Mücerret kelimesinin kökeni Arapça dilidir. Mücerret kelimesinin Arapça dilindeki karşılığı mucerred şeklindedir.
Bekâr yaşamayı tercih eden sâlik anlamında tasavvuf ve tarikat terimi. Daha iyi bir dinî hayat yaşamak gayesiyle bekârlığı evliliğe tercih eden erkek. Kulun Hakk'ın dışındaki her şeyden sıyrılması, Hakk'ın birliğini her şeyden soyutlaması anlamında tasavvuf terimi.
Osmanlılarda vergi ve nüfus tesbitleri aile (hane) sayımına dayanır, sayımlarda da vergi verebilecek durumda olan nüfus esas kabul edilirdi. Bu sebeple sadece aile reisleri ve ailelerin kazanç sağlayabilecek durumda olan erkek fertleri sayılır, bu sonuncular mücerred (bekâr) olarak gösterilirdi.
Ruhi mücerret aslında bir isim değil sıfat tamlamasıdır. Bu kelime soyut ruh ya da gözle göremediğimiz varlık anlamlarında kullanılmaktadır.
Sebebe Bağlı Olmayan İşlemler: Bu tür işlemlerde sebep gösterme zorunluluğu yoktur. Bu sebeple böyle işlemlere sebebe bağlı olmayan ( mücerret = soyut işlemler) veya sebepsiz işlemler denilmektedir.
İlgili 25 soru bulundu
Osmanlı'da gelir veya toprağı olan bekar erkeklerden alınan vergi “mücerred” evli erkeklerden alınan vergi “bennak”dır.
A) SÜLÂSİ MÜCERRED FİİLLER: Üç harften oluşan fiil köküne herhangi bir ilave yapılmamış olan fillere "mücerred (ilavesiz) fiil" denir. 6 kalıbı vardır. Bunların her birine "bab" adı verilir. Genellikle Müteaddi (geçişli) olur.
Mücerred fikir, metafizik dünyayı da anlamaya çalışan, hesaba çeken, ayıklayıp temizleyen ve hattâ kendisini de tecrid eden, çatı hükmünde “meçhul bir malûm” dur.
Ruhi Mücerret, Türk yazar Murat Menteş'in 2013 yılında yayımlanan romanıdır. Roman, Türk Kurtuluş Savaşı'nın yaşayan son gazisi olan 100 yaşındaki Ruhi Mücerret'in içine düştüğü bir intikam serüvenini anlatır. Dört bölümden oluşan romanın bölümleri Ruhi Mücerret ve Civan adlı karakterin ağzından anlatılır.
ruh-ı mücerret - Vikisözlük.
Türk Dil Kurumu açısından bakıldığı zaman mücerret kelimesi, 'soyut' anlamı taşımaktadır.
Vecd, vecit ya da ekstaz, kimi sözlüklerde «ruhun dünyevi gerçeklikten kurtulduğu kendinden geçme ve coşkunluk hali» olarak tanımlanmakta olup, kişinin bilinci ve hafızası yerinde olmakla birlikte kendisine (dünyevi-fiziksel varlığına, duyumlara) ilişkin hiçbir algılamasının olmadığı ve kişinin tümüyle kendisi ...
Türk Dil Kurumu açısından şiar kelimesi, 'Duyuş, düşünüş ve inançta olan ayırıcı özellik,' biçiminde ifade edilmektedir. Aynı zamanda ülkü ya da düstur şeklinde de kullanılır.
Mücerred ise, babasının yanında yaşayan bekar yetişkin çocuktur. Mücerred resminin miktarı 6 akçe olup babasının yanında yaşayan, gelir elde etmeye gücü yeten (kisbe kâdir) yani sakatlığı, hastalığı olmayan erkeklerden alınan bir vergidir.
"Hüsn-ü mücerret aşk" ifadesi de suret ve madde iman, şefkat, marifet gibi hüsn-ü mücerred olan hakikatlerin karşılığıdır. Yani Batı medeniyeti insanları sadece surete ve şekle âşık olmayı tavsiye ederken, Kur'an medeniyeti maddeden pak ve münezzeh olan ilahi güzelliğe ve ahlaki kemalata âşık olmayı tavsiye etmektedir.
İLLİ İŞLEM- İLLETTEN MÜCERRET(SOYUT)
İlli, sebebe bağlı demektir. Bir işlemin taahhüt şamasındaki geçersizlik, tasarruf aşamasının geçersizliği tasarruf aşamasını etkilemez.
Beyhakî bu çalışmasında imanı iki kısımda inceler; hafi (mücerred) iman ve celî (müşahhas) iman: a. Hafi iman, Allah ve Rasûlünden gelenlere zihnen ve kalben inanmak, doğru olduğunu kabullenmektir. b. Celi iman, beden ve uzuvlarla yerine getirilen ibâdet (kulluk) kısmıdır ki bu, mücerret imanın dışa yansımasıdır.
Mücerret; katışıksız, karışık olmayan demektir. Muallâ ise, yüksek, yüce mânasına gelir. Bir ismi Nur olan Allah'ın varlığı, madde âleminin varlığından sonsuz derece yüksektir, yücedir.
Ruhi Mücerret (Murat Menteş) - Fiyat & Satın Al | D&R.
1. Tef'îl bâbı genellikle ettirgenlik belirtir.
Asli harflerinde illet harfleri bulunmayıp ikinci ve üçüncü harfi aynı olan kelimelerdir.
1 - İnfï'âl vezni: Bu vezinden ziyadeli masdar türetmek için herhangi bir üçüzlü kök masdarın başına elif (1) ve nun (¿), kökteki aslî ikinci harften sonra elif (1) eklenir. Genellikle dönüşlü, bazen edilgen masdarlar türetir.
Resm-i Arûs (Gerdek Resmi) Bir sipahinin tımarında bulunan kadınların evlenmeleri verginin konusunu oluştururdu. Bu vergi, kadınların kocalarından tahsil edilirdi. Yâve ve Kaçkun Resmi (Bâd-ı Hevâ Rüsûmu) Kaybolmuş hayvan veya kölenin bulunması verginin konusunu oluştururdu.
Osmanlılar'da düğün veya gerdek için alınan bir vergi. Osmanlı malî terminolojisinde genel olarak vergi anlamında kullanılan bir terim. Osmanlı maliyesinde devletin talep ettiği vergi ve harçların genel adı.
İspenç, tarımla uğraşan Hristiyan reayadan Osmanlı Devleti'nin topladığı vergidir. Bu vergi 25 Akçe değerinde olup her erişkin zımniden alınan kişisel bir vergidir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri