Zihnimizi olumlu bir çerçeveye yerleştirdiğimiz zaman, hem kendimizi iyi hissederiz, hem de sorunlarla kolay başa çıkabiliriz. Bu süreçte çevremizi de olumlu yönde etkileyebiliriz. İnsanlar rahat ve mutlu insanları seviyor ve onların peşinden gidiyor. Pozitif olmak seçeneklerimizi görebilmek demektir.
Pozitif düşünme yöntemleri, kişinin sinir, stres ve kaygıdan uzak olumlu bir hayat sürebilmesi için oldukça büyük öneme sahip bir konudur. Pozitif düşünme ya da olumlu yaklaşım bireylerin yaşamış olduğu çeşitli sorunlara karşı çıkması ve bunların üstesinden gelebilmesi için oldukça önemlidir.
Pozitif düşünmenin birçok olumlu etkisi vardır ve genel zihinsel, duygusal/fiziksel sağlığınızı olumlu yönde etkileyebilir. Örneğin pozitif düşünme, stresi azaltabilir, anksiyeteyi hafifletebilir, depresyon riskini düşürebilir. Olumlu düşünce alışkanlıkları, zihinsel sağlığınızı güçlendirebilir.
Zihni sağlıklı olanların, bedenleri de daha sağlıklı olur. Dolayısıyla, olumlu düşünce hayatın kalitesini ve süresini de artırır. Olumlu düşünce yeteneği öğrenilebilecek bir yetenektir. Bu yeteneği geliştirmek için başkalarının deneyimlerinden faydalanmak etkili bir ilk adım olur.
Herkesin ve her şeyin içindeki iyiliğe odaklanın, iyi kısmını mutlaka görmeye çalışın. Suçlayıcı düşünceleri affedici düşüncelerle değiştirin, affetmeye hazır ve affedici olun. Kin tutan yönünüzü bırakıp, sevgiyi kucaklayın, geçmişteki sorunları kapatın. Birilerini cezalandırma ihtiyacından kurtulun.
İlgili 18 soru bulundu
Pozitif düşüncelere odaklanmak, genel hayat memnuniyetini ve mutluluğu artırır. Kendimize olan sevgi ve saygımız, yaşamın her alanında olumlu bir etkiye sahip olabilir. Kendini sevmek ve kabul etmek, daha güçlü ve dirençli hale gelmemizi sağlar.
Optimist İnsanların Özellikleri. Optimist kişilere daha yakından baktığımızda onların her durumun olumlu tarafını görmeye eğilimli kişiler olduğunu fark ederiz.
Negatif düşünce tarzı, “yetersizim”, “başarısızım” veya “değersizim” gibi ifadeler, kişinin özsaygısını ve özgüvenini ciddi şekilde etkileyebilir. Sürekli olumsuz düşüncelere sahip olan bir kişi, kendini değersiz ve yetersiz hissedebilir, bu da hayata bakışta mutluluğu ve başarı hissini azaltabilir.
Pozitif olmak yaşamda karşılaştığımız olumsuz durumlar karşısında iyimserliğimizi koruyarak olumlu bir bakış açısıyla bakabilmektir.
Araştırmalara göre optimizmin hayatın pek çok alanında yarar sağladığı görülmüştür – insanların geleceklerine karşı pozitif beklentilere sahip olması onların fiziksel sağlığını olumlu yönde etkiler. Öyle ki, birtakım enzimlerin salgılanmasını bile etkilediği sonucuna varılmıştır.
Aşırı düşünme; stres, kaygı veya depresyon belirtisi olabilir. Ayrıca başlı başına bir zihinsel bozukluk olmasa da yaygın anksiyete bozukluğu ile de ilişkili olabilmektedir. Yaygın anksiyete bozukluğu olanlar aşırı derecede endişelenme eğilimindedir.
Pozitif psikoloji iyilik halimizi artırmaya, hayatımızı yaşanılır kılmaya, insanın güçlü ve güçsüz yönlerini araştırmaya ve potansiyellerimize ulaşmamıza yardım etmeyi amaçlıyor. Bu alan en çok eğitimde, kendine yardım yöntemlerinde, stres ve zaman yönetiminde ve iş yeri problemlerinde kullanılıyor.
Bu alan pozitif psikoloji dediğimiz yaklaşım ile şu anda dolmuş durumdadır. Pozitif psikoloji birçok şekilde tanımlansa da kısaca bireyin hayata bağlanmasına ve hayatını bulunduğu konumdan daha iyi bir konuma götürmesine katkı sunan, neyin olumlu olduğu ile ilgilenen bilimsel bir alan olarak tanımlanabilmektedir.
Pozitif psikoloji, bireylerin, grupların ve kurumların var olan kapasitelerini, olumlu ve güçlü özelliklerini en etkin ve verimli bir şekilde değerlendirmelerini sağlayan ve pozitif yönde gelişimlerini destekleyen durumların ve unsurların neler olduğunu inceleyen bir yaklaşımdır.
Sonuç olarak, sürekli olumsuz düşünen insanlara “karamsar” veya “negatif düşünenler” denir ve bu düşüncelerin etkisi duygusal ve zihinsel sağlık üzerinde olumsuz olabilir.
Anksiyete türkçedeki karşılığıyla kaygı, kişide her an kötü bir şey olacakmış hissi, örneğin her an kötü bir haber alacağı yada kendisinin yahut yakınlarının başına kötü birşey geleceği endişesi ile giden bir bunaltı duygusudur. Kişi sıklıkla günlük olaylar karşısında beklenenin üstünde yüksek bir kaygı düzeyi yaşar.
Positumun kelime anlamı da elde olan, gerçek olan, var olandır. Sadece pozitif gibi gibi görünen, sadece iyi olan şeylere değil artısıyla eksisiyle bir bütün olarak, gerçekçi şekilde bakmaktır. Rahatsız eden duyguları da göz önünde tutmak, belli sorunları da aynı potada düşünebilmektir.
Olumlu kendi kendine konuşma, kendimizle yaptığımız, yaşamlarımız hakkında kendimizi güvende ve iyi hissetmemizi sağlayan bir iç diyalogdur. İyi tarafından bakmamıza, iyi seçimler yapmamıza ve kötü hissettiğimizde kendimizi toparlamamıza yardımcı olur.
Olumlu düşünce, her vakitte ve her koşulda yapılabilecek iyi bir şeyin olduğuna inanan, bahane bulmaksızın alternatif üretebilen, kalıpların ötesine geçebilen, değişime ayak uyduran, çözüm üretebilen, gerçekçi, uzlaşmacı ve insan hayatını pozitif yönde etkileyen bir düşünce tarzıdır.
Dünya Sağlık Örgütü'nün sağlık tanımı ile sağlıklı insanın sadece problemi olmayan insan olarak tanımlanmaması ve psikolojinin yalnızca problemi çözme odaklı yaklaşmaması, bu problemlerin çözümünde insanın güçlü yönlerine odaklanan pozitif psikoloji kavramının ortaya çıkmasını sağlamıştır.
Pozitif Psikolojinin Kurucusu Martin Seligman.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri