Esasen şeytan başka yollardan saptıramadığı müminlere vesvese verir; inkâr ve isyana sapanlar zaten şeytanın oyuncağıdır, onlara vesvese vermesine gerek yoktur (Hattâbî, IV, 136; Gazzâlî, İḥyâʾ, III, 314; Nevevî, II, 154-155).
İblise vesvese veren, verdiği vesveseye kulak vermesini ve itaat etmesini sağlayan, onu aşağılarında aşağısına indiren, Allah'ın rahmetinden kovulmasını sağlayan ve Allah Teâlâ katında seçkin bir konuma sahip hatırı sayılır bir melek iken onu cennetten çıkaran, nefsin ta kendisidir.
Kur'an-ı Kerim'de vesvesenin kaynağı olarak insanın nefsi, insan- lar, gaybi varlıklar olan şeytan ve cinler gösterilmiştir. Hatta Kur'an-ı Kerim'de vesvesenin zıttı olan ve melekler tarafından insanlara telkin edilen ilham kavramına da değinilmektedir.
“Eğer şeytandan bir vesvese gelip seni dürterse hemen Allah'a sığın. Şüphe yok ki Allah'a karşı gelmekten sakınanlar kendilerine şeytandan bir vesvese dokunduğu zaman iyice düşünürler sonra hemen gözlerini açarlar“ (el-A'râf 7/200-201).
Takıntı vesvesenin belirtileri aynen şu şekildedir;
Yoğun endişe ve devamlı güvenme gereksinimi. Hata yapmama isteği. Rahatsız eden, akılda olan ve uykuya engel olan görüntülere, cümlelere veya düşüncelere takılıp kalma. Toplum bakımından kabul edilmeyen bir hareket içine girmekten veya rezil olmaktan korkma dürtüsü
İlgili 25 soru bulundu
Bir hadiste şeytanın ezan ve kāmetten korkup duyamayacağı kadar uzaklara kaçtığı, bunlar sona erince dönüp insanlara vesvese vermeye başladığı bildirilir (Müslim, “Ṣalât”, 16).
Vesvese ve takıntı kelimesinin tıpta iki karşılığı Ruminasyon ve obsesyondur. Ruminasyonun İngilizce olarak karşılığı ise, zihinsel geviş getirmektir. Yani bir düşüncenin kendini tekrar etmesi durumudur. Ruminasyonlara da takıntı, vesvese denilmektedir, bir diğer ismi ise obsesyon olarak adlandırılır.
"Mü'min, şeytanın vesveseleri ve kalbinde olmasıyla sıkıntı duyacağı küfrün vesveseleriyle imtihan olunur.
Bazı İslam alimlerine göre vesvesenin nedeni insanın nefsani ve dünyevi istekleridir. Bu istekler insanları Allah'ı anmaktan ve ahireti hatırlamaktan alıkoyar. Bazı İslam alimlerine göre ise vesvesenin nedeni şeytandır.
Dinimizde birçok konu ile alakalı dua olduğu gibi vesvese için de dua var olmaktadır. Vesvese duası şöyledir ki 'Amentü billahi ve rusulihi hüve'l evvelü hüve'l ahirü ve'z zahirü ve'l batinü ve hüve bi külli şey'in alim' duası sık sık okunmalı ve vesvese verecek konulardan uzak durulmalıdır.
Vesveseyi, Obsesif Kompulsif Bozukluğun içinde bir kavram olarak değerlendiren Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, vesvesenin herkeste olabileceğini söyledi.
Bu bağlamda bu düşünce ve hislerden kurtulmanı ilk yolu, gelen iç sesi, iç düşünceyi önemsememektir. Eğer vesvese kendine dair bir ilgi görmez ise ve gelen bu kuruntulara cevap bulamaz ise Allah'ın (c.c.) izniyle insanı terk eder. Yani vesveseleri gözde büyütmemek ve önem vermemek gerekmektedir.
İslâma göre vesvesede kesin hüküm şudur: Vesvesenin hiçbir zararı yoktur. Zararı, zarar verdiğini düşünerek evhama kapılmak, ümitsizliğe düşmek, huzurdan kaçmak, ibadetten vaz geçmektir. Vesvese, yani, kötü hayaller, düşünceler, şeytanın kalbimizin aynasına attığı görüntülerdir.
Cinsel Takıntılar ayıp ya da günah değildir. Bu düşünceler herkesin bedeninde bir bölge nasıl hastalandığında tedavisi ile düzeliyorsa, insanların ruhsallığı da hasta olur ve bu hastalıklar takıntı şeklinde bir semptom ortaya koyabilmektedir.
Biliyor musun, vesvesen neye benzer? Musibete benzer. Ehemmiyet verdikçe şişer; ehemmiyet vermezsen söner. Ona büyük nazarıyla baksan büyür; küçük görsen küçülür.
Peygamber, “Allah Tealâ, içlerinden geçen fena şeylerle amel etmedikçe veya onu konuşmadıkça, o şey yüzünden ümmetimi hesaba çekmeyecektir” (Buhârî, Talâk, 11) buyurmuştur. Kısaca içinde bulunulan durumdan kurtulmak için bu tür vesveselere itibar edilmemelidir.
Vesvese, bir anda insanın zihninde oluşan kötü düşünceler anlamına gelir. Vesvesenin temel kaynağı korku, güçsüzlük ve yalnızlık olabilir. Örneğin kendisini yalnız hisseden kişiler, çok daha fazla kuruntuya kapılır. İç ses şeklinde duyulan vesvese, kişiye kötü olasılıkları sanki gerçekmiş gibi aktarır.
Korku, hakikatte olmayan şeyleri varmış gibi kabul edip hayatımızın mahvına da sebep olabilir. Vesvese ise; lakayt ve ciddiyetsiz vaziyetimizi ciddiyete sevk etmek için, Allah tarafından şeytan vasıtasıyla bize musallat olmaktadır.
“Ümmetim, işlemediği veya onu dillendirmediği sürece, içinden geçirdiği günahlarını Allah affeder.”(bk. Nesefî, ilgili ayetin tefsiri).
Vesvese, suyu israf etmeye, namazı geciktirmeye, cemaati, hatta namaz vaktini kaçırmaya, vakti, ömrü zayi etmeye sebep olur. Başkalarının elbisesinin, yemeğinin necis olmasından şüphe eder ki, Müslümanlara su-i zan haramdır. Üstelik kendini ihtiyatlı sanıp, kibirli olur.
' Hz. Peygamber (s.a.s.) 'Gerçekten böyle bir korku duyuyor musunuz? ' diye sormuş, oradakiler de 'Evet!' deyince, 'İşte bu (korku) imandandır (akla gelen vesvese de zarar vermez).” (Müslim, Îmân, 209 [132]) buyurmuştur.
Eğer anksiyete, kişinin, iş, özel ve sosyal hayatını olumsuz yönde etkileyecek noktaya gelirse ve gündelik işlevselliği bozulursa “anormal” bir hal alır. Anksiyete bozukluğuna dönüşür. Anksiyete bozukluğunu tarif edebilecek tanımlamalar da “evham”, “kuruntu” , “vesvese” uygun kelimelerdir.
Obsesif kompulsif bozukluk çeşitleri obsesyon ve kompulsiyon olmak üzere 2 farklı gruba ayrılır. Obsesyonlar; cinsel, kuşku, bulaşma, kirlenme, kompulsiyonlar; sayma, kontrol, temizlik, tekrar etme.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri