Sofistler, bir tez öne sürmek yerine, öne sürülen bütün mutlaklık ve / veya nesnellik iddialarının göreli olduğunu gösterme yoluna giderler. hakikat bireyin algılarına, toplumsal, kültürel ve kişisel eğilimlerine görelidir.
Sofistler, hem kendilerinden önceki doğa filozoflarının farklı doğa açıklamaları hem de kültürel, dinî, ahlakî yargıların toplumdan topluma değişmesi nedeniyle mutlak hakikat düşüncesine uzaktılar. Sofistler, mutlak hakikat arayışından çok pratik bilginin peşindeydiler.
Ona göre ne varlık vardır ne de varlığın bilgisi mümkündür; bilginin bir başkasına aktarılması söz konusu değildir. Sofistler insanları yetiştirmek üzere onlara bilgi ve hitabet sanatını öğretmeye çalışmışlardır. Onlar aracılığıyla felsefe dış dünyadan insan dünyasına yöneltilmiş olmalıdır.
Onlara göre tüm insanların üzerinde uzlaşabilecekleri ortak değerler yoktur. İnsanın kendisi de ahlaki bir varlık ve değer olmaktan çok, kendi çıkarlarını düşünen bencil bir canlıdır. İnsanın dışında bir doğru ve nesnel ölçüler olmadığı için, herkes kendi inandığı değerlerine, doğrularına başkalarını inandırmalıdır.
Sofist (sophistes) sözcüğü sophos (bilgin, bilge) sıfatından türetilmiştir. Başlangıçta büyük şairler, önemli filozoflar -Herodotos, Solon'u ve Pythagoras'ı sofist olarak adlandırmıştır- ünlü müzisyenler ve Yedi Bilge de sofist adıyla anılmıştır5.
İlgili 20 soru bulundu
Sofist gelenek içinde sayılan filozoflar arasında en bilinen isimler Protagoras, Gorgias, Prodicus, Hippias ve Antiphon'dur.
Doğa Felsefesi Sofist Düşünce Amaç: “Nesnel gerçeklik”i bilmek. Hiçbir çıkar gözetmeksizin hakikati (gerçekliğin doğru bilgisini) aramak.
Sofistler, biliş ve bilgi (mutlak gerçeğin olmadığı veya aynı anda iki bakış açısının kabul edilebilir olduğu) hakkında göreceli görüşlere sahiptiler, doğru ve ahlak üzerine şüpheci görüş, ve felsefeleri genellikle din, hukuk ve ahlak eleştirilerini içeriyordu.
Bu anlayışa bağlı olarak sofistler, iyinin ve kötünün kişisel, toplumsal ve geleneksel anlayışlara göre değiştiği için göreli olduklarını ve aynı zamanda ahlakın doğal bir kaynağı olmadığını belirtmişlerdir. Onlar için ahlak yalnızca bir uzlaşmadır.
Sofistler ise daha farklı ve göreli bir etik anlayışını benimsemişlerdir; genel geçer anlamda kabul görülebilecek, doğru olabilecek hiçbir ölçü yoktur, her şeyin ölçüsü insana bağlı olduğu gibi etiğin ölçüsü de kişiye bağlıdır. Etikte görecelilik ve öznelliği savunan ilk düşünce Sofistlerindir.
Protagoras (Yunanca: Πρωταγόρας; MÖ 481 - MÖ 420), Sofistlerin en önemli ve kurucu filozoflarındandır.
Sofistlerin bilgi görüşünün temeli 'her zaman için geçerli bilgi yoktur' şeklindedir. Buradan anlaşılacağı üzere bilgi kişiden kişiye göre değişir. Doğal olarak kesin bilgiye ulaşmak oldukça zordur. Örneğin havanın soğuk olması aynı yerde bulunan iki kişiye göre aynı olmayabilir.
Sofist gelenek içinde sayılan filozoflar arasında en bilinen isimler Protagoras, Gorgias, Prodicus, Hippias ve Antiphon'dur. Sofist düşünce sisteminin kurucusu olarak nitelendirilen Protagoras MÖ 500 civarında, Demokritos'un doğduğu kent olan Abdera'da doğmuştur.
Sofistike kelimesinin anlamı ise, Türk Dil Kurumu'nda, 'bilgicilik' olarak biliniyor. Aynı zamanda daha genel anlatımlar sayesinde felsefi bir düşünce akımı olarak da nitelendirilebilir. Felsefeyi öğretmek amacı ile gezgin olan ve tüm dünyayı gezen kişiler için sofistik denir.
M.Ö. 450 yılında duyulan talebi karşılamak için ortaya çıkan yeni ve profesyonel bir eğitimciler sınıfının üyeleridir. En ünlüleri arasında Protagoras, Gorgias, Prodikos, Hippias, Antiphon, Thrasymakhus ve Kallikles'in isimleri verilebilir.
Doğru bilgi mümkün değildir
Antik Yunan'da, zenginlerin çocuklarına para karşılığında eğitim veren sofistler ve şüpheyi bir sistem olarak ortaya koyan septikler, doğru bilginin mümkün olmadığını savunan filozoflar arasında yer almaktadır.
Sofistler gerçek bilginin imkansızlığını dile getirmişlerdir. Şüphe onlar için amaçtır. Onlara göre her şeyin ölçüsü insandır. Sofistlerin bu bilinemezci tavrını, Septikler "bilgi mümkün değildir" diyecek kadar ileri götürmüşlerdir.
Sofistler siyaset ve hitabet alnında eğitimler veren ikna kabiliyeti yüksek bireylerden oluşuyordu. Bu bireyler ise kesin bilgi arayışının doğru olmadığı ve bilgide kesinliğin olamayacağını savunmuşlardır. Buna karşılık kesin bilginin varlığını ve ahlaki bilgilerin kesin bilgiler olduğunu savunan Sokrates'ti.
Yunan düşünürlerinin devletle ilgili olarak ileri sürdükleri görüşler Platon (Eflâtun) ve Aristoteles'in eserlerinde en mükemmel şeklini almıştır. Ancak, bütün bu telâkkilerin öncülüğünü «Sofist» adı altında toplayabileceğimiz «şehirden şehire» dolaşmak suretiyle fikirlerini yayan faal politikacılar yapmıştır.
Bir şey hakkında bilgi sahibi olmak, yani bir şeyi bilmek, ancak o şeyin nedenini bilmek veya onu nedeniyle bilmekle mümkündür ve nedensel düşünmenin felsefe alanındaki izahı Aristoteles'in maddi, fail, formel ve ereksel olarak adlandırdığı Dört Neden Kuramına dayanır.
Değineceğimiz sofistler: Antiphon, Kallikes,Thrasymakhos, Lykophron ve Kritias'tır. Thrasymakhos, Bithynia'nınKhalkedon yani bugünkü Kadıköy kentindendir. M.Ö. 5 yüzyılın sonlarına doğru yaşamıştır.
sofistler, doğru bilginin imkanı konusunda tepkisel bir düşünceyi temsil ederek, dogmatizmi reddederler.onlar için değerli olan, doğru bilgi değil,kişiyi başarıya götüren bilgidir.onlara göre, herkesin üzerinde uzlaşacağı bilgi olamaz. bilgi olarak yalnızca duygusal algılardan oluşmuş zanlar vardır.bunlarsa insandan ...
Platon, Sokrates'in düşüncelerini anlatmak yerine bu eserde de soru-cevap usulüyle onu diyalogların bir parçası yaparak; onun ağzından en basitten en karmaşığa, varlık ve varlık ötesi ile ilgili antinomileri ortaya serip şeylerin neliğini açıklıyor.
Felsefe Dünyası » Makale » PROTAGORAS: HER ŞEYİN ÖLÇÜSÜ İNSAN.
Sokrat'a yönelik safsataları sebebiyle Eflâtun ve diğer filozoflar tarafından şiddetle eleştirilen sofistlerin en meşhuru Protagoras'tır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri