Zira romantizmin en önemli temsilcisi olan J. J. Rousseau'nun aynı zamanda Fransız İhtilali'nin fikrî hazırlayıcılarından biri olduğunu hatırlarsak ne demek istediğimiz daha iyi anlaşılacaktır. Böylece romantizm Avrupa edebiyat ve düşünce dünyasında bireysel, sosyal ve siyasi başkaldırıyı da beraberinde getirecektir.
Alman, İngiliz, Amerikan, İskoç, Rus Edebiyatlarında Romantizmin Başlıca Temsilcileri: Johann Wolfgang Goethe. Friedrich von Schiller.
Hugo, Chateaubriand, Dumas; tiyatro alanında özellike Goethe ve Schiller anılabilir.
İlk romantik: J.J Rousseau
1750'ler romantizm öncesi dönem olarak adlandırılır. Bu dönemde akımın zemini oluşturuldu. Romantik kelimesi ilk olarak Rousseau'nun Yalnız Gezenin Hayalleri adlı eserinde kullanıldı. Çoğu yerde Victor Hugo'nun akımın kurucusu olduğu söylense de asıl kurucu Rousseau'dur.
Romantizm, Aydınlanma Çağı'nın rasyonalizm ve bilimsel yaklaşımlarına karşı bir tepki olarak ortaya çıkmıştır. Bu akım, duygusal tepkileri, doğanın güzelliğini, doğaüstü ve fantastik unsurları ön plana çıkarırken, aşk, doğa, özgürlük, bireysellik gibi tamaların yanı sıra duygusallığı da işlemiştir.
İlgili 15 soru bulundu
En önemli gelişmeyi 1790‐1850 döneminde yaşadı. Klasizme karşıt olarak ortaya çıkan romantizm; yabanıllık, çekicilik, duygusallık, aşırılık, düşsellik konularını işledi ve dramatik olarak betimlemeye çalıştı.
Romantizm, 19.yüzyılın başlarından itibaren ortalarına kadar devam eden Avrupa'da egemen olmuş bir sanat akımıdır. Romantizm akımı, Fransız İhtilali, eşitlik ve özgürlük ilkelerinden beslenir. Aynı zamanda bu akım duygu ve düşünceleri ön planda tutar.
Romantizm akımı değişik ülkelerde değişik biçimlerde ortaya çıkmıştır. İngiliz edebiyatında daha çok şiirde kendini gösterir. İngiliz şiirinde kalın bir çizgide kendini gösteren romantizmin bu çizgideki ilk ismi William Wordsworth'tur.
18. yüzyılın sonunda klasisizm akımının sert kurallarına tepki olarak ortaya çıkmasına rağmen, temel ilkeleri 19. yüzyılın başlarında Victor Hugo aracılığıyla atılmıştır. Cromwell isimli oyunun ön sözünde romantizm akımının ilkeleri ortaya konmuştur.
Romantizm, genellikle Klasisizm ile karakteristik olarak bağdaştırılan rasyonellik, idealleştirme, denge, uyum, düzen gibi temel düşünsel öğelerin bir reddedilişini içerir. Ayrıca 18. yüzyıl rasyonalizmi ve fiziksel materyalizm başta olmak üzere Aydınlanma düşüncesine karşı eleştirel bir nitelik taşır.
Klasizme tepki olarak doğan romantizm akımı, diğer bir ifadeyle coşumculuk olarak bilinmektedir. 18. yüzyılın ortasında çıkan bu akım duygu ve hayali ön plana çıkaran bir yapıya sahiptir.
Klasisizm akımının önde gelen temsilcileri şunlardır: François de Malherbe. Pierre Conhielle. Jean de La Fontaine.
İlk kez İngiliz yazar William Hazlitt tarafından Fransız Edebiyatı'nda kullanılan “roman” kelimesinden türetildiği var sayılan “romantik” sözcüğünün, eski çağlara özlem duyan ve doğaüstü öğelere yer veren edebi eserler için kullanıldığı sanılıyor. 1800 ve 1850 yılları arasında sosyal ve siyasi düzene, doğanın bilimsel ...
Victor Marie Hugo (Fransızca telaffuz: [viktɔʁ maʁi yɡo]; 26 Şubat 1802, Besançon - 22 Mayıs 1885, Paris) Romantizm akımına bağlı Fransız şair, romancı ve oyun yazarı. En büyük ve ünlü Fransız yazarlardan biri kabul edilir.
Klasisizm akımının öne çıkan temsilcileri; François de Malherbe, Pierre Conhielle, Jean de La Fontaine, John Milton ve Moliere olarak ifade edilebilir.
Alexandr Puşkin Rus Edebiyatının en önemli figürlerinden biridir ve kendisi "Romantizm" akımının temsilcilerinden biri olarak görülmektedir.
Klasizme karşı tepki olarak Doğan bu önemli akım, özellikle duygu ve düşünce ile beraber hayali ön plana çıkarmıştır. Bunun etkileri ise günümüzde hala birçok önemli roman, hikaye ve benzeri gibi sanat alanlarında değerlendiriliyor. Çünkü romantizmin özünde insancı bir etki var ve duygusallık önemli yer taşır.
Romantizm akımı, 1800'lü yıllarda Klasizme tepki olarak ortaya çıkmıştır. Klasizmdeki akıl ilkelerinin aksine duygu ve hayal gücünü ön plana çıkaran bir akımdır. Bu akımın ortaya çıkmasındaki diğer önemli etken ise Fransız İhtilali olmuştur.
Realizm, (gerçekçilik) bir sanat akımı olarak, kendisinden önce doğmuş olan romantizme bir başkaldırı olarak ortaya çıkmıştır.
Romantizm, on dokuzuncu yüzyılın büyük bölümünde hüküm sürmesine rağmen, 1780 ile 1850 arasında gelişen sanatsal bir harekettir. Romantiklik sanat, bireyciliği, duyguyu, doğal güzelliği ve hatta politik ideolojileri vurgular.
XVIII. yüzyıl sonunda başlayan, yarım asırlık dönemde Avrupa'yı etkileyen ve dünyaya yayılan sanatı, edebiyatı, felsefeyi, müziği içine alan bir akımdır.
Felsefi Romantizm, evrenin tek bir birleşik ve birbirine bağlı bir bütün olduğunu ve yalnızca nesnel cansız madde değil, değerler, eğilimler ve yaşamla dolu olduğunu savunur. Romantik görüş, akıl, nesnellik ve analizin gerçekliği bağlantısız cansız varlıklara bölerek kökten tahrif ettiğidir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri