Pusula denizanası, Kuzey Denizi ve Akdeniz de dahil olmak üzere kuzeydoğu Atlantik Okyanusu'nun ılıman bölgelerinde kıyı sularında yaşayan yaygın bir zehirli denizanası türü olarak biliniyor.
Irukandji denizanaları dünyadaki en küçük ve en zehirli kutu denizanalarıdır. Irukandji denizanaları Avustralya denizlerinde yaşarlar ve iğnelerini kurbanlarına fırlatarak Irukandji sendromu olarak bilinen semptomlara yol açabilirler. Yaklaşık bir santimetre küp büyüklüğündedirler.
Kuzey Denizi ve Akdeniz'de görülen Pusula Denizanaları, Marmara Denizi'nde de görülmeye ve popülasyonları artmaya başladı. Özellikle Büyükçekmece Sahil kesimlerinde daha çok rastlanan bu denizanalarının zehirli oldukları biliniyor.
Pelagia noctiluca / Mor Sokar Denizanası
Mantar şekildeki vücudundan sarkan 8 adet küçük ve ağız çevresinde bulunan 4 adet büyük tentaküller ile hoş bir görüntü oluşturan 10-15cm. boyundaki Pelagia noctiluca aslında zehirli ve tehlikeli bir denizanasıdır.
Zehirlenmeler genel olarak lokal deri tahrişiyle kendini gösterir. İlk anda ortaya çıkan kaşıntı hissi birkaç saat içinde sona erer. Denizanasının uzantılarına temas eden bölge kızarır; su toplaması veya hafif bir kanama da görülebilir.
İlgili 31 soru bulundu
Denizanasından çıkan uzun dokunaçlar, binlerce mikroskobik dikenli iğneden zehir enjekte edebilir. Çoğu zaman denizanası sokmaları ciltte ani ağrıya ve iltihaplı izlere neden olur. Bazı sokmalar daha fazla tüm vücutta (sistemik) hastalığa neden olabilir. Ve nadiren de olsa hayati tehlike arz ederler.
-Akşam ve gece saatlerinde yüzmeye, dalışa ya da şnorkel yapmaya gidiyorsanız yüzeyde bulunan deniz analarına dikkat etmeniz gerekmektedir. Deniz anaları ışıktan yararlanmak için ışığın azaldığı zamanlarda yüzeyde toplanırlar.
Sümen, denizanalarının yoğun olduğu ve özellikle zehirli türlerinin bulunduğu yerlerde denize girilmemesi gerektiğini vurguladı.
Dr. Nurçin Killi, zehirli olan türün Akdeniz'in yerlisi denizanalarından olduğunu belirterek, son yıllarda popülasyonunun arttığına dikkat çekti. Dr. Killi, "Mor renkli bu denizanalarının ılıman koylarda yoğunluğu artabiliyor.
Turritopsis dohrnii, ayrıca bilinen adıyla ölümsüz denizanası, biyolojik olarak ölümsüz bir denizanası türüdür. Küçük bir denizanası türü olan dohrnii, Akdeniz ve Japonya sularında yaşar.
Denizanaları neden Karaya Vurur? Uzmanlar; denizanalarındaki artışın küresel ısınma, evsel ve endüstriyel kirlilik, aşırı balıkçılık ve kıyısal alanda yapılan yapılaşmaya bağlı olduğunu belirtirken, ayrıca lodos ve poyrazın da artışta etkili olduğunu aktarıyor.
Denizlerimizde sayıları giderek artan denizanalarının bazı tehlikeli türlerinin geçtiğimiz yıllarda görünmesi paniğe neden olmuştu. Uzmanlar, Maviş denizanasının (Cotylorhiza Tuberculata) ege kıyılarında karşılaşılabilen orta zehirli bir denizanası türü olduğuna dikkat çekti.
Yeni araştırmaya göre Velella isimli denizanaları, iklim değişikliğinden fayda sağlıyor. Ancak bu fayda kıyılardaki ceset sayısını artırıyor. Bilim insanları, “rüzgar ne tarafa eserse oraya doğru giden” milyonlarca deniz canlısının neden kıyıya vurduğunu anladı.
Kaydedilen en büyük örneği, 1870'te Massachusetts Körfezi'nde kıyıya vurmuş şekilde bulunmuştur. Çan kısmı (vücudu) 2,29 m ve dokunaçları 37 m uzunluğundadır.
ÇEŞMEDE DE GÖRÜLDÜ
Dr. Doğan Yaşar, sıcaklık artışı ve denizlerdeki kirlilikle birlikte denizanalarının daha sık görüldüğünün altını çizdi.
Çıkar çıkmaz ölürler. Karaya vurdukları anda hızlı bir ölüm gerçekleşir, kurtulma olasılıkları yoktur. Önce kuruma gerçekleşir, bu süreçte ağır bir su kaybı yaşanır ve en sonunda acı verici bir biçimde ölürler.
Binlerce yıldır Asyalıların denizanasını yüksek tansiyon, atardamar iltihabı, bronşit ve diğer hastalıklara iyi geldiği için tükettikleri de bilinmektedir."
Öncelikle, denizanaları birer besin kaynağıdır. Derisırtlı deniz kaplumbağaları, penguenler ve bazı balık türleri denizanasıyla beslenir. Kimi denizanaları diğer denizanaları tarafından yenir. Hatta özellikle Güneydoğu Asya'dan olmak üzere insanlar için de lezzet kaynağıdırlar.
Hem eşeyli hem de eşeysiz olarak çoğalabildiği için oldukça yüksek üreme potansiyeline sahiptir. Böylece kısa sürede ve özellikle haziran-eylüle kadar olan yaz aylarında daha fazla görülür ve yüzücüler, balıkçılar ve dalgıçlar için potansiyel tehlike oluşturur.
Besinlerini çoğunlukla zooplankton adı verilen küçük deniz canlıları oluşturur. Türkiye'de en sık rastlanan denizanası türü ay denizanasıdır. Atlantik, Pasifik ve Hint okyanuslarında ve Türkiye'nin bütün denizlerinde bulunurlar. Vücut çapları en fazla 50 cm'ye kadar ulaşabilir.
Benim deneyimlerime göre sokması çok hafif bir kaşıntı yada bir ağrıya neden olabilir. Vücutta yara izi bırakmaz. Ancak bulunduğu bölgeye ve büyüklüğüne göre zehir etkisi değişebilir.
Denizanası sokması ciltte kızarıklık ve kabarık döküntüler, lokal ağrılı şişlikle kendini belli eder. Birkaç dakika içinde ortaya çıkabilecek vücudun alerjik reaksiyonu ise şoka neden olabilir. Şiddetli maruziyetlerde solunum güçlüğü, nabız değişiklikleri ve ağrılı kas spazmları gözlenir.
Denizde yüzüyorken ya da dalıyor iken deniz anaları ile temas edebilirsiniz. Temas sırasında deniz anası dokunaçları üzerinde milyonlarca bulunan mikroskobik dikenli iğnelerinin size batmasıyla zehrini zerk eder. Deniz anasının dokunduğu yerde şiddetli ağrı ve kızarıklık meydana gelir.
Dermatolog Arzu Eraslan, yaz mevsimiyle birlikte gündeme gelen deniz anası çarpması, böcek, örümcek, sivrisinek sokmalarına ilk müdahalede 'sıcak ya da soğuk' uygulamasının önemli olduğunu, ama karıştırılmaması gerektiğini söyledi. Uzm. Dr.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri