1978 yılında Kazakistan'ın Alma Ata kentinde uluslararası bir konferans yapıldı ve “Temel Sağlık Hizmetleri” kavramının ve modelinin tarif edildiği bir bildirge yayınlandı.
Öncelikli hizmet: hastalıklardan korumak, oluşumunu önlemek, her zaman için tedavi etmekten çok daha kolay ve ucuzdur. Bu yüzden korumaya yönelik hizmetlere öncelik verilmesi gerekmektedir.
“Temel Sağlık Hizmetleri (TSH) (Primary Health Care), bir toplumdaki bireylerin ve ailelerin geneli tarafından kabul edilecek yollardan, onların tam katılımı ile ülke ve toplumlarca karşılanabilir bir harcama karşılığında götürülen esas sağlık hizmetidir.
Ottawa Bildirgesi (1986) DSÖ'nün Herkes İçin Sağlık (HİS) Hareketi Avrupa'da1984'te, Sağlığı Geliştirme Hareketi ve 1986 Ottawa Sözleşmesi İlkelerinin doğuşundan birkaç yıl önce oluşturulmuştur.
'Sağlığı geliştirme' adına ilki 1986 yılında Ottawa'da olmak üzere Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)'nün önderliğinde seri konferanslar ve toplantılar düzenlenmiş, küresel ve bölgesel eylem planları ortaya konulmuştur.
İlgili 29 soru bulundu
1978 yılında Kazakistan'ın Alma Ata kentinde uluslararası bir konferans yapıldı ve “Temel Sağlık Hizmetleri” kavramının ve modelinin tarif edildiği bir bildirge yayınlandı.
Bunlardan en önemlisi, Ekim 1986'da Kanada'nın Ottawa şehrinde Birinci Uluslararası Sağlığın Teşviki ve Geliştirilmesi Konferansı yapılmış ve bu konferansta Sağlığın Teşviki ve Geliştirilmesine Yönelik Ottawa Sözleşmesi ortaya çıkmıştır.
“Sağlık hakkı” ya da daha açık haliyle mümkün olan en yüksek sağlık stan- dardına sahip olma hakkı ilk olarak 1946'da yayınlanan DSÖ Anayasası'nda yer almıştır: “Mümkün olan en yüksek sağlık standardına sahip olmak, ırkı, dini, politik Page 3 46 • Sağlıkta Performans ve Kalite Dergisi inancı, ekonomik ve sosyal durumu ...
Bu model içinde en yaygın kullanım bulan sağlık tanımı DSÖ'nün 1950'li yıllarda ortaya koyduğu tanımdır. Daha önce de belirtildiği gibi DSÖ, sağlığı "sadece hastalık ve sakatlığın olamaması değil, fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyilik hali" olarak tanımlamaktadır.
Sağlığın geliştirilmesi, Ottawa Sözleşmesine göre "Bireylerin sağlıkları üzerindeki kontrolünü artırmaya ve sağlıklarını geliştirmeye olanak sağlayan bir süreç" olarak tanımlanmaktadır (Ottawa Charter, 1987). Sağlığın teşviki ve geliştirilmesi kapsamlı bir sosyal ve politik süreci temsil eder.
Özetle, sağlık hizmetlerinin sosyalleştirilmesi döneminde temel ilkeler; nüfus yoğunluğuna göre örgütlenme, aile hekimliği sistemi, sürekli hizmet, ekip hizmeti ve kademeli sevk zinciri anlayışı olarak öne çıkmaktadır.
Sağlık hizmetlerinin amaçları şu şekilde sıralanabilir; Fert ve topluma sağlıklı yaşam bilgisi, şuuru, isteği ve davranışı kazandırmak. imkanlara bağlı olmadan eşit, kaliteli ve ihtiyacı kadar vermek. Sağlık elde etmek, onu korumak ve geliştirmek yoluyla toplumu sağlıklı kılmaktır.
1952 yılından itibaren sigortalı işçiler için sağlık kuruluşları ve hastaneler açılmaya başlanmıştır. 1961 yılında 224 sayılı Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Hakkındaki Kanun çıkarılmıştır.
Dönem içerisinde, 1219 sayılı “Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun” ile 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu gibi halen yürürlükte olan kanunlar yapılmıştır. Gerçekleştirilecek sağlık politikalarının ilkeleri belirlenmiştir.
Dünya Sağlık Örgütü anayasasında sağlık şöyle tanımlanmıştır: “Sağlık sadece hastalık ve sakatlığın olmayışı değil, bedence, ruhça ve sosyal yönden tam iyilik halidir.” Bu tanımda bedence ve ruhça iyilik hali sağlığın bilinen yönüdür.
Dünya Sağlık Teşkilatı Anayasası 22 Temmuz 1946 tarihinde ülkemizin de aralarında bulunduğu 61 ülkenin temsilcisi tarafından imzalanmıştır. Dünya Sağlık Teşkilatı, Anayasasının 26 üye ülke tarafından onaylanmasının ardından, 7 Nisan 1948 tarihinde resmen kurulmuştur.
Sağlık sosyolojisi terimini ilk defa Charles McIntire 1894'te kullanmıştır. Sosyal faktörlerin sağlıktaki önemini konu alan makalesinde bu terimi kullanmıştır. Bundan sonra 1902'de Elizabeth Blackwell'in, tıp ve toplum arasındaki ilişkiyi alan çalışmasında sosyal etmenlerden söz edilmiştir.
1948'de kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin 25.maddesi; "1. Herkesin kendisinin ve ailesinin sağlık ve refahı için beslenme, giyim, konut ve tıbbi bakım hakkı vardır.
Dünya sağlık örgütü 1947'de sağlığın geniş bir tanımını önermiştir. Dünya Sağlık Örgütü sağlığı “Sadece hastalık ve sakatlığın olmayışı değil fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyilik halinde olma”, olarak tanımlar (WHO, 1947).
Sağlık ekonomisiyle ilgili ilk uluslararası konferans ise 1973'te düzenlenmiştir (Karabulut, 1998: 28). 1972 yılında Grossman, sağlık ekonomisinin en önemli yapıtlarından birisi olarak kabul edilen “On the Concept of Health Capital and the Demand for Health”'i (Grossman, 1972) yayınlamıştır.
İlk Uluslararası Konferans Fransızların öncülüğünde 12 ülkenin katılımıyla 23 Temmuz 1851 tarihinde Paris'te toplanmıştır. Konferansın sonucu Uluslararası Sağlık Tüzüğü olmuştur.
Türkiye'nin "Anti-Personel Mayınların Kullanımının, Depolanmasının, Üretiminin ve Devredilmesinin Yasaklanması ve Bunların İmhası ile İlgili Sözleşme"ye (Ottawa Sözleşmesi) katılmasına ilişkin yasa, 12 Mart 2003 tarihinde TBMM'de kabul edildi.[1] 15 Mart 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
18 Eylül 1997 tarihinde Oslo, Norveç'te hazırlanan bu Sözleşme, 3 Aralık 1997 tarihinden 4 Aralık 1997 tarihine kadar Ottava, Kanada'da ve 5 Aralık 1997 tarihinden yürürlüğe girmesine kadar New York'taki Birleşmiş Milletler Merkezinde bütün Devletler için imzaya açık olacaktır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri