Bu kurallar büyük çoğunluğun aynı yönde düşünmesi sayesinde içselleştirilmiştir. Ahlak kuralları sayesinde toplumların refah düzeyi artar ve yaşanılır bir hale gelir. Bu kuralların olmadığı bir toplumda insanların iç huzurunun sağlanması da mümkün olmayacaktır.
- Kuralların konulma sebebi yapılacak olan iş veya hareketin bir düzen içinde kargaşalığa meydan vermeden yapılmasının sağlamaktır. - Kurallar toplumun düzenin sağlanmasını sağlar. Örneğin Trafik kuralları trafikte bulunan bütün herkes için geçerlidir. Bu sayede adaletsizlik önlenir.
Ahlak kuralları bireylerin davranışlarını düzenlemeyi amaçlayan, bunu yaparken de iyi ya da kötü, doğru ya da yanlış davranışın ne olduğu sorusuna cevaplar veren kuralların tümüdür. Kaynağı kişinin kendisidir.
Buna göre dünya genelinde en yaygın ortak ahlaki kurallar; aileye destek çıkmak, dahil olunan gruba yardım etmek, iyiliklere karşılık vermek, cesur olmak, üstlere saygı göstermek, kaynakları adil dağıtmak ve başkalarının mahremiyetine saygı göstermek.
İnsanın topluma karşı yükümlülüklerini içeren ahlak kurallarına objektif (toplumsal) ahlak kuralları denir. Verdiği sözü tutmak, muhtaç olanlara yardım etmek, hırsızlık yapmamak ve başkalarına saygı göstermek objektif ahlak kurallarına örnektir.
İlgili 44 soru bulundu
Ahlak, toplumsal yaşamda belirli kişi, grup ya da toplum için belirli zamanda ve belirli bir yerde geçerli olan (ya da geçerli olması beklenen) değer yargılarının örf, âdet, norm ve kuralların oluşturduğu bir sistem bütünüdür. Ahlak kuralları, belirli bir kişi, grup ya da toplum için geçerli olan değer yargılarıdır.
İnsanların kendilerine ve diğer insanlara karşı olan görev ve sorumluluklarını düzenleyen davranış kurallarıdır. Ahlak Kuralları, "Sübjektif Ahlak Kuralları" ve "Objektif Ahlak Kuralları" olarak iki grupta toplanmıştır.
Ahlaksız bir toplumun yaşaması ve varlığını sürdürmesi mümkün değildir. İnsanoğlunun ve diğer varlıkların kurtuluşu ancak ahlaklı toplumlar inşa ederek olacaktır. Evrenin değişik yerlerinde bulunan farklı varlıkların farklı değerleri ve değer yargıları olabilir.
Ahlak'ı belirleyen toplumdur. O yüzden her yere göre ahlak kavramı değişir. Toplumsal ilkelerdir. Toplumsaldurum değişkenlik gösterdiğinden değişik bakış açıları oluşuyor.
Ahlakın temeli fıtrattır, yaratılıştır, 'kalu bela'dır. İnsana yakışan, fıtratını korumak ve ona bağlı kalmak yani “sıddık” olmaktır. Ahlakın temeli insanın fıtratı üzere, yaratılışı üzere kısaca İslam üzere olmasıdır. Ahlak, insanın fıtratına titizlikle, coşkuyla ve büyük bir tutkuyla bağlı kalmasıdır.
Ahlak kuralları hukuk kurallarından daha geniş bir kapsama sahiptir. 2.Ahlak kuralları kişilere yükümlülük yükler ama yetki vermez. Hukuk kuralları ise yükümlülük yüklerken yetki de verir. 3. Ahlak kurallarının yaptırımı toplum tarafından ayıplanma, kınanma gibi manevi bir yaptırımdır.
Buna karşılık ahlak kurallarına uymamanın yaptırımı, toplumun o kişiyi “hoş görmeme”si şeklindedir. Hukuk sistemlerine göre farklılıklar olsa da hukuk kurallarının büyük kısmı yazılı hale getirilmiştir. Ancak ahlak kuralları yazılı kurallar olmayıp toplumun vicdanında yaşayan kurallardır.
Kurallar olmasaydı meydana gelebilecek olaylar aşağıdaki gibidir; - Toplum içindeki huzur bozulurdu. - Toplum içinde çeşitli kargaşa yaşanabilirdi. - Düzensizlikler meydana gelirdi.
Toplum yaşamının düzen içinde devam edebilmesi, insanların gerek birbirleriyle ve gerekse toplumla olan ilişkilerinde uyacakları bir takım kuralların varlığına bağlıdır. Sosyal düzen içinde yaşayan insanların ödevleri, hak ve yetkilerini düzenleyen kurallara toplumsal (sosyal) düzen kuralları denilmektedir.
Ölçüleri birbirini tutmak. Renk, biçim vb. yönünden birbirini tutmak, uygun düşmek. Zevke, anlayışa uygun düşmek. Bağlı kalmak, tabi olmak.
Ahlak, toplumdaki bireylerin güvenlik, huzur ve mutluluk içinde ya- şamalarına yardımcı olur. Bu nedenle toplumun barış ve huzuru için insanların ahlaklı olup olmamaları önemlidir. İnsanlar, sahip oldukları ahlaki özelliklerini büyüme ve gelişme süreçlerinde kazanırlar.
Ahlak kuralları biri öznel, diğeri ise nesnel ahlak kuralları olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
Ahlak uyulması gereken kurallardan ziyade, bir insanın inancıdır. Örneğin, bir doktor tıp ahlakına uymak zorundadır. Bir doktorun karşı ordudan bir askeri tedavi etmesi etiktir. Bir doktor, tıbbi dünyanın çalışma etiğinin yapısını düzenleyen Hipokrat Yemini ile mesleğine bağlıdır.
Ahlâk, toplumsal hayatın temel direğidir. Bir toplumda ahlâk zarar görürse o toplum çöküntüye uğrar. Ahlâk sağlam olmazsa toplumsal hayat düzene girmez. Ahlâkın yozlaştığı toplumlarda bir kısım diğer kısmı ezerek yükselir, adaletle iş görenler azalır ve hak güç ile elde edilir.
Din değişmediğine göre belirli dönemler için ahlaki olarak yanlış bilgiler ve kabuller içerebilir. Dinin var olmadığı doğada ahlak var. Ahlak, aynı dinin içerisinde de değişkenlik gösterir. O nedenle ahlakın temeli ve çıkışı dinler olamaz.
Bireysel ve toplumsal olarak iki şekilde incelenebilen ahlak kavramı, temelinde bir kişinin tutum ve davranışlarının tamamıdır. Kişilerin ortak tutum ve davranışları ise toplumsal ahlak normları olarak ortaya çıkar.
Ahlak kuralları da insan davranış ve eylemlerini sınırlandırır, ancak hukuk kurallarından farklı olarak ahlak kurallarının yaptırımı yoktur.
Zira hukuk kuralı devlet gücüyle yaptırıma bağlanmışken, ahlak, din ve görgü kurallarının yaptırımları bireysel ve vicdanî kabul ve tercihlere dayanmaktadır.
İnsaflı olmak, arkadaşlarının hatasını görmemek, hüsnü zan etmek, suizandan [kötü zandan] kaçınmak, arkadaşlarının eziyetlerine göğüs germek, onlardan şikayetçi olmamak, hep kendi ayıp ve kusurlarıyla meşgul olmak, kendi nefsini kınamak, güler yüzlü olup, herkesle yumuşak konuşmaktır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri