Masalların mutlu sonla bitmesi bu nedenle olmalıdır. Anlatının sonunda kötüler cezalandırılır, iyiler mükâfatlandırılır. Bazen dinleyicilerin olaylardan ders çıkarmaları istenir ve masal bir nasihatle biter.” (Özkaynak, 2013: 118).
Masallar her zaman iyilerin kazanması ile bitmektedir.
Serim bölümünde masalın ana kahramanları genel özellikleri ile birlikte tanıtılı. Düğüm bölümünde gerçekleşen olaylar çözüm bölümünde bir sonuca bağlanır. Masalların beşinci ve son bölümü ise ''dilek'' olarak isimlendirilir. Bu bölüm de genellikle ''gökten üç elma düşmüş'' diye başlar.
Kalıplaşmış bir tekerleme ile başlar, kalıplaşmış tekerlemelerle biter. Serim, düğüm ve çözüm bölümlerinden oluşur. Çoğunlukla mutlu sonla biter.
Elmaları kendisi ve dinleyici arasında paylaştırır. Türk masallarının sonunda gökten üç elma düşer. Gökten düşmek kutsallığın ifadesidir. Gökten gönderilme, cennetten gelme çağrışımını içinde barındırır.
İlgili 32 soru bulundu
“Masalın Masalı” adlı yedi kesitten oluşan bu şiir, çocuk algısı ve çocuk duyarlılığıyla canlılar için yaşam kaynağı olan “su ve güneş”i merkeze alır. Su ve güneşin aşkından oluşan doğanın bütün çocukları; insan, hayvan, bitki tüm canlılar bu şiirde sembolik sözcüklerle işlenir.
klasik masal bitiriş cümlesi. her masalın sonunda gökten üç elma düşer. biri anlatanın, diğeri dinleyenin başına; üçüncü elma kemal derviş'in önerisiyle ecevit hükümeti tarafından hazineye aktarılır.
Masalın özelliklerinden bazıları şunlardır; Olağanüstü olaylar yaşanır, tamamen hayal ürünüdür. Kalıplaşmış ifadeler ile başlar ve biter. Yer ve zaman belirsizdir.
Bilinmeyen bir yerde ve zaman içinde geçen durumdaki olayların anlatılmasının söz konusu durumda olduğu yazın türüne masal denir. Masalların yazılmasındaki amaç ise çocuklara öğüt vermektir. Bu bakımdan da sözlü edebiyat geleneğinin çok önemli bir parçası olarak varlık gösterirler.
Masal anlatıcısı dinleyicinin dikkatini toplayabilmek için masalın başında, sonunda ve bazen uygun görülen yerlerde masal tekerlemeleri söyler. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde; pireler berber, develer tellal iken, ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken bir karı koca varmış.
Milattan önce yaşadığı varsayılan Beydaba'nın “Kelile ve Dimne” eseri ilk masal olarak kabul edilir. Aynı zamanda ilk fabl örneklerindendir. Eski Yunan mitolojisindeki Ezop masalları da ilk masal örneklerindendir. Milattan önce yazıya geçirildiği ortaya çıkmıştır.
İlk türkçe masal kitabı sözlü gelenekten derlenmiş olan Billur Köşk Masalları'dır. Halk arasında ağızdan ağıza yayılan binlerce anonim masal, Nasrettin Hoca fıkraları, Keloğlan masalları, Karagöz oyunları, tekerlemeler olmasına rağmen çocuk edebiyatının gelişmesi Tanzimatla (1839) başlamıştır.
Masal tekerlemeleri dinleyenleri şaşırtmak, eğlendirmek ve keyiflendirmek için anlatımı hazırlayan anonim bir türdür. Masal tekerlemeleri masalın başında ortasında veya sonunda yer alan ses ve sözcük benzerliklerinden yararlanılarak oluşturulan yarı anlamsız sözcüklerden ya da sözlerden oluşur.
masalın kaynağı eski Yunan ve Hint mitolojileridir eski Yunan'da Ezop Masalları Tarihte bilinen ilk masal örneklerindendir milattan önce 6 yüzyılda yazıya geçirilmiştir doğuda ise Hint edebiyatında pançatantra yani 5 kitap ve Beydeba'nın yazdığı Kelile ve Dimne ilk masal ve fabl örnekleridir masallarının anlatıcısı ...
Döşeme: Masalın tekerleme ile başladığı bölümdür. Serim: Olaylar ve kahramanlar hakkında ayrıntılı bilgi verilmeye başlanan bölümdür. Düğüm: Esas olayların yer aldığı ve masalın en uzun bölümüdür. Çözüm: Olayların bir sonuca bağlandığı bölümdür.
“Bir varmış, bir yokmuş, Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, Pire berber iken, deve tellal iken, Ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken,Anam düştü beşikten, babam düştü eşikten...” şeklinde tekerlemelerle başlayıp devam eden ve en sonunda, “Onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine...” şeklinde mutlu ...
Hemen hemen bütün masallarda dinleyicilere verilen mesaj: Onları iyiliğe, dürüstlüğe, güzelliğe, doğruluğa, çalışkanlığa yöneltecek evrensel, ortak bir mesajdır. Kültürlerarası evrensel ortak değerlerin oluşup yayılmasında masalların son derece önemli bir yeri ve rolü olduğu rahatlıkla söylenebilir.
Buna göre; K. D. kısaltmasıyla Türk Masalları adlı eseri neşreden müellif, “Kâşif Dehrî” müstear ismini kullanan meşhur Dagıstanlı Hüseyin Kâmî Bey'dir.
Masal, Türk Dil Kurumunun sözlüğünde: “Genellikle halkın yarattığı, ağızdan ağza, kuşaktan kulağa sürüp gelen, olağanüstü kişilerin başından geçen olağan dışı olayları anlatan öykü türü.” şeklinde tanımlanır.
Masallar, salt metinlerden ibaret olmayıp toplumun ve doğal olarak toplumu oluşturan bireylerin hoşça vakit geçirmesi, eğlenmesi, eğlendirmesi; değerlere, toplum kurumlarına ve törelere göre toplumun eğitilmesi; kültür aktarımını sağlayarak topluma yardım etmesi fonksiyonlarıyla öne çıkar.
Masal kelimesinin tanımı ise gerçek dışı karakterlerin, olayların yaşandığı, didaktik (öğretici) bir amaca sahip olan bir edebi metindir. Genellikle bir tekerleme ile başlar ve olaylar belli bir sıraya göre anlatılır. Masallarda iyiler daima kazanır, kötüler ise cezalandırılır.
Araştırmanın sonucunda Türk masallarında en sık görülen değerler duygu, duygulanım, itaat, itibar, dindarlık, destek ve güç olduğu, Japon masallarında ise sık görülen değerler olarak başarı, duygu, duygulanım, güç, dindarlık ve destek değerlerinin ön plana çıktığı görülmektedir.
Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, o zaman idi ki bitten binek, pireden yedek, çavdardan kalkan, çöpten kargı olurmuş. Masal anlatımında kullanılan, masalın özünü ve yapısnı belirleyen, anlatımı zenginleştiren özel cümlelere verilen isimdir.
Türk kültüründe de geniş bir yere sahip olan elma meyvesi, şifa kaynağı olarak değerlendirilmiş, verimliliğin, zürriyetin, ebedîliğin, gençliğin, güzelliğin, kuvvetin, sağlığın, sevginin, inancın sembolü olmuştur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri