Smith'e göre bir nesne, insan emeğinin bir ürünü ise, değerlidir. Değeri belirleyen, söz konusu nesnenin üretiminde harcanan 'dolaylı emek' ile 'doğrudan emek'in toplamıdır. Smith'e göre, bir nesneyi diğerinden üstün kılan şey, üretim sürecinde daha fazla emek harcanmış olmasıdır.
Ricardo'nun, hiç rant getirmeyen toprak- larda (ki insanlık nüfus artışı nedeniyle hiç rant getirmeyen topraklarda üretim yapmaya mecburdur.) değeri (tahıl değerini) meydana getiren faktörün sadece emekten ibaret olduğunu ileri süren görüşüne Ricardo'nun Emek-Değer Teorisi denir.
Smith'e göre bir nesne, insan emeğinin bir ürünü ise, 'değerli'dir. Değeri belirleyen, söz konusu nesnenin üretiminde harcanan 'dolaylı emek' (üretim araçlarını 'üreten' emek) ile 'doğrudan emek'in (üretim araçlarını 'kullanan' emek) toplamıdır (1776/2006: 32).
malları değerlerine göre sınıflandırmak için bir kriter bulma uğraşındaki teoriler. değer metafizik bir kavramdır ve temel çıkış noktası karşılaştırmadır. değerin varlığını kabul etmek, kimi şeylerin değerli ve kimi şeylerinse daha az değerli olduğunun kabulünü gerektirir.
Emek, üretimin temel öğesi olup, insan faaliyetinin üretime katılmasıdır. Çalışanın yaptığı hizmetler karşılığı elde ettiği kazanca "ücret" denir. İnsanın fiziki gücü veya zihinsel yeteneği ile yapılan işlere göre emeğin üretkenliği değişiklik gösterir.
İlgili 24 soru bulundu
İlk olarak Adam Smith kullanmış, sonrasında ise David Ricardo'nun temellerini attığı ve de Karl Marx'ın geliştirmeleri sonucunda ortaya çıkan bir teori olmuştur. İktisat biliminin 'babası' kabul edilen Adam Smith, 'değerin kaynağı'nın, 'aslî üretim faktörü' olarak tanımladığı 'emek' olduğunu belirtir.
Ekonomide dört üretim faktörü vardır. Bunlar emek (L), sermaye (K), doğal kaynaklar (toprak veya arazi olarak de geçer) (N) ve girişimcilik (E) olarak sayılır.
Marx'ın kapitalizmi analizinde, emek kavramı toplumsal açıdan değerlendirilmiş, emeği yaratan değerin kaynağı toplumun geçirdiği tarihsel süreçler de göz önüne alınarak toplumsal emek biçiminde tanımlanmıştır.
Emek; mal veya hizmet üretimi sırasında ortaya konan insan kaynağıdır. Üretimi gerçekleştirenlerin fiziksel ve düşünsel katkılarıdır. Kavram, kol emekçilerinin verdiği hizmetlerin yanı sıra, başka birçok hizmet türünü de kapsar.
Adam Smith FRSA (/ˈædəm smɪθ/; y. 16 Haziran [E.U. 5 Haziran] 1723 – 17 Temmuz 1790), "Ekonominin Babası" ve "Kapitalizmin Babası" olarak anılan İskoç ekonomist, ahlak filozofu, politik ekonominin öncüsü, ve İskoç Aydınlanması sırasındaki önemli bir figürdü.
Backhouse (1991), modern iktisadın kurucusu olan Smith'in, ulusların zenginliğinin anahtarının iktisadi büyüme olduğunu savunduğunu belirtir. Whitehead (1991)'a göre ise, Smith, ekonomik aktivitenin ardındaki güdünün, kişisel çıkar ve üretimi maksimize etmek olduğunu ilk ileri sürenlerden biridir.
Smith'in teorisi genellikle kabul edildiği gibi üç temel ilkeye dayanır. 1)Doğal düzenin yararlı işleyişi yani görünmez el kavramı. 2)Doğal özgürlük ▪ 3)Devletin yetersizliği ilkesi'dir.
Adam Smith (1723-1790) İskoçyalı bir filozof, ekonomist ve İskoç Aydınlanması önde gelen bir neferiydi. Ulusların Zenginliği adlı eserinde serbest ticareti ve liberal ekonominin kurucusu olarak hükümetin piyasalara sınırlı müdahalesini savunuyordu.
Emek değer teorisine göre bir malın değeri o malın içinde kristalize olmuş emek miktarı ile belirlenir. O mal veya hizmeti üretmek için kullanılan hammadde, makine-teçhizat ve emek gibi üretim faktörlerinden ne kadar harcandığı malın değerini belirlemektedir.
Stanley Jevons, Leon Walras, Carl Menger ve Alfred Marshall'ın öncülük ettiği fayda değer teorisidir.
Ricardo'ya göre bir malın, birbaşka deyişle metanın, değerini, o metanın üretiminde kullanılan emek miktarı belirler. Ricardo'nun bu teorisi iktisat literatüründe Emek değer teorisi olarak adlandırılır ve Karl Marx'ın artı değer kavramının da özünü oluşturur.
İnsanın da bireyselliği, doğası ve toplumsal varlığı “yaptığı, eylediği” emek sürecidir. Emek ki, üretendir, yaratandır, yürütendir; yıkan ve yapandır. Tarihsellik içinde insanın, insan olma sürecinin ilk koşuludur. “Ayinesi iştir kişinin”, tarihin ise emektir; üreterek kendin olursun, eyleyerek tarihte yer bulursun.
Fayda- Değer Kuramı: Bir malın kullanım veya tüketim değeri, o malın insana sağladığı faydadan doğmaktadır. Arkin innovation hub ya da üniversitenin yaptığı aslında tam da bu ekonomi teorisi ile açıklanabilir.
(Relative price) Bir mal ya da mal ve hizmet grubunun fiyatlarının, bir başka mal ya da mal ve hizmet grubu fiyatlarına bölünmesiyle elde edilen değerdir. Nispi fiyat, mal ve hizmetlerin birbirleri karşısındaki durumunu belirler.
Marksist ekonomiye göre, sömürenler, ücretlerinden elde edilen gelirle, sömürenlerin kendilerinin ortaya koyduklarından daha fazla emekle cisimleşen malları kontrol edebilenlerdir. Bu görüş, Marksist kapitalist üretim teorisinin sömürücü üretim ilişkilerine dayanır.
Artı-değer kavramı Karl Marx'tan önce keşfedilmiş ve zaten kullanılan bir kavramdır. Genel anlamda, gerekli-zorunlu olandan daha fazlasının üretilmesi anlamındadır. Klasik iktisatçılar olarak bilinen Adam Smith ve David Ricardo gibi isimlerde bu kavramın kullanımda olduğu görülür.
Marx, Yeni Çağda ortaya çıkan kapitalist sistemle birlikte, kapitalist sınıf ve proletarya sınıfı arasında üretim güçleri ve üretim ilişkileri dolayısıyla yaşanan çatışmaların sınıfsız toplum biçimi olarak sosyalizmi doğuracağını düşünür.
Emek arzı, belirli bir ücret düzeyinde faktör piyasasına sunulan emek miktarıdır. Emek arzı, iktisat teorisinde farklı iktisadi yaklaşımlar tarafından ele alınmıştır. Bu yaklaşımlardan biri Neo-klasik iktisadi görüştür.
Ürünlerin ortaya çıkışına kadar süren üretim periyodunda gerekli olan tüm unsurlara üretim faktörleri denilmektedir. Bu faktörler; doğal kaynaklar, girişim, sermaye ve emek olarak örneklendirilebilir.
Bilindi i gibi üretim faktörleri; emek, sermaye, do al kaynaklar, giri imci ve teknoloji (teknik bilgi) olarak be e ayrlr.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri