Kulağına küpe olmak deyiminin anlamı aşağıda açıklanmıştır. - Başına gelen bir işten veya gördüğü ve yaşadığı olaylardan ders almak ve unutmamaktır.
[1] Başına gelen bir olaydan kendine ders çıkararak onu bir tecrübe olarak hiç unutmamaya çalışmak.
Kulağına küpe olmak deyimi de Türkçede yaygın olan deyimlerden birisi olarak öne çıkar.
bektaşiliğe giriş töreninde söylenen söz. küpe takan ya da kulağı delik olan * kişinin bektaşi yani kuruluş dönemi türkiye'sinin en etkin organizasyonuna üye olduğu düşünülürdü. tarikatten çıkarılma da kulaktaki küpenin çekilip koparılması suretiyle ilam edilirdi.
"Kulağına küpe olmak" deyimi, bu dersleri özellikle vurgulamak ve hatırlatmak için kullanılan bir ifadedir.
İlgili 39 soru bulundu
Kulaktan kulağa tabiri, herhangi bir bilginin sözlü olarak bir kişiden başka birine gizlice aktarılması ve bu şekilde yayılması anlamına gelir. Bu tabirin ağızdan ağza tabirinden farkı, bilgilerin gizlice (fısıltıyla) aktarılmasıdır.
kulak ardı/arkası etmek/arkasına atmak, Söylenen sözü işitmemiş gibi dav- ranmak, önemsememek.
- Yavuz Sultan Selim, İran'da Şah İsmail'le tebdili kıyafet satranç oynar ve şahı yener. Şah ona tokat atar. Bunu unutmamak için küpe takar. - Yavuz Sultan Selim, kendine verilen nasihatleri unutmamak için kulağına küpe takar.
Aksesuar ya da inancın bir parçası olarak kullanılan küpenin tarihi birçok kültürel değişimde olduğu gibi küpeyi de ilk önce Mısırlılarla başlatsak da İtalyan Alpler'inde bulunan ve şu an dünyanın en iyi korunmuş ve en yaşlı mumyası unvanına sahip "Ötzi/The Iceman” 5300 yıl civarındaki ömrüyle bizi bu konuda yanılttı.
Kulağı delik deyiminin anlamı bazı bilgileri erken alan veya bu bilgilere çabuk ulaşan demektir. Kulağı delik deyimin diğer anlamı da gelişmelerden çok çabuk haberdar olan demektir.
Can kulağı ile dinlemek deyimi, birinin karşısındaki kişiyi çok dikkatli bir şekilde dinlemesi ve o kişi konuşurken başka bir şeyle ilgilenmemesi anlamına gelir.
Deyim. [1] Birinin yanlışlarını, kusurlarını hoşgörü ile karşılamak.
gözetmek, kollamak. Görme ve işitme yoluyla bilgi edinmeye çalışmak.
[1] Ne olursa olsun sırrını söylememek. [2] Ağzı çok sıkı olmak. Kendisine verilen sırrı çok iyi saklamak.
“dilinde tüy bitmek” deyimi, tekrar tekrar söylemekten usanmak, bıkmak anlamına gelir. Bazı insanlar kendilerine söylenen şeyleri anlamaz ya da anlamak istemez. Bu yüzden aynı şeyi defalarca söylemek zorunda kalabiliriz. İşte tam da böyle durumlarda “dilimde tüy bitti” deyimini kullanırız.
Deyimler cümle içerisinde kullanıldığı gibi günlük hayatta da oldukça tercih edilir. Burnunun dikine (doğrusuna) gitmek deyimi de Türkçede yaygın olan deyimlerden birisi olarak öne çıkar.
Türk töresi, soyunu sürdürebilmesi için onu bilhassa korurdu... Küpe, böylesine sert ve kesin törenin hüküm sürdüğü Türk topraklarında bir ailenin neslini sürdürebilme imkanını koruması açısından cengaverler için toplumsal bir nişan görevi görmüştür.
Peygamberimiz döneminden itibaren bugüne dek kadınlar süslenmek amacıyla küpe kullanmışlardır. Bu itibarla da kulak deldirip küpe takmak, Müslümanların genel örfünde kadınlara ait bir süslenme tarzı olarak kabul görmüştür. Müslüman erkeklerin ise kadınlara has süs eşyalarını kullanmaktan uzak durmaları gerekir.
ortada Yavuz Sultan Selim Han'ın silüeti tuğrası ve bir sözü olan "CESARETİYLE YAŞAMAYAN ESARETİYLE ÖLÜR" sözü yazılı çift sıra orjinal firuze taşlarla çevrili, kalem işlemeli gümüş saltanat yüzüğü
Hatta Avrupa'da da böyle bir algı var. Oysa gerçekler öyle değil. Yavuz Sultan Selim küpe takmamıştır. Topkapı Sarayı'nda tablosu bulunan ve bazı resmi tarih kaynaklarında da minyatürü bulunan (sonra kaldırıldı) kişinin Şah İsmail olduğu belirtilmektedir.
Göktürk Devri'nde küpe takma, gerek kadınlar gerekse erkekler ara- sında oldukça yaygın bir gelenektir.
İşte bu şer'î hükmü bilen Yavuz Sultân Selim'in kulağını deldirip küpe taktığına ihtimal dahi vermiyoruz. Zira Yavuz, Mısır Seferi dönüşünde oğlu Süleyman'ın süslü elbiselerini görünce, 'Bre Süleyman, sen böyle giyinirsen, anan ne giysin?
Dişine göre DEYİMİ AÇIKLAMASI
Yapabileceği, gücünün yeteceği, becerebileceği, uygun bir durumda. “Tam da dişime göre, onu yenebilirim.”
DEYİMİ AÇIKLAMASI. İsterse en sevdiği ve saydığı olsun, gücenmesini göze alarak doğru bildiğini yapmak.
Gaf yapmak, bilmeden, farkında olmadan yapılan bir davranışı anlatan bir deyimdir. Deyimin genel anlamı farkında olmadan kişinin karşısındaki kişiyi kırması ya da incitmesidir. Çam devirmek deyimi ile de aynı anlama gelmektedir. Günlük konuşma dilinde de zaman zaman yer alan bir deyimdir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2025 Usta Yemek Tarifleri