Kıbleye dönerek tekbir alıp secdeye varılır, secdede iken tesbih okunur; tekrar tekbir alarak ayağa kalkılır. Şükür secdesinde “sübhane rabbiye'l-a'la” tesbihinin yanında hamd ve şükür ifade eden dualar da okunabilir. Şükür secdesinin abdestli olarak yapılması uygun olur.
Şükür Duası Arapça Okunuşu
Ve'neuzü bike min şerri meste'azeke minhü nebiyyüke Muhammedün. Ve ente'l müstean ve aleyke'l belağ ve la havle ve la kuvvete illa billah.
Şükür namazında nafile namaz olduğu için Fatihadan sonra herhangi bir zammı sure okunabilmektedir. Bazı alimler şükür namazında birinci rekatta kafirun suresini ikinci rekatta ise ihlas suresini okumayı tavsiye etmişlerdir. Özellikle sıkıntılı zamanlarda da bu şekilde nafile kılınmaktadır.
En kıymetli tesbih, namazlardan sonra çekilen Sübhanallah, Elhamdülillah ve Allahü ekber'dir. Bu tesbihten sonra en kıymetli tesbih ve zikir La ilahe illallah demektir.
İlgili 20 soru bulundu
Cenab-ı Hakk'ın “Eş-Şekûr” esması doğrudan ve kaynak, mastar olarak şükür kelimesini çağrıştırır. Türkçemizde artık bize mâl olmuş, teşekkür diyerek de kendimize özgü bir kalıba döktüğümüz bu kelimenin mastarını oluşturuyor şükür.
Ebû Hüreyre radıyallahu anh Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in şöyle buyurduğunu söyledi: “Bir kimse her gün yüz defa, 'Lâ ilâhe illallahü vahdehû lâ şerîke leh, lehü'l–mülkü ve lehü'l–hamdü ve hüve alâ külli şey'in kadîr.
Resûl-i Ekrem Efendimiz ashâbına, günlerce çektikleri açlıktan sonra yedikleri bir öğün yemekten bile kıyâmette hesâba çekileceklerini bildirir ve bu nimetten dolayı, Allah'a karşı şükür hissiyâtı içinde olmak gerektiğini ifâde ederdi.
Kıbleye dönerek tekbir alıp secdeye varılır, secdede iken tesbih okunur; tekrar tekbir alarak ayağa kalkılır. Şükür secdesinde “sübhane rabbiye'l-a'la” tesbihinin yanında hamd ve şükür ifade eden dualar da okunabilir. Şükür secdesinin abdestli olarak yapılması uygun olur.
Lokman Suresi, 12. ayet: Andolsun, Lukman'a "Allah'a şükret" diye hikmet verdik. Kim şükrederse, artık o, kendi lehine şükreder. Kim inkar ederse, artık şüphesiz, (Allah,) Gani (hiç kimseye ve hiçbir şeye muhtaç olmayan)dır, Hamiddir (hamd yalnızca O'na aittir).
Genelde “hamd” kelimesi, “şükür” kelimesiyle birlikte kullanılsa da hamd, şükürden daha kapsamlıdır.
Hamd, bize ve bütün mahlukata yapılan ikram ve izetleri Allah'a takdim etmektir. Şükür ise daha hususi olarak bize yapılan ikramlara karşılık gelir. Bu nedenle şükür kelimesi hamdin yerini tutamaz. Hamd daha geniş ve şumüllüdür.
mevcut , geçmiş veya gelecek durumun ile ilgili olumlu veya olumsuz(sana göre) reaksiyonlar için şükür,kendin ile beraber bütün varlıklar(ihtiyaca binaen veya olmayan) için hamdolsun. olumsuzlaklar sıkıntılar afetler için hamd edilir.
Kur'an-ı Kerîm'de peygamberlerin rablerine şükrettikleri ifade edilir. Bir âyette de, Allah'ın şükredenlere nimetini artıracağı belirtilmektedir. Kendisine küçük bir iyilik yapan kimseye bile vicdanen bir teşekkür borcu hisseden insanın, bütün nimetleri ikram eden rabbine karşı şükürden uzak kalması düşünülemez.
Şükür, İslam dinindeki en önemli kavramlardan biridir. Allah'ın kulları için yarattığı nimetler ve lütufları için minnet duymaya şükretmek denir. Nankörlük ile zıt anlamlı olan şükür, teşekkür etmek anlamında da kullanılır.
İnsanların Allah'ın verdiğin nimetler için sana şükrediyorum şeklinde ellerini açıp cümle kurması bile bir şükür duası niteliğine sahip bulunur. Bu duanın bir de herkes tarafından yapılan bir şekli vardır. Bu şükür duasının Arapça hali: Allahümme inni es'elüke min hayri ma seeleke minhü nebiyyüke Muhammedün.
Muaviye b.Ebu Süfyan'dan rivayet olunmuştur. Rasûlullah(s.a.v)'tan şöyle buyurduğunu nakletmiştir: “Kim şu beş kelime ile Allah'a duâda bulunursa, Allah istediğini mutlaka o kimseye verir."
10 kere tesbih okunur.
Şükretmek zihinsel ve fiziksel refahı etkiler. Pozitif psikoloji ve ruh sağlığı araştırmacıları son yıllarda şükran ve sağlık arasında ezici bir bağlantı kurmuştur. Şükran günlüğü tutmak daha az strese neden olur, uyku kalitesini artırır ve duygusal farkındalık oluşturur (Seligman, Steen, Park ve Peterson, 2005).
Fiilî şükürse; o nîmetleri Allâh'ın râzı olmadığı işlere âlet etmemek, bilâkis onları Allâh'ın arzu ettiği şekilde kullanarak rızâ-yı ilâhîye vesîle kılabilmektir. Rızâ-yı ilâhî ise, insanın kavuşabileceği nîmetlerin en büyüğüdür.
Hz. Peygamber (sav) de “yemek yediğinde (verdiği nimetler sebebiyle) Allah'a şükreden kimse, oruç tutup açlığa tahammül eden kişi derecesindedir" (Tirmizi, Kıyamet 44), “sizin Allah'a en çok şükredeniniz, insanlara en çok müteşekkir olanınızdır" (Ahmed b. Hanbel, 5, 212 buyurmaktadır.
Sözlükte temel anlamı “övmek, iyiliğe karşılık vermek, minnettarlık” olup dinî bir terim olarak “Allah'tan veya insanlardan gelen nimet ve iyilikten dolayı minnettarlığını ifade etme, nimete söz ve davranışla karşılık verme, Allah'a itaat edip günah işlemekten uzak durmak suretiyle nimetin gereğini yapma” şeklinde ...
diye sorulmuştu. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem Efendimiz: - Allah'ın melekleri veya kulları için seçtiği sübhânallâhi ve bi-hamdihî (Allah'a hamd ederek onu noksanlıklardan tenzih ederim) sözüdür, buyurmuştu (Müslim, Zikr 84). Şüphesiz zikirlerin en üstünü Allah'ın kelâmı olan Kur'ân-ı Kerîm'dir.
Zikirler içerisinde en faziletli sözün 'Lâ ilâhe illallah' olduğunu belirten Peygamberimiz, bir hadis-i şerifinde, Câbir (r.a), naklettiklerine göre: "En faziletli zikir 'Lâ ilâhe illallah', en faziletli dua da 'el-Hamdülillâh'tır." (Tirmizî, Daavât 9) ifade edilmektedir.
Hadis-i şerifte, “Her namazdan sonra, üç kere “Estağfîrullahel'azîm ellezî lâ ilâhe illâ huv el-hayyel-kayyûme ve etebü ileyh” okuyanın bütün günahları affolur” buyuruldu.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri