türbesi.
17. yüzyıl klasik Türk edebiyatı; Nefi, Nabi ve Şeyhülislam Yahyâ gibi tanınmış divan şairlerinin yanında, Evliya Çelebi, Naima ve Kâtip Çelebi gibi önemli nesir yazarları da çıkarmıştır.
Mesnevi yazmadı. Başarılı kasideleri de olmasına rağmen gazel şairi olarak tanınır.
sultân-ı sühan menem dîger nîst /// sözün sultanı da (bir tek) benim başka yoktur. plagiarism *konusunda şeyh galip'in ifadesi. hazret mesneviden alıntı yapınca yahut esinlenince "esrarımı mesneviden aldım, çaldımsa da veli, mıri malı çaldım" diyerek mesnevi'nin bir anlamda insanlığa ait olduğuna vurgu yapmıştır.
mesnevisi temel alınmıştır. Nitekim Şeyh Galip'in vahdet-i vücûd doktrinini dile getirdiği en önemli eseri de Hüsn ü Aşk mesnevisidir. alfabesine yapılan aktarımıdır. Bu tezde de metnin Latin alfabesi esas alındı ve Gölpınarlı (2015a)'nın günümüz Türkçesine yaptığı aktarımlardan faydalanıldı.
Eser kurgusal bağlamda, Hüsn adında bir kız ile Aşk adında bir erkeğin aşkını anlatır. Mesnevi, tasavvufî alt yapısı ve kullanılan sembolik dil açısından ayrıca önemlidir. Eserde geçen kabile, şahıs yer adları eserin alegorik bir eser olduğunu sezdirmektedir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri