Eğitim durumlarının hedefle ilgili olmasıdır. Hedefe ulaşılabilmesi için öğrenciye, hedefin ortaya koyduğu davranışları yapma olanağı verilmelidir.
Hedefe (Amaca) Uygunluk İlkesi: Eğitim durumları işe koşulduğu hedefe hizmet edebilmeli, onlara ulaşılabilir olmalıdır. Bu yüzden bütün uygulamalar hedeflere ve kazanımlara uygun olmalıdır. Öğrenciye Görelik İlkesi: Çağdaş eğitim anlayışında eğitim-öğretim faaliyetlerinin öğrenciye yönelik olması gerekir.
Emsallere uygunluk ilkesi, KVK'nın 13. maddesinin 3. fıkrasında, ilişkili kişilerle yapılan mal veya hizmet alım ya da satımında uygulanan fiyat veya bedelin, aralarında böyle bir ilişki bulunmaması durumunda oluşacak fiyat veya bedele uygun olması olarak tanımlanmıştır.
Ders programının hazırlanmasında veya dersin işlenmesinde öğrencinin fizyolojik ve psikolojik özelliklerinin, bireysel farklılıklarının esas alınmasıdır.
Çocuğa görelik ilkesi, öğrenme ve öğretme sürecini öğrencilerin (çocukların) içerisinde yer aldıkları gelişim düzeyine uygun şekilde organia ze etmeyi ve onların bireysel farklılıklarını göz önünde bulundurmayı temel almaktadır.
İlgili 37 soru bulundu
göstererek anlatmak, resim, müzik, beden eğitimi gibi derslerde önceden yaparak “model” olmak çocuğun kavramları ve bilgiyi oluşturmasında, beceri ve tecrübe kazanmasında son derece önemlidir. olacaktır. Örnek: Öğretmenin dersinde ağır Osmanlıca terimler ve kelimeler kullanması bu ilkenin ihlalidir.
Öğrenciye (Çocuğa) Görelik Bir öğretmenin sınıf içerisinde yapacağı her türlü etkinlik için öğrencilerin bireysel farklılıklarını (ilgi, istek, istidat, yetenek, kişilik, gelişim özellikleri) dikkate almasıdır.
Kurumların, ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunarak, kazancı tamamen veya kısmen karşı tarafa aktarmasına transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı denir.
3- Bütünlük İlkesi: Özel eğitim alanında, eğitim gören bireylerin eğitimi, kişinin zihinsel, duygusal, bedensel, sosyal, kültürel yönlerini birlikte ele almalı, özel eğitimde küme ve alt kümeleri oluşturanların bütününü kapsayacak şekilde olmalıdır.
Emsallere uygunluk ilkesi, ilişkili kişilerle yapılan mal veya hizmet alım ya da satımında uygulanan fiyat veya bedelin, aralarında böyle bir ilişkinin bulunmaması durumunda oluşacak fiyat veya bedele uygun olmasını ifade etmektedir.
Özdemir'e göre “çocuğa görelik” ilkesi, çocuğun ilgi ve beklentilerini, gereksinimlerini, dil evrenini göz önünde tutmayı, hazırlanacak okuma metnini bunlarla örtüştürmeyi zorunlu kılar. (Özdemir, 1983, 28). Çocuksuluğu ise tam tersine dilin acemice kullanımı ve ilkellik olarak görür.
Ekonomiklik (Tasarruf) İlkesi (Ortalama okuma süresi 46 saniye.) Her türlü eğitim-öğretim faaliyeti en az zaman, en az emek ve enerji sarfedilerek, en yüksek verim elde edilecek şekilde düzenlenmelidir. Bunun için de, öğretim baştan sona her yönden plânlanmalıdır.
EKONOMİK HAKLAR VE HAKLARIN BÜTÜNLÜĞÜ İLKESİ
Temel hak ve hürriyetler üç gruba ayrılır. Bunlar negatif statü hakları, pozitif statü hakları, aktif statü hakları olarak ifade edilmektedir.
Bütünlük İlkesi
Çocuğun eğitilecek yönlerinin bir bütün olarak alınıp değerlendirilmesidir. Çocuk bedensel ve ruhsal (düşünce, duygu, irade gibi) yönlerden bir bütün olarak ele alınmalı ve dengeli olarak eğitilmelidir.
Yaşama Yakınlık(Hayatilik) ilkesi John Dewey'in Pragmatizm ve İlerlemecilik felsefesini temele alan ilkedir. «Öğrencinin ne öğreneğinin onun ilgi ve ihtiyaçları belirler.» anlayışında olan bu eğitim felsefelerine göre okul «Öğrencileri gelecek hayata hazırlayan bir yer olmaktan çok, hayatın ta kendisi olmalıdır.»
Açıklık(Ayanilik) İlkesi
Öğrenme ve öğretme etkinliklerinde öğretilecek konunun açık olması ve öğrencinin eşya ve varlıklarla doğrudan doğruya karşı karşıya gelmesini öngörmektedir. Öğretmenin iletişim sürecinde kullandığı dil, içerik, yöntemler, değerlendirme soruları açık, net ve anlaşılır olmalıdır.
Basitten karmaşığa (Kolaydan Zora) (Ortalama okuma süresi 42 saniye.) Öğrenme-öğretme sürecinde etkinlikler aşamalı bir şekilde öncelikle basitten kolaydan başlamalı kademe kademe zora ve karmaşığa doğru gidilmelidir. Bu sıra izlenirse hem öğrenme kolaylaşır hem de kalıcı öğrenmeler gerçekleşir.
Hayatilik İlkesi (Yaşama Yakınlık, İşevurukluk):
Eğitim-öğretimin en önemli amacı bireyi hayata hazırlamasıdır. Okul, hayatın bir parçası olmalıdır. Ders konuları, sorunlar, araç gereçler, örnekler yakın çevreden yani hayattan alınmalıdır. Hayatı sınıfa taşımalıyız.
Bu sebeple, öğretim konularının işlenmesinde gözlem, deney gibi birçok duyuya hitap eden yöntemler kullanıldığı takdirde öğrenme kolaylaşacaktır. Buna, "öğrenci eylemi" veya "iş ilkesi" de denmektedir.
Öğretim Tekniği: Öğretme yöntemini uygulamaya koyma biçimi ya da sınıf içinde yapılan işlemlerin bütünüdür. Yöntem, tasarlama, teknik ise tasarının uygulanmasıdır. Öğretim Stratejisi: Öğretimin hedeflerine ulaşmasını kolaylaştırmada kullanılan küçük ölçekli plan.
Yaklaşımın bir alt basamağı olan yöntem, belli bir amaca ulaşmak için yapılan genel uygulamalardır. Her bilimin kendine has yöntem ya da yöntemleri vardır, denilebilir (Calp, 2005, s.247). Teknik ise, bir konuyu öğretmek için öğretmenlerin özel çalışma şekilleridir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2025 Usta Yemek Tarifleri