Bu dönemde Safevi şahı II. İsmail'in zehirlenerek öldürülmesiyle beraber İran'da taht kavgaları başlamıştır. İran'daki karışıklıklardan faydalanılması gerektiğini belirten Van beylerbeyi, Safeviler'in zararlı faaliyetlerinin önlenmesi amacıyla bu devlete savaş ilan edilmesi gerektiğini belirtmiştir.
[23 Ağustos 1514 tarihinde Osmanlılar ile Safevîler arasında Çaldıran Ovası'nda dünya tarihinin en önemli savaşlarından biri cereyan etmiştir. Şiddetli bir şekilde gün boyu devam eden savaş, Safevî ordusunun tam bir hezimetiyle sonuçlanmıştır.
Safevi Devleti'nin, Yavuz'a isyan eden Şehzade Korkut ve Şehzade Ahmede destek vermesi. Safevi Devleti'nin, Osmanlı ülkesinden bilgi sızdırması. Amasya civarında, Safevi Devleti'nin kışkırtmalarıyla Şahkulu İsyanı'nın çıkması. Yavuz Sultan Selim'in doğuda kendisine rakip olabilecek bir düşman istememesi.
Yavuz Sultan Selim ile Şah İsmail arasında yapılan Çaldıran savaşının önemli tartışma konularından birisi de Şah İsmail'in eşi Taçlı Begüm'ün Osmanlıların eline esir düşüp düşmediği meselesidir.
İlgili 44 soru bulundu
İsmail, henüz bir yaşındayken babası Şeyh Haydar, Gürcistan'a düzenlediği akında Şirvan hükümdarı Ferruh Yesar tarafından öldürüldü. Akkoyunlu Yakup, İsmail ile diğer kardeşleri Sultan Ali ve İbrahim'i Şiraz valisi Mansur Bey Purnak'a göndererek İstahr Kalesi'nde hapsettirdi.
Nadir Han Afşar bu antlaşmayı beğenmeyerek Osmanlılar üzerine saldırıya devam etti. 1736 yılına kadar süren muharebeler neticesinde 4. Murad döneminde imzalanmış olan Kasr-ı Şirin antlaşması maddeleri esas alınarak yeniden sulh yapıldı. Nadir Han Afşar, Şah olduğunu ilan etti ve Safevi Devleti yıkıldı.
Sultan Selim'in yazdığı mektupların birisi Türkçe, diğerleri Arapça ve Farsçadır. Şah İsmail de hem Türkçe hem Farsça mektuplar yazmıştır. Yine 1514 yılında Çaldıran Savaşı'nda Osmanlı İmparatorluğu, Safevileri yenerek büyük bir galibiyet elde etti.
Bundan sonra II. Tahmasb'ı tahta oturtan Nadir, az sonra onu tahttan indirip (1732), yerine onun 1 yaşındaki oğlu III. Abbas'ı tahta oturtmuş ve nihayet 1736'da saltanatı bizzat eline alarak, Safeviler'e son vermiştir.
ikisi de türk büyüğüdür. evvela öz kardeştirler. her ikisi dahi atamızdır, ceddimizdir.
BONUS:İran Şahı Şah İsmail, Yavuz Sultan Selim'e gönderdiği hediye ile tarih anektodlarında nahoş bir yere sahip oldu. Şah, kıymetli mücevherlerle süslü bir sandık hediye gönderiyor Sultan Selim'e. Sandığın içinden değerli taşlar ve kadife kumaşların yanı sıra bir kutu insan pisliği çıkıyor.
1722'ye kadar hüküm süren Safevî devleti esastan bir Türk hanedanı idi. Azerbaycan'ın şahın ailesinin anavatanı olması dolayısıyla Türkçenin Azerbaycan şivesi hükümdarların, yüksek idarecilerin ve sarayın ve en nihayet Kızılbaş askeri komutanlarının ana konuşma dili idi. Şah İsmail Türkçe şiirler yazmakta idi.
1603-1618 Osmanlı-Safevî Savaşı
Safevi Devleti İran Tarihinin en önemli devletlerinden birisidir. Günümüzde İran Devletinin başlangıcı olarak da Safevi Devleti kabul edilmektedir. Bununla birlikte tarihi kaynaklara bakıldığında Safevi Devleti Safevi İmparatorluğu olarak da adlandırılmıştır.
Şah İsmail, Gürkanlıların iktidarına son verdi ve dedesi Uzun Hasan‟ın mirası üzerine hak talep edip Akkoyunluları yendikten sonra Safevi Devletini kurdu. Bu dönem, Osmanlı Sultanı II. Bayezid dönemine tesadüf etmektedir. II. Bayezid döneminin sonuna kadar Safevilerle olan ilişkiler dostluk içinde devam etmiştir.
3. Osmanlı Devleti'nin İran (Safeviler) ile imzaladığı antlaşmalar; Amasya, Ferhat Paşa, Nasuh Paşa, Serav, I. Kasr-ı Şirin ve II. Kasr-ı Şirin (Kerden) Antlaşmaları'dır.
Safevî soyunun seyyid, Türk ve Kürt olmak üzere üç farklı kaynağa dayandırılması konuya olan ilgiyi daha da artırmıştır. Özellikle, 15. yüzyılın son çeyreğinden bu yana devam eden ve her zaman dikkat merkezinde olan bu durum, dönemin Akkoyunlu ve Osmanlı devletlerini de yakinen ilgilendirmiştir.
Zend Hanedanı sultanı ve kurucusu Kerim Han Safevi devletinde toprakları ele geçirdi ve iktidara geldi. Bunun sonucunda da meşruluğu sağlamak amacı ile Safevi Devleti 1760 yılında yıkılarak tarihe karışan bir devlet oldu.
Safevî kaynaklarında, Türk kimliği, genellikle “Tork”, “Etrâk”, “Türk- men”, “Terâkime” adlarıyla anılmış bunun dışında dönemin Türk devletleri, yani “Safevî”, ya “Kızılbaş” “Osmânî” ya “Rûmî”, “Özbek”, “Memlük”, “Dul- kadir” vb. büyük ve küçük Türk boyları ve aşiretlerinin adları ile tanıtılmıştır.
Yazılı kaynaklarda şah İsmail'in türk olduğunu kesin olarak doğruluyor..
Safevî Devleti'nin kurucusu Şah İsmail'in büyük atası 13. Yüzyılda Erde- bil'de meşhur bir Sufî olan Şeyh Safiyüddin Erdebili'dir.
Buhara'da doğdu. Asıl adı Haydar'dır. Özbek şehzâdelerinden ve Nakşibendi tarikatı şeyhlerindendir. Belh ve Buhara emirlerinden olduğu için de "Şâh Haydar-ı Nakşbendî" dendi (Mehmed Süreyya 1308-15/ 1890-97: C. 2 261).
Safevî Devleti'nin kuruluşunda Şiî inançlarının büyük rolü bulunmaktadır. Safevîler, bu inançlara dayanarak çok kısa zamanda posttan tahta ulaşmışlardır. Safevîler, soy kütüklerinin Ehl-i Beyt'e dayandığını ileri sürmüşlerdir.
Safevi Tarikatı (daha az yaygın olarak Erdebil Tarikatı, ender olarak Safevilik), Safiyüddin Erdebilî tarafından Erdebil kentinde kurulmuş bir sufi tarikattır. Erdebil, Hazar Denizi'nin güney batı kıyısında, günümüzde İran'ın kuzey batı bölgesinde yer alan bir kenttir.
Hayatı Şah Tahmasb, 22 Şubat 1514 tarihinde I. İsmail'in oğlu olarak İsfahan'da doğdu. Annesi Musullu Türkmenlerinden bir beyin kızıdır, Taçlı Begüm üvey annesidir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri