Su 0 derecede iken özkütlesi; sıvı halde ise "0.9999" katı halde ise "0.9150" olmaktadır. Bu özkütleden dolayı aslında su 4 dereceyken 0 dereceye göre daha ağır olmaktadır. Bu sebepten dolayı katı su yani buz yüzeye çıkar.
Düşük kütledeki su daha hızlı soğuyacağından, göller- de donma olayı gölün kenarlarındaki sığ alanlarda baş- layarak yüzeyin merkezine doğru ilerler. Buzun yoğun- luğu düşük olduğu için donan su yüzeyde kalır, gölün dibinde ise 4°C'deki yoğun su yer alır.
Su donduğunda katı hale gelerek buza dönüşür. Su buza dönüşürken hacmi artar, daha fazla yer kaplar. Bu sadece suya özgü bir durumdur.Diğer sıvı maddeler ise katıya dönüşürken hacmi artmaz, azalır. Su donarken hacmi arttığı için yoğunluğu azalır.
Su soğudukça, hâl değiştirir ve buza dönüşür. Soğuk arttıkça da bu buz tabakası kalınlaşır. Tabi buz, sudan daha hafif olduğundan suyun üzerinde kalır. Böylece sadece suyun en üst kısmı buz tutmuş olur.
Kinetik enerji den dolayı haliyle sıvı donmaya karşı koyacaktır, hızından kazandığı birim başına düşen enerji, ısı kaybından fazla ise, sabit bir ortamda suyun donması gerçekleşmez. Eğer az ise bu sefer de donma gerçekleşmeye başlar, sabit bir ortamda beli bir sürenin sonunda da su donacaktır.
İlgili 32 soru bulundu
Örneğin su 0 santigrat derecede donma noktasına ulaşır ve donar. Ancak son yıllarda yapılan çalışmalar neticesinde, saf suyun sıfırın altında 48 derecede donduğu biliniyor. Yani su içeriğindeki mineral yapılara bağlı olarak 0 santigrat derecede ya da sıfırın altında 48 santigrat derecede donabilmektedir.
Mpemba etkisi, bazı özel koşullarda, "sıcak" suyun "soğuk" sudan daha hızlı donmasıdır. Olay ismini, iddiayı tekrar gündeme getiren, Tanzanyalı Erasto B. Mpemba'dan almaktadır. Mpemba, olayı ilk 1963'te lise öğrencisi iken sıcak dondurmanin donması sırasında fark etti ve 1969'da Dr.
Buz kristalleri tatlı sudan yapılır, bu nedenle tuzlu suda tuz, buz kristallerinin oluşmasını engeller.
Şüphesiz bu durum şu ana kadar bildiğimiz gerçeklere aykırı. Örneğin sıcaklığı 30°C olan belli bir miktar su 10 dakikada donuyorsa sıcaklığı 70°C olan aynı miktarda suyun, sıcaklığı belli bir sürede 30°C'ye düştükten sonra, donması için 10 dakika daha geçmesi gerekir.
Bunun sonucu olarak, su donarken genişler çünkü donduğunda moleküller daha düzenli ve düzenli bir yapıya sahip olurlar. Donan suyun hacmi sıvı suyun hacminden daha büyüktür ve bu nedenle donan su hacminin artması nedeniyle genleşir.
Maddeler ısı etkisi ile hâl değiştirebilirler. Su yeterince soğuduğunda donar, buz hâlini alır.
Bu nedenle, genel olarak sıcaklığı artan maddelerin hacimleri de artar. Su ise yukarıda anlatılan duruma bir istisna oluşturur. Soğutulan sıvı suyun hacmi 4ºC'ye kadar beklendiği gibi azalırken, 4ºC'den sonra artmaya başar. Hacimde soğumayla beraber yaşanan bu artış donma sırasında da devam eder.
Buzun yoğunluğu sıvı hâldeki suyun yoğunluğundan düşüktür. Dolayısıyla su donarken hacmi artar yani genleşir.
1. Donmayı Önler: Antifriz, suyun donma noktasını düşürerek soğuk hava koşullarında motordaki suyun donmasını engeller.
Sıvı su soğuduğu zaman, beklendiği gibi, yaklaşık 4 derecelik bir sıcaklığa kadar daralır. Bundan sonra, donma noktasına ulaşıncaya dek hafifçe genişler ve ardından, donduğu zaman yaklaşık %9 oranında genişler. Bu olağandışı davranış, su molekülünün yapısından kaynaklanıyor.
Muslukları Akıtmayı Unutmayın
Kışın donma riski altında olan dış muslukları akıtmak önemlidir. Dış muslukları kapalı konumda bırakarak suyun borularda hareket etmesini sağlayın. Bu, suyun donma riskini azaltır. Ayrıca, dış muslukların üstünü bir bez veya kartonla kapatarak ekstra koruma sağlayabilirsiniz.
Donmak için kaplayacak daha fazla zemin olsa bile daha sıcak suyun sıcaklığı, soğuk sudan daha hızlı düşebilir. Ayrıca daha sıcak suda daha az çözünmüş gaz olabilir. Bu da ısıyı iletme hızını azaltarak suyun daha hızlı soğumasını sağlayabilir.
Su donarken hacmi artar. Diğer birçok madde donarken hacimce küçülür. Suyun bu özel durumu nedeniyle su yüzeyden donar.
Dolayisiyla bir su birikintisin de suyun en dibi yogunluk bakimindan en buyuktur ve sicakligi +4 derecedir ... en ust kisim ise en dusuk yogunluk derecesine sahip sicaklik derecesi olan 0C dedir.Dolayisiyla donar .
Su 0 derecede iken özkütlesi; sıvı halde ise "0.9999" katı halde ise "0.9150" olmaktadır. Bu özkütleden dolayı aslında su 4 dereceyken 0 dereceye göre daha ağır olmaktadır. Bu sebepten dolayı katı su yani buz yüzeye çıkar. Yüzey donarken bu yüzden suyun altı donmaz.
Derin deniz bölgelerinde sıcaklık -1°C ile 5°C arasında değişir. Tuzluluk değerlerinde herhangi bir artma ya da azalma olmaz, yani değerler sabittir. Derin denizlerde, çözünmüş oksijen yoğunluğu da hayli azdır.
Derinlikle birlikte hızlı tuzluluk artışı bölgesine halokline denir. Tuz içeriği arttıkça deniz suyunun maksimum yoğunluğunun sıcaklığı azalır. Suyun donma sıcaklığı tuzluluk ile azalır ve suyun kaynama sıcaklığı tuzluluk ile artar. Tipik deniz suyu atmosfer basıncında −2 °C civarında donar.
Suyun 0 derecede donması için deniz seviyesinde olmasına gerek yoktur. Herhangi bir düzenekle 1 atmosfer basınç altında da 0 derecede donabilir. Asıl soruya gelirsek; suyun içindeki bazı yabancı maddeler (tuz, şeker , minareller v.b) suyun kaynama noktasını yükseltir ve donma noktasını düşürür.
Bunun sebebi olarak ise özellikle sabahları güne sıcak su ile başlamanın sindirim sistemini uyandırdığına dikkat çekiyor. Soğuk suyun aksine ılık su içmenin vücuda kanıtlanmış herhangi bir zararı veya riskli durumu bulunmadığından, ılık su tüketmek daha güvenli ve sağlıklı bir alternatif olarak karşımıza çıkıyor.
Sıcak su içmenin faydaları arasında kan dolaşımına sunduğu pozitif etkiler de bulunur. Sıcak su içmenin kan damarlarının genişlemesine, dolaşımın iyileşmesine, kasların rahatlamasına ve ağrının azalmasına yardımcı olduğu düşünülmektedir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri