Peygamber'in kürek kemikleri arasında sol kürek kemiğine daha yakın, elle hissedilebilecek kadar kabarık, güvercin veya keklik yumurtası büyüklüğünde, siğile benzetilen kırmızı beze şeklinde bir et parçasının bulunduğu ve bunun nübüvvet mührü olarak isimlendirildiği hadis ve siyer kaynaklarında belirtilmektedir (Müsned ...
Bundan başka Peygamber Efendimizin sırtındaki mühre de “hâtem” denilmektedir. Peygamberlerin sonuncusu anlamındaki “hâtemu'l-enbiya” ve “hâtemu'n-nebiyyîn” ifadeleri de Onun vasıflarındandır.
Nübüvvet mührüyle, peygamberlik görevi yani nübüvvet sonlandırılmış. Son peygamber olan Hz. Muhammed'in (asm), daha önce gelen bütün peygamberlerin nübüvvetlerini mühürlediğine (tastik ettiği) işarettir. Peygamber Efendimizin nübüvvet mührünün iki kürek kemiğinin arasında bir et beni olduğu kabul edilir.
Mührün üzerinde “Muhammed Resulüllah” yazılmıştır.
Peygamber (asm)'in saçı-sakalı, takkesi, çamaşırı gibi bazı eşyasını teberrüken kullandıkları bilinmektedir. Bu sebeple, “mühr-ü şerif” olarak satılan yüzüğü takmakta bir sakınca olmadığını, bilakis vesilelik bakımından sevap dahi kazandıracağını düşünüyoruz... Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
İlgili 21 soru bulundu
Süleyman´ın mührü olarak anlam kazanmış ve bu anlamda kullanılmıştır. Ancak günümüzde bazı kesimler bunu satanizm ve masonluk ile ilişkilendirilmektedir. Dolayısıyla bugün neyi ifade ediyorsa bakış açımız da ona göre olacaktır. Bu nedenle günümüzde bu sembolü taşımak ve bulundurmak doğru olmaz.
Süleyman'ın Mührü Süleyman yüzüğü ile cinlere, hayvanlara ve ağaçlara hükmettiği bilinmektedir. Bunun için de hem sınırsız bir güç verdiğine hem de kişiyi tüm kötülüklerden koruduğuna inanılmaktadır. Mührü Süleyman simgesi sadece yüzüklerin üzerinde değil kolye modelleri üzerinde de sıkça kullanılmaktadır.
Peygamber'in iki kürek kemiği arasında bulunan ve herhangi bir insandaki normal bir benden daha büyükçe olan "ben", ilgili kaynaklarda genellikle onun (s.a.) peygamberlik alametlerinden birisi olarak değerlendirilmiş ve "nübüvvet/ peygam- berlik mührü" anlamına gelen "hâtemü'n-nübüvve" diye isimlendirilmiştir.
Hâtemü'n-nübüvve (nübüvvet mührü) rivayetlerde, Hz. Peygamber'in sırtında kürek kemikleri arasında bulunduğu, boyutu ve şekli üzerinde farklı ifadelerin aktarıldığı, tabiî mi mucizevî mi olduğu tartışılan bene verilen isimdir.
Ali'ninkinde "el-mülkü lillâhi / Mülk Allah Tealaya mahsustur" ibarelerinin yazılı olduğunu bildirmektedir.
Süleyman mührünün kişiye zamanla kısmet, rızk ve şans kapılarını açtığı söylenir. Kişileri sihirden ve cinlerden koruduğuna inanılır.
Süleyman mührü çiçeği taşımak ve bulundurmak da çeşitli faydalar sağlıyor. İnsana huzur verdiği düşünülüyor. Kullanıcıların dini, manevi ve ruhsal gücünü artırdığı da söyleniyor. Ayrıca kullanıcılara cesaret ve güç verdiği de düşünülüyor.
Özellikle yakın zamanda İsrail devletinin kurulması ve gelişmesi ile altı köşeli bu mühür İsrail ile özdeşleştirilmiştir. 4.OSMANLI DEVLETİ DE KULLANDI! Günümüzde Müslümanlar, Hz Süleyman'ın mührüne geçmişte olduğu kadar değer vermemekte ve doğrudan Yahudilik ile bağdaştırmaktadır.
Peygamber'in kürek kemikleri arasında sol kürek kemiğine daha yakın, elle hissedilebilecek kadar kabarık, güvercin veya keklik yumurtası büyüklüğünde, siğile benzetilen kırmızı beze şeklinde bir et parçasının bulunduğu ve bunun nübüvvet mührü olarak isimlendirildiği hadis ve siyer kaynaklarında belirtilmektedir (Müsned ...
Mühürler, kullanan şahsa ve kullanım amacına göre üç çeşittir: Devlet işlerinde kullanılan mühürler, mühr-i resmî (resmî mühür); şahıslara özel olanlar mühr-i zâtî (şahsî mühür); vakıf kütüphanelerine bağışlanan eserlere basılmak üzere özel kazıtılmış mühürler ise vakıf mührü olarak adlandırılır.
Peygamber efendimiz güler yüzlü idi. Tebessüm ederek gülerdi. Gülerken, mübarek dişleri görünürdü. Güldüğü zaman, nuru duvarlar üzerine ziya verirdi.
Ancak bizim peygamberimiz istisnayı teşkil etmiştir. Onun peygamberlik beni sağ elinde değil kürek kemikleri arasındadır." - Mehdi aleyhisselamda ise NEBİ işareti olarak sağ elinde çok değişik görünümde nebilerden ziyade görülmemiş bir ben olacaktır.
Mührü şerif takmak caiz mi? Konuyla ilgili din büyüklerinin yaptığı yorumlara bakıldığında mührü şerifi, kişinin yanında taşımasının sakıncası olmadığı ifade ediliyor.
Mühür (hâtem), genelde yazıların altına basılıp sözü bitirdiği ve son sözün söylendiği belgeleri geçerli hale getirerek bahis konusu olayı sonuçlandırdığı için hatm fiil kökü “bir şeyi sona erdirmek” anlamında da kullanılmış ve özellikle Hz. Peygamber'e “hâtemü'l-enbiyâ” (hâtemü'n-nebiyyîn) denilmiştir.
Ayrıca Resûlullah efendimiz, aydınlıkta gördüğü gibi, karanlıkta da görürdü. Peygamber efendimizin mübarek teri de, gül gibi güzel kokardı.
Söz Yükü on X: "Peygamber Efendimiz (s.a.v) sevinince toprağa, üzülünce göğe bakarmış.
Prof. Dr. M. Saim Yeprem (Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi): “Peygamber efendimizin yüzme, binicilik, ok atma gibi maharetleri vardı.
Tuvalete girerken kişinin üzerinde Allah adının yazılı olduğu kâğıt, kitap veya Mushaf bulunması mekruhtur. (Şürünbülâlî, Merâkı'l-felâh, 23). Zira Hz. Peygamber (s.a.s.), yüzüğünün üzerinde “Muhammedün Resûlullah” ibaresi yazılı olduğu için tuvalete girmeden önce yüzüğünü çıkarırdı (Ebû Dâvûd, Tahâret 10).
Süleyman Peygamber'e ait olan altı köşeli yıldız şeklindeki 'Süleyman Mührü'nün bulunduğu 800 yıllık kapı, Samsun'un Ladik ilçesinde bulunan Ambarköy'de ortaya çıktı. Süleyman Mührü, Osmanlı ve Selçuklu mimarisinde sıklıkla kullanılan motiflerden birisiydi. Hz. Süleyman'a ait olan mühür, 800 yıllık kapıda ortaya çıktı.
Hz.
Süleyman'ın (a.s) Kur'an'da geçen duası Arapçası, Türkçe okunuşu ve anlamı. Türkçe Okunuşu: "... Rabbi evzı'nî en eşkure ni'metekelletî en'amte aleyye ve alâ vâlideyye ve en a'mele salihan terdâhu ve edhılnî bi rahmetike fî ibâdikes sâlihîn(sâlihîne)."
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri