Ağlamak, öfkeye verilen yaygın bir tepkidir, çünkü öfke genellikle sizi inciten durumlar tarafından tetiklenir. Ağlamak, duygusal salıverme sağlayabilir ve duygularınızı daha iyi anlamanıza yardımcı olabilir.
Ağlamak eylemine Freud aforizmasında şöyle yer vermiştir. “Sinirlenince ağlayan insanlar, daha içten ve güvenilirdir.” Freud'un bu aforizmasından da anlaşılacağı üzerine ağlamak zayıflık göstergesi ya da kötü bir durum değildir.
Gergin, kaygılı ve sıkıntılı hissetmek, hızlı nefes alıp vermek, çabuk sinirlenmek ve sürekli ağlama isteği yaşamak, anksiyete belirtileri arasında yer alıyor. Anksiyete krizi anında; nefes egzersizleri yapmak, ayakta dik durmak, pozitif düşünmeye çalışmak, yürümek, bir film ya da kitabı odaklanmak faydalı olabiliyor.
Sürekli ağlama isteği, kişinin yaşadığı psikolojik rahatsızlıkların göstergesi olabilirken nörolojik sorun ihtimalini de göz ardı etmemekte fayda vardır. Bunun ardında anksiyete (kaygı bozukluğu), TSSB (travma sonrası stres bozukluğu), duygudurum bozukluğu, depresyon gibi ruhsal rahatsızlıklar bulunuyor olabilir.
Gözyaşlarınızı engellemek istiyorsanız gözlerinizi hareket ettirmelisiniz. Ağlayacak gibi olduğunuz zaman gözyaşlarınızı hızlı hızlı hareket ettirmek gözyaşlarınızın akmasını engelleyebilir. Zihni başka şeylerle meşgul etmek de ağlamayı durdurma etkisine sahiptir.
İlgili 27 soru bulundu
Romanoff, “Öfkeyi kabul etmek ve göstermekle gelen kırılganlıktan ziyade başlangıçta öfkeyi ifade etmek daha kolay olabilir ” diyor. Öfkenizi ifade ettiğinizde, bağlı olduğu acıya ve diğer altta yatan duygulara daha kolay erişebileceğinizi, bu yüzden sinirlendiğinizde ağlayabileceğinizi söylüyor.
Ağlamak sakinleşmemize ve olumsuz duygularla baş etmemize de yardımcı olabilir. Ağlamak, dinlenme ve sindirimden sorumlu olan parasempatik sinir sistemini aktive eder. Parasempatik sinir sistem, kalp atış hızımızı, kan basıncımızı ve solunum hızımızı düşürebilir ve rahatlamamıza yardımcı olabilir.
Ağlamak, vücut üzerinde olumsuz fiziksel etkilere sahip olan duygusal stresi azaltmanın doğal bir yoludur. Kendinizi sık sık görünürde bir sebep olmadan ağlarken buluyorsanız, bu sizi kötü bir insan yapmaz; ancak bu, altta yatan fiziksel veya zihinsel bir sağlık durumuyla uğraştığınız anlamına gelebilir.
Ağlamak bir sakinleştirici ilaç gibidir. Genellikle insanlar ağladıktan sonra uyumak isterler. Çünkü sakinleştirici vücuda zerk edilmiştir ve insan kendini halsiz hissedebilir. Vücudunuzun bir çok toksini göz yaşlarınız ile atabildiğini biliyor muydunuz?
Sevdiği bir oyuncak ya da yiyecek ile dikkatinin dağılması, krizin hafiflemesini sağlar. Hafif krizlerde çocuğunuza beş dakika süre tanıyın. Bu sürenin ardından, onunla yumuşak bir tonda konuşarak, hem dikkatini dağıtmaya hem de ağlamaya son vermesine yardımcı olun.
Ağlamak da gülmek kadar normal ve gerekli olan insani bir ihtiyaçtır. Her ne kadar toplumumuzda güçsüzlük olarak sembolize edildiği olsa da, aslında ağlamak güçsüzlük değil; aksine güçlü olan duygularımızı sembolize eder.
Rüyada hıçkıra hıçkıra ağlamak, tez vakitte yaşanacak hayırlı gelişmeleri göstermektedir. Rüyada dökülen gözyaşları, kişinin içindeki sıkıntılardır. Bu rüya sıkıntılarını bir anda atıp, ferahlamaya işaret bir rüyadır. Bazı rüya yorumcuları, bu tür bir rüyadaki gözyaşlarını parayla açıklar.
Saydığın her bir sayıda burnundan nefes al. Sayıların arasındayken aldığın nefesi ağzından bırak. Saymak seni ağlamaya iten şeye değil sadece aldığın nefese odaklanmana yardımcı olur. İçinde ağlama isteği uyandıran bir durumla karşılaştığında sadece bir kez derin bir nefes almak bile seni yatıştırabilir.
Öfkenizin altında yatan gerçek düşünceyi bulmaya çalışın. O ortamdan bir süre uzaklaşıp, sakinleşmeye çalışın. Kendinizin ve karşınızdakinin öfkesinin kontrolden çıkmasına izin vermeyin. Derin nefes alıp verme egzersizleri yapıp, sakinleştirici durumlar hayal etmeye çalışın.
Fransız psikiyatr Patrick Lemoine, ''Gözyaşlarının Cinsiyeti'' adlı kitabında, ağlamanın depresyona iyi geldiğini belirtiyor. Lemoine, kadınların erkeklere oranla daha çok ağladıkları için duygularını da daha iyi kontrol altında tutmayı başardıklarına inanıyor.
Evet, ağlayanlar diğerlerine göre çok daha cesurlar diyebiliriz. Çünkü onlar duygularını ifade etmekten çekinmeyip ağlamanın bir acizlik olmadığını biliyorlar.
Özellikle üzüldüğünüz zaman ağlamak kalbi daha az yoruyor. Çünkü gözyaşı dökmek ile üzüntülüyken sıkışan kalp damarları açılıyor. Ağlayarak birçok hastalığın baş düşmanı olan stresle başa çıkabilirsiniz. Çünkü bu duygu şaşırtıcı olsa da mutluluk hormonlarını harekete geçiriyor.
Ağlayarak stres atmak gerçekten çok rahatlatıcıdır. Ama saatlerce ağladıktan sonra kızarmış burun ve şişmiş gözlere sahip olmak çokta güzel bir durum değildir. Diğer yandan gözyaşlarındaki tuz içeriği ciltteki nem seviyesini düşürerek cildimizi kurutabilir. Bu da ciltte kırışıklığa ve çizilmelere neden olabilir.
Endorfin beynin ürettiği bir ağrı kesicidir. Morfin kadar etkili olup vücuttaki rahatsızlık hissini azaltarak sinirleri uyuşturur ve dolayısıyla rahatlama sağlar. Ağlayınca da tıpkı kahkaha atınca olduğu gibi endorfin salgılanır. Bu rahatlama hissiyle birlikte kişi sakinleşir ve uykuya dalma kolaylaşır.
Ağlamak, birçok farklı faktöre verilen normal bir duygusal tepkidir. Ancak sık, kontrol edilemeyen veya açıklanamayan ağlama, duygusal ve fiziksel olarak yorucu olabilir ve günlük hayatı büyük ölçüde etkileyebilir. Bu tür ağlama, tükenmişlik, kaygı veya depresyon gibi bir akıl sağlığı durumundan kaynaklanabilir.
Sürekli mutsuzluk ve ağlama hissi birlikte ortaya çıktığında ilk akla gelen durum depresyondur. Depresyonun en belirgin özelliklerinden ikisi sürekli mutsuzluk ve ağlama hissidir ancak başka belirtileri de ortaya çıkmaktadır.
İslâm'da dinî his ve heyecanla ağlamak tavsiye edilmiş ve bu tür ağlamalar karşılığında büyük sevap vaad edilmiştir. Meselâ kimsenin bulunmadığı bir yerde Allah'ı zikredip ağlayan müminin âhirette Allah'ın özel lutfuna nâil olacağı (bk.
Ağlamaktan korkmayın. Sosyal ve Klinik Psikoloji Dergisi'nde yapılan bir çalışmada ağlayan insanların ruh sağlığının çok daha çabuk düzeldiği saptandı. Özellikle bir mutluluk sonrası gelen ağlamanın ruh sağlığına pozitif yönde maksimum etki yaptığı görüldü. Ağlamak bir sakinleştirici ilaç gibidir.
Tüm bu bilgilerden yola çıkarak ağlamak ve güzellik arasında bir bağlantı olmadığını söyleyebiliriz. Ancak ağlamanın rahatlattığını ve ruh sağlığına iyi geldiğini de belirtmekte fayda var.
Ağlamak endorfin hormonunun da salgılanmasını sağlar. Endorfin hormonunun iki yararlı etkisi vardır. Biri ağrı kesici etkisi ki, bu etki bilinen en güçlü ağrı kesici madde olan morfinden bile yirmi kat daha fazladır. Diğer etkisi ise endorfinin keyif ve rahatlama vermesidir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri