Alerji, astım dışında da akciğer hastalıklarına yol açabilir.
Alerjik rinit gözlenen hastaların bir kısmında durum astıma dönüşür. Burun kaşıntısı, akıntısı, tıkanıklığı veya hapşırma gibi şikâyetlerle başlayan süreç hırıltı, öksürük, şeffaf balgam ve nefes darlığı ile yoluna devam eder. Yani hastalık üst solunum yollarında başlayarak alt solunum yollarına kadar ilerler.
Alerjinin şiddeti de belirtiler üzerinde etkilidir. Kaşıntı, burun tıkanıklığı, sık hapşırma, kronik öksürük, nefes darlığı veya hırıltı, vücutta döküntü veya şişlik belirtiler arasında sayılabilir.
En tehlikeli reaksiyon ise 'anafilaksi' adını verdiğimiz reaksiyondur. Aniden başlayıp ölüme neden olabilir. Eğer alerjen soluduğunuz bir şey ise gözleriniz, burun ve solunum sisteminiz etkilenir.
Alerjik astım hastalığında en temel belirti, hava yolunun daralması ve tıkanması sebebiyle oluşan ataklardır. Bu ataklar esnasında kişiler nefes darlığı, göğüs sıkışması, hırıltılı solunum ve öksürük belirgindir.
İlgili 16 soru bulundu
Polen dışında birçok tetikleyici bulunuyor
Astım, mikrobik olmayan kronik bir akciğer hastalığıdır.
Alerjik astım belirtileri genellikle kuru öksürük krizleri, nefes darlığı, hırıltılı solunum, nefes alıp verirken ıslık sesi çıkması, göğüs ağrısı veya göğüste baskı hissi gibi semptomlar içerir.
Alerji iç organlara zarar verir mi? Alerji besin intoleransına sebep olduğu için kişinin iç organları etkilenebilir. Alerji, huzursuz bağırsak sendromuna neden olabilir.
Alerjik reaksiyonlar bağırsakta, deride, sinüslerde, hava yollarında, gözlerde ve burun pasajlarında oluşabilir. Diğer durumlar için alerjik reaksiyonlar farklılık gösterebilir. Örneğin saman nezlesi, soğuk algınlığına benzer tahrişler yaratır, ancak nedenleri farklıdır.
Ayrıca, tedavi edilmeyen alerjik rinit, sinüzit, kulak enfeksiyonları, uyku bozuklukları ve baş ağrısı gibi komplikasyonlara neden olabilir. Ayrıca, uzun süreli burun tıkanıklığı, kronik sinüzit, horlama ve hatta uyku apnesi gibi solunum problemlerine de yol açabilir.
Burun akıntısı, kaşıntısı, tıkanıklık ve hapşırma şikayetleri ile başlayan süreç; öksürük, nefes darlığı, hırıltı ve şeffaf balgam çıkarma ile devam eder. Yani üst solunum yollarında başlayan süreç alt solunum yollarını da etkileyip astıma yol açar.
Astım, doğru tedavi yöntemleriyle kolaylıkla yönetilebilen bir hastalıktır. Tedavi edilmediğinde akciğerlerde kalıcı hasarlanmalara yol açan astım; büyüme geriliği, erken doğum ya da preeklampsi (gebelik zehirlenmesi) gibi istenmeyen pek çok farklı duruma yol açabilir.
Alerjik Bronşit Belirtileri Nelerdir? Sık tekrarlayan öksürük, hırıltı(hışıltı), nefes sıkışması alerjik bronşitin en önemli belirtilerindendir. Astımlı çocukların akciğerleri çok hassas olduğu için çok sık hasta olurlar. Bu nedenle de gereksiz antibiyotik kullanırlar.
Bir türlü geçmeyen burun akıntısı, geniz akıntısı, balgamlı öksürük, sinüzitin ana belirtileridir. Zamanla 10 günden uzun süren geniz akıntısı, göğse inerek, astım ataklarını, yani gece öksürük krizlerini, göğüste hırıltı, hışıltı ve nefes darlığını tetikler. Diğer bir deyişle alerjik nezle astıma yol açabilir.
Astımda bronşlar çok hassastır. Başta alerjenler (ev tozu, polen, hayvan tüyü, rutubet) olmak üzere viral enfeksiyonlar, sigara dumanı, egzersiz gibi tetikleyiciler bronş etrafındaki kaslarda kasılma ile bronşun daralmasına ve bronş içinde yangıya (kızarıklık, şişlik) ve balgam üretiminin artışına neden olur.
Hem nezleye bağlı şikayetleri hem de astımın tetiklenmesini önlediği için astıma bağlı şikayetleri önler. Özellikle de orta ve ağır şiddetteki alerjik nezlesi olanlarda astım olma riski daha fazla olduğundan alerji uzmanları tarafından takip ve tedavi edilmelidir.
Alerjiden en çok etkilenen bölgeler şöyle sıralanabilir: Burun, gözler, sinüsler ve boğaz: Alerjenler solunduğunda, histamin salgılanması, burnun daha fazla mukus üretmesine, şişmesine ve iltihaplanmasına sebep olabilir. Bunun yanında şiddetli hapşırma, burun kaşıntısı da meydana gelebilir.
Üst Solunum Yolu Alerjisi Nedir? Üst solunum yolu alerjisi, solunum yollarında bulunan antikorların, başkaları için zararsız olabilecek maddelere karşı savaş açması ve reaksiyon oluşturmasıdır. Bu maddeler toz, besinler, solunum yolu ile alınan maddeler, polen, akarlar ve hayvan tüyleri gibi alerjenler olabilir.
Alerjenler solunum yolu ile alındığında burun mukozasında mukus oluşumunda artış ve enflamasyon (yangı) gelişebilmektedir. Buna bağlı burun akıntısı, kaşınma ve hapşırma gibi belirtiler gözlenir. Gözlerde sulanma, batma ve kaşıntı da bu duruma eşlik edebilir.
Tanıda cilt testi (Prick test) ve kan testi kullanılır. Cilt testinde en sık karşılaşılan alerjenler kullanılır, kişinin verdiği cilt reaksiyonu ölçülür, kan testinde ise vücudun oluşturduğu IgE antikorunun kandaki düzeyi ve belli bir madde veya maddelere karşı alerjik belirtiler varsa spesifik IgE düzeyi ölçülür.
Alerjiler dünya genelinde çok sayıda kişiyi etkilemektedir. Alerjiler, özellikle çocuklarda yaygındır ancak yetişkinlik döneminde de ortaya çıkması nadir bir durum değildir. Bazı alerjiler kişi yaşlandıkça kendiliğinden geçme eğilimi gösterebilir, ancak birçok alerji ömür boyu devam eder.
Alerjik reaksiyonlar bazen, yorgunluğa, baş ağrısına ve hatta depresyona neden olabilir; alerji ve kronik yorgunluk birlikte görülebilir. Alerjik hastalıklardan özellikle alerjik rinit ve gıda alerjileri ile gıda intoleransının, yorgunluk ve depresyonu tetiklediği bilinen bir gerçektir.
Alerjik astım teşhisinde gerekli testler yapılmalıdır
Öncelikle alerji testi, solunum fonksiyon testi, kan tetkikleri, ter testi, akciğer filmleri gibi tetkiklerden gerekli olanları yapılır. Çıkan sonuçlara göre, alerjik astım olup olmadığına karar verilir.
Alerjik Astım Tedavi Edilmezse Akciğerlerde Kalıcı Hasarlar Gelişebilir. Alerjik rinit yani burun akıntısı tıkanıklık şikayetleri ile başlayıp alerjik astıma dönüşebilen bu hastalık daha sonra tedavi edilmezse bronşlarda kalıcı hasarlar gelişir. Bunun sonucunda da ömür boyu sürecek olan tedavisi daha zor astım gelişir.
Alerjik astım geçer mi? Alerjik astım tam tedavi edilebilen bir hastalık olmamakla birlikte, uygun tedavi ile hastalık kontrol altına alınabilir ve uzun yıllar yakınmalar olmadan seyredebilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri