Bir rivayete göre, peygamber efendimiz, “Her kim beni rüyasında görürse, o kişi mutlaka, hak ve gerçek olarak beni görmüştür.” buyrulmuştur. Aynı zamanda Hz. Enes'den gelen başka bir rivayete göre ise, “Beni rüyasında gören kimse, cehenneme girmeyecektir.” buyurmuştur.
Resulullahı bilinen sıfatları üzere görmek, bizzat Peygamber efendimizi görmektir. Bilinen sıfatlardan başka şekilde görmek, Resulullahın misalini idrak etmektir. Peygamberlerin cesetleri yer değiştiremez. Bundan dolayı Peygamber efendimizi bulunduğu surette görmek, Onun hakikatini idrak etmektir.
Susuz kalmış bir insan rüyasında seraplar göreceği gibi... Peygamberimiz Hz. Muhammed aleyhisselatü vesselamı rüyada hakiki şekliyle görebilmek için düzgün itikada sahip olmak, ibadetleri yapıp haramlardan kaçmak, elinden geldiği kadar sünnetlere de uymak ve çok salevat-ı şerife getirmek lazımdır.
Peygamberimizi (asm) rüyasında görenin gerçekten onu görmüş olması, dünyadayken görmüş gibi anlamında değildir. Yani sahabelerin görmesi gibi değildir. Rüyada görülenin Peygamberimiz (asm) olduğunu ve şeytanın onun şekline giremeyeceğini anlatmak içindir.
Peygamberimiz'i (a.s.m.) rüyasında görenlerin, kesinlikle cennetlik olduğuna dair bir hüküm bulunmamaktadır. Peygamber Efendimiz'in (asm) görüldüğü rüyalar sadık rüyalardır.
İlgili 19 soru bulundu
Bir rivayete göre, peygamber efendimiz, “Her kim beni rüyasında görürse, o kişi mutlaka, hak ve gerçek olarak beni görmüştür.” buyrulmuştur. Aynı zamanda Hz. Enes'den gelen başka bir rivayete göre ise, “Beni rüyasında gören kimse, cehenneme girmeyecektir.” buyurmuştur.
Sahabi veya çoğulu Sahabe, Ashab (Arapça: الصحابة), bir İslam terimi. İslam peygamberi Muhammed'i görmüş, onunla konuşmuş, arkadaşlık etmiş ve ona inanmış Müslümanlara verilen isimdir. İslam literatüründe bir saygı ifadesi olarak Eshâb-ı Kirâm (Yüce/soylu sahabiler) şeklinde anılırlar.
Şüphesiz bu, ölümü hatırlatır.” Bir hadiste şöyle buyurulmuştur: “Kim, beni öldükten sonra ziyaret ederse, sanki hayatımda iken ziyaret etmiş gibi olur.” (Ali Nasif, Tâc, el-Câmiu'l-Usûl, II, 190.)
Rüyanın herkese değil, mutlaka imanından emin olunan sadık kişilere anlatılması gerekir. Çünkü güzel bir rüya gören kişi, bunu ehil olmayan birine anlatırsa o rüya yanlış yorumlanacağı için manası kaçar. Ama sadıklara anlatılırsa rüya şer gibi görünse de hayra tebdil olur.
Değerli kardeşimiz, Müslüman, gördüğü iyi bir rüyadan ötürü uyanınca Allah'a hamdeder. Bu rüyadan dolayı sevinir, bunu bir müjde kabul eder. Rüyayı sevdiği bir kimseye anlatır, sevmediğine kesinlikle anlatmaz.
Hadislerden gelen bilgilere göre Muhammed'in şemaili şöyledir: Boyu ne çok uzun ne de çok kısaydı, kırmızıya çalan duru parlak beyaz tenli, yuvarlak ve ayın ondördü ışık saçan parlak yüzlü, gözleri iri ve simsiyah, kirpikleri uzun ve sık idi. Gözlerinin siyahı ve beyazı birbirinden iyice ayrılmıştı.
Peygamberimiz (asm) resim çizmeye izin vermiyordu.
Yüzyıllar boyu süren bu batıl inancı, İslam, tevhid inancıyla kaldırdı. İnsanların kötü alışkanlıklara tekrar dönmemeleri için Peygamberimiz (asm) her tür resim, heykel, put ve benzeri "gölgeli-gölgesiz" resimlemeleri yasakladı.
Rüyada Rabbini gören kimse, cennetliktir. Her kim rüyada yüce Allah'ı (c.c.) görürse, o kişi insanları Allahyoluna sevk etmek ve davet için yaratılmıştır. Allah Teâlâ' yı rüyada görmek, mağfiret, rahmet, şefkat, keramet, selâmet, tövbe ve tövbe etmeye uygun hareket etmekle tabir olunur.
Üzerinde iyice düşünüldüğünde görüleceği üzere rivayet sahihtir. Ravinin tereddüt etmesi rivayetin ifade ettiği hukmu iptal etmez. Buna göre: efendimizi gören gerçekte efendimizi görmüştür müjdesi sabittir. Ama efendimizin rüyada görülmesi uyanıkken görülmesi gibi doğrudur ve haktır.
Bu rüyayı gören kişi kısa zamanda hem çalışma hem de aile yaşamında güzel gelişmelerle karşılaşır. Sıkıntılarından kurtulur ve üzüldüğü her şey sona erer. Genel olarak rüya tabircileri bu rüyanın hayırlı olduğunu vurgulamıştır. Rüyada ölmüş birini canlı görmek ve konuşmak genel olarak hayırlı bir rüyadır.
- Çünkü en son zamandayız, ahir zamandayız, bizi izlemeye falan geliyor mudur acaba? Değerli kardeşimiz, Peygamberimiz (asm) bütün ümmeti ile tek tek alakadar ve haberdardır. Her birinin üzüntüsüne ve sevincine ortak olur.
Peki "Tanrı'nın rüya yoluyla insanlara mesaj göndermesi mümkün mü?" Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İlyas Çelebi, "Peygamberler dışında hiçbir insan Tanrı'dan mesaj alamaz. Buna inanmak kişiyi dinin dışına götürür" diyor.
Haberci rüyalar ile alelade (psikofizyolojik kaynaklı) rüyalar arasındaki temel farklar şöyle açıklanır: Alelade rüyalarda hiçbir amaç yoktur; gelişigüzel veya birtakım parazit titreşimlerin ürünüdürler, saçma sapan öğeler içerirler. Haberci rüyalar ise bir amaca yöneliktir, amaçlı bir düzenlenme vardır.
Bu tip rüyalar libidonuzun artışta olduğuna işaret eder. Uzmanlara göre, bu tip rüyaları sık görüyorsanız cinsel açıdan istekli olduğunuz bir dönemden geçiyor olabilirsiniz. Bu tür bir rüya uzmanlara göre sizin kendinizle barışık olduğunuzu ve kendinizi olduğunuz gibi kabul ettiğinizi gösteriyor.
Değerli kardeşimiz, Kabir ziyareti için belli bir gün yoktur; her zaman yapılabilir.
Mezarlıkların ziyaret edilmesi, bu vesileyle ölümün hatırlanması ve orada yatanlardan ibret alınması dinimizin tavsiye ettiği hususlardandır. Kabirlerin haftada bir gün, özellikle Cuma veya cumartesi günleri, ayrıca arefe ve bayram günleri ziyaret edilmesi iyidir.
Kabrin sağ yanına, yani kıble tarafına, ayak ucuna yakın durur. Tanıdığı gibi, şeklini, suretini hatırına getirir. Euzü ve besmele ile bir Fatiha ve 11 İhlas okur. Sevabını, Resulullah efendimizin, bütün Peygamberlerin, Eshab-ı kiramın ve Evliya-i izamın ruhlarına ve bu zatın ruhuna hediye eder.
Peygamber efendimiz güler yüzlü idi. Tebessüm ederek gülerdi. Gülerken, mübarek dişleri görünürdü. Güldüğü zaman, nuru duvarlar üzerine ziya verirdi.
Sahâbî, sahâbe ve ashap kelimeleri İslâmiyet'le birlikte, Resûl-i Ekrem'i görüp ona inanan kimseler için kullanılmaya başlanmıştır.
Ebû Bekir (ra)'in sıddık ünvanını, tereddütsüz onun nübüvveti ve miracı tasdikinden dolayı aldığını açıklar. (1) Bu açıklaması kısa ve açık değilse de biz buradan, Hz. Ebû Bekir (ra)'in niçin sahabeler içinde en faziletli olduğunun bir sebebini görürüz. O da, onun iman ve teslimiyetteki yüksek keyfiyetidir.
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri