Nûr, İslami terminolojide ateşin derecesi olarak ışık anlamına gelir. Sufilikte ise "Allah'ın Işığı" anlamını taşır. Bu bağlamda şeytanlar "ateşten dumanı", cinler "hava ve ateş karışımı", melekler "ateşi nûrdan" yaratılmışlardır.
Ateşi insanlara veren tanrılardır, yahut insanlar onu tanrılardan çalmışlardır. Ateşin kendisi tanrı veya tanrıçadır, yahut da tanrının gücünü gösteren bir işarettir. Ateş kendisine mahsus ruhu olan bir varlıktır.
Yaygın inanışa göre, ateş elementi hareketliliği, canlılığı ve dışa yönelik olmayı temsil ediyor. Ateşin, tarih boyunca ilahi gücü simgelediği de pek çok kaynakta kendini gösteriyor. Örneğin, tarihte önemli kişilerin mabetlerinin sunaklarında her zaman bir ateş bulundurulduğunu görüyoruz.
Bunların dışında ateş, insan hayatında arındırıcı, şifa veren, güç-kuvvet sağlayan, bereket dağıtan, yardım eden, koruyan yönleriyle yer almıştır. Bu özelliklerinden dolayı ateş, kutsal bir varlık konumunda olmuş ve etrafında birtakım inanış ve uygulamalar oluşarak bir kült haline gelmiştir.
İnanışa göre “ateş” ve “ocak”ın kutsal bir ruhu vardır ve bu ruh da insan hayatı üzerinde önemli etkilere sahiptir. Dağ, su, ağaç gibi diğer varlıklarda da olduğuna inanılan bu kutsal ruh, genelde “iye” olarak adlan- dırılır.
İlgili 42 soru bulundu
Zerdüştlük, İranlı Zerdüşt tarafından kurulan tek tanrılı bir inanç sistemi olarak geçiyor. Ahura Mazda isimli kitaplarında geçen ateşe tapma esaslarından dolayı Mecusilik yani ateşe tapanlar olarak da bilinirler.
Ateşin kutsal sayılması
Bu inanca göre, ateş bütün varlıklarda bulunur ve canlı ve cansızlarda farklı biçimlerde var olur. İnsanda, hayvanda, bitkilerde, gökte ve yerde bu ateşi değişik zaman ve durumlarda görmek mümkündür. En kutsal olan ateş ise, Tanrı Ahura Mazda ile insan arasındaki ateştir.
Alevin kendisi bir gaz karışımıdır (buharlaşmış yakıt, oksijen, karbondioksit, karbonmonoksit, su buharı vs.) Yani maddedir. Alevin ürettiği ışık ise madde değil enerjidir. Üretilen ısı da madde değil enerjidir.
Hephaistos, Yunan mitolojisinde Zeus ile Hera'nın oğlu, ya da Hera'nın yalnız başına doğurduğu oğlu. Tanrılar ve kahramanlar için demircilik zanaatıyla uğraşarak silahlar ve zırhlar üreten ateşler tanrısı. Aşk ve güzellik tanrıçası Afrodit'in eşidir.
ATEŞ elementini temsil eden kırmızı, hareketin, farkedilmenin ve fiziksel enerjinin rengidir. Ateş kişileri, kendilerine yeten, fiziksel enerjileri yüksek, dürüst, canlı, neşeli ve insanlara güvenen özellikler gösterirler. Ateş'in çok yoğun kullanılması durumunda, yorgun, gergin ve huzursuz hissederiz.
Canlı cansız her şeyin yapısı dört ana elementten oluşmuştur. Bunlar ateş, hava, toprak, su' dur.” fikri de bunlardan biridir. Hatta bu teoriye göre; elementlerin evreni oluşturduğu gibi, aynı zamanda yeryüzünü de yönetir ve düzenler.
Eski Türklerde ve günümüz Altay, Yakut Türklerinde ateş canlı bir varlık olarak düşünülmüş ve ateşin bir ruhu olduğu inancı hâkim olmuştur. Altaylılar bu ruha, ot ezi (ateş sahibi) demişlerdir (Kara Düzgün, 2017: 151; Çoruhlu, 2000: 49).
Folklor ve Mitolojide ateş
Ateş pek çok kültürde kutsal sayılırken, ezoterik öğretilerde insanla özdeşleştirilmiş hatta ışığının bedeni ısısının ise ruhu olduğu düşünülmüştür. Ateşe tapınmanın güneş kültünün devamı ya da bir parçası olduğu da yaygın kanaattir.
Beyitte ateş kelimesi görünmeyen, gönlün içinde olan soyut ateş olarak, gönül ateşi olarak kullanılmıştır.
2014'te Alabama Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmaya göre, ateşi izlerken insanlar çok daha sosyal oluyor. Aynı zamanda da kan basınçları düşüyor, bu da onların çok daha rahat hissettiklerini gösteriyor.
Yunan mitolojisinde Zeus ile Hera'nın oğlu olan ateş tanrısı yani Hephaistos başka bir efsaneye göre Hera'nın tek başına dünyaya getirdiği oğludur. Bu tanrıya ateş tanrısı denmesinin nedeni diğer tanrı ve kahramanlar için demircilik sanatıyla uğraşarak zırh, silah gibi ateşleri üretmesidir.
Ateş (Yunanca Pyr), İlkçağ Yunan felsefesinde, Sokrates öncesi doğa filozofları döneminden itibaren evrenin temel bileşenlerinden biri olarak algılanmış; ilk örnek (arketip) olarak kabul edilmiştir( Güçlü-Uzun,2002: 1189). Özellikle ilkçağ filozoflarından Herakleitos (İ.
Yunan mitolojisinde Titan Prometheus, kendi çapında zeki bir hilebaz olmasıyla tanınır ve herkesçe insanlığa ateşi ve metal işçiliğini vermesiyle bilinmektedir. Bu hareketinden dolayı Zeus tarafından bir kayaya zincirlenmiş ve her gün bir kartal tarafından karaciğerinin yenilmesiyle cezalandırılmıştır.
Psikojenik ateşten etkilenen hasta sayısı neden tam olarak bilinmemektedir? Psikojenik ateş, yüksek vücut sıcaklığında kendini gösteren strese bağlı, psikosomatik bir durum olmakla birlikte duygusal olaylara veya kronik strese maruz kalmaktan kaynaklanmaktadır.
Ateş, havadaki oksijen ile ahşap veya propan (C3H8) gibi yakıtların arasındaki reaksiyon sonucudur. Diğer ürünlere ek olarak, bu reaksiyon karbondioksit(CO2) duman,ışık ve ısı üretir.
Mezolitik Dönem'de çakmak taşından yapılmış, (mikrolit) günlük yaşamda kullanılmaya yönelik küçük araç gereçler yapılmıştır. Bu dönemin sonlarında ateş bulunmuştur.
Ateş olarak da anılan pireksiya (Eski Yunanca: πύρεξ(ις) pýrex(is), Yunanca: πυρετός pyretós), vücut sıcaklığının ayarlı noktasındaki artışa bağlı olarak sıcaklığın normal aralık üzerinde olması olarak tanımlanır.
Ateş Ne Zaman Bulundu? İnsanlığın ateşle ilk tanışmasının, binlerce yıl önce dünyaya yıldırım düşmesi sonucu olduğu tahmin edilmektedir. Bugüne kadar keşfedilmiş olan en eski ateş kalıntısı ise yaklaşık 476 milyon yıl öncesine aittir. Yeryüzünde bu ve buna benzer birçok ateş kalıntısına rast gelmek mümkündür.
Canlılarda sağlığı olumsuz yönde etkileyecek olaylar gelişmeye başladığında bağışıklık sisteminin faaliyetlerinin bir sonucu olarak vücut ısısının yükselmesine ateş denir. Ateş oluşumuna neden olan faktörler ise pirojen olarak adlandırılır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri