Kimilerine göre en yaygın adlandırmayla alkarısı ve albasması denilen bu varlık yeni doğum yapmış lohusa kadınlara görünen, onların korkmalarına, hastalanmalarına, hatta ölmelerine neden olduğuna inanılan kötü bir cindir. Bu cin yeni doğmuş bebeklere de zarar verir (Çevirme vd., 2005, 68).
Albıs adlı yaratık ile de alakalıdır. Aynı zamanda Lilith'e karşılık gelmektedir. Lilith'in Adem'in ilk karısı olduğuna ve onunla aynı anda yaratıldığı için Adem'e tabi olmayı reddettiğine ve bu yüzden lanetlendiğine inanılır.
Halk arasında 'albastı' ve 'alkarısı' gibi isimlerle bilinen, yeni doğum yapmış kadınlarda ortaya çıkabilen lohusalık humması; yüksek ateş, halsizlik ve ağrı ile kendini belli ediyor. Lohusalık enfeksiyonu olarak da bilinen bu sorun tedavi edilmediğinde olumsuz sonuçlarla karşılaşılabiliyor.
Alkarısı lohusalara ve bebeklere; yalnız kaldıkları, uyudukları ya da çalıştıkları sırada musallat olabilmektedir. Görünüşü gelinlikli bir kadın, kedi (KK-3), insan (KK-4) ve farklı varlıklar şeklinde (KK-9) olabildiği gibi, somut bir şekle bürünmeden ağırlık ve baskı veren bir varlık olarak da hissedilmektedir.
Türk mitolojisindeki Al Karısı ile Yahudi mitolojisindeki Lilith, fiziksel ve ruhsal özellikleri açısından benzerlik gösteren mitolojik kahramanlardır. Bu benzerlikler iki toplumun benzer yaşantılarının ve tasavvurlarının sonucudur.
İlgili 38 soru bulundu
Lilit (İbranice: לִילִית, romanize: Līlīṯ); Yahudi mitolojisinde cin.
Alkarısının atlarına bindiğini farkeden bazı kişilerin atın sırtına kara sakız, zift vb. sürmek suretiyle onu yakaladıkları, vücuduna iğne veya çuvaldız saplayarak insan şekline dönüştürdükleri ve uzun süre hizmetlerinde kullandıkları rivayet edilmektedir.
Sarı Albastı: Sarışın bir kadın suretindedir, (…) hoppa ve şarlatandır” olarak üç şekilde tasvir edildiği görülür (Şimşek, 2017: 100-101). Yaygın inanışa göre, “Alkarısı tüfek sesinden, ocaklı adamlardan, demirden ve kırmızı renkten korkar (İnan, 1987: 261).
Kimilerine göre en yaygın adlandırmayla alkarısı ve albasması denilen bu varlık yeni doğum yapmış lohusa kadınlara görünen, onların korkmalarına, hastalanmalarına, hatta ölmelerine neden olduğuna inanılan kötü bir cindir.
Türk Efsanelerinde Alkarısı İnancı
İnanışa göre, loğusanın veya bebeğin ciğerini yemeye gelen al- karısı, birtakım hilelerle yakalanıp, göğsüne bir iğne saplanırsa, tekrar eski yerine dönemez, o aileye hizmet etmek zorunda kalırmış.
Bu tür söylentiler genellikle inanç veya kültürel geleneklerden kaynaklanan ve genellikle bilimsel olarak kanıtlanamayan, doğruluğu ispatlanamayan inançlardır. Atların saçlarının cinler tarafından örülmüş olması gibi bir iddia için bilimsel bir açıklama bulunmamaktadır.
Lohusalık humması (albastı) tedavisi, enfeksiyonun ciddiyetine ve türüne bağlı olarak değişebilir. Tedavi, genellikle hastalığın nedenini belirlemek ve enfeksiyonu kontrol altına almak için antibiyotik tedavisini içerir. Tedavinin amacı, annenin sağlığını korumak ve enfeksiyonun yayılmasını engellemektir.
''Flushing'', halk arasında ''Al basması'' olarak bilinmektedir. Çok çeşitli nedenlerle deri kan akımında ortaya çıkan değişiklikler sonucunda, yüzde gelişen eritemli lezyonları tanımlamak için kullanılmaktadır.
Bu kırk günlük sürece lohusalık da denmektedir. Bu süreçte annenin kendini toparlaması, bebeğin de anne ile bağ kurması beklenir. Bu sebeple anne ve bebek yalnız bırakılmaz. Anneye de psikolojik olarak destek olunur.
Musallat olmuş kişiler için tedavi yöntemi. Cin suresinin ilk 4 ayeti 40 kere okunacak ve 41.de cin suresi tamamen okunacak, ve "Hu" diyerek musallat olan kişinin üzerine üflenilecek. Kuşluk vaktinde ve ikindiden sonra 3 gün boyunca tekrarlanacak. İhlaslı ve inanarak okursanız biiznillah şifa bulursunuz.
Aynı iki insan arasındaki aşk gibi. … Cinler de aynı bu insanlar arasındaki sevgi gibi, insanlara aşık olurlar. Aşık olma suretiyle musallat olurlar. Aşık cin musallatının en büyük belirtisi, kişinin evlenememesi. Evliyse, nişanlıysa onun muhakkak bozulması, yüzüklerin atılmasıdır.
Cin damarına basmak: Kişiyi çok sinirlendirecek söz söylemek, çileden çıkarmak (TS 467).
Loğusa kadına ağır işler yaptırılmaz ve üzüleceği şeyler söylenmez. Gece dışarıya çıkmasına izin verilmez. Kırkı çıkıncaya kadar ne çocuk ne de loğusa kadın yalnız bırakılmaz.
Lohusa kadın neden yalnız bırakılmaz? Sorusu genellikle birçok bayan tarafından merak edilmektedir. Özellikle dini inanışlar içerisinde kadınların ilk 40 gün yalnız bırakılmaması, kötü varlıkların kadından ve bebekten uzak tutulması için gerekli görülmektedir.
Halk arasında lohusalık olarak adlandırılan postpartum doğumdan sonraki yaklaşık altı haftalık süreç anlamına gelir. Bu nedenle lohusalık nedir sorusu doğum sonrasında gelen altı haftalık dönem şeklinde yanıtlanabilir.
özellikle iç anadolu'da lohusaları ve yeni doğmuş bebeleri rahatsız ettiğine inanılan hayali yaratık. halk arasında; at binme meraklısı olduğu, hemen her gece bir ahıra girip at koşturduğu, at binmeden evvel memelerini toplayıp sırtına attığı söylenir. ayrıca elinin bereketli olduğuna dair söylentiler de vardır.
Paleolitik çağdan günümüze Sibirya ve Orta Asya topluluklarında varlığını sürdüren inanış ve merasimlere verilen ad.
Albastı, Türk inanç sisteminde genellikle lohusa kadınlara dadanan, onların psikolojik sorun yaşamalarına ve hatta ölmelerine neden olan kötücül ′kadın′ ruh olarak yer almaktadır.
Kadınlar âdet veya lohusalık hâllerinde iken dua edebilirler; zikir ve dua anlamı taşıyan âyet-i kerîmeleri okuyabilirler. Bunun yanında, kelime-i şehâdet, kelime-i tevhid, istiğfar, salavât-ı şerîfe getirebilirler.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri