Karın içi ameliyatlardan sonra yara yerinde gelişen kan birikmesi, enfeksiyon veya sıvı birikmesi sonucu karın kaslarının tam olarak kaynamaması nedeniyle oluşur. Hastanın yara iyileşmesini geciktirici hastalığının bulunması veya acil karıncerrahisi geçirmiş olması risk faktörüdür.
Dren, ameliyat sonrası dönemde ameliyat alanında oluşan kan ve sıvı birikimini dışarıya almak (drenaj) amacıyla kullanılan, ucunda sıvının birikeceği ölçekli bir hazne taşıyan, 3-10 mm çapında, silikon veya plastikten yapılmış ve saydam olan bir tüptür.
1. Cerrahi sonrası şişme görülmesi normaldir. Şişme cerrahi sonrası yaklaşık 48 saatte en büyük boyutuna ulaşır ve genellikle 4 ile 6 gün içinde geçer.
Ameliyat bölgesinde giderek artan ağrı, kızarıklık, hassasiyet ve akıntı gibi sorunlar da enfeksiyon belirtisi olabilir ve mutlaka doktorunuzun bilgilendirilmesi gereken durumlardandır.
Soğuk uygulama ilk günlerde her 2 saatte bir 20 dakika olarak yapılır. Daha sonraları ağrı ve şişliğin durumuna göre günde 3-4 defa yine her seferinde 20 dakika olacak şekilde uygulanır. Dinlenirken ayağı yüksekte tutmak, ameliyat sonrası ağrı ve şişliği azaltmaya yardımcı olur.
İlgili 40 soru bulundu
Ameliyat sonrasında ilk 4 gün ameliyat yerinde ısı, kızarıklık, renk değişiklikleri, ağrı ve ödem görülmesi normaldir. Bu değişiklikler yara iyileşmesinin inflamasyon (yangı) fazına denk gelir. Kesi üzerinde yeni epidermis denilen cilt üst tabakasının oluşumu operasyon sonrası 72'nci saatte tamamlanır.
Özellikle karın içinde yapılan ameliyatların sonrasında karında şişlik ve kramp tarzında ağrı olması sık karşılaşılan bir durumdur. Bunun nedeni bağırsaklar içinde biriken gazdır. Bu durum genellikle geçicidir ve barsak hareketlerinin başlaması ve gazın çıkması ile kendiliğinden çözülür.
Hastaların yaklaşık %8'inde az veya çok hastalık yapma potansiyeline sahiptir. Bu enfeksiyonlar, hastanın hastaneye yattıktan 48-72 saat sonra veya hasta taburcu olduktan sonra 10 gün içerisinde ortaya çıkan mikroplu hastalıklardır. Bu enfeksiyonlar bakterilere, mantarlara, parazitlere ve virüslere bağlı gelişebilir.
Enfeksiyonun teşhis edilmesi fiziki muayene, laboratuvar testleri, görüntüleme testleri ve biyopsi ile olur. Laboratuvar testleri; genellikle beyin omurilik sıvı örneği, idrar, boğaz, dışkı, burun, balgam örneğidir. Emar, röntgen ve bilgisayarlı tomografi ise kullanılan görüntüleme yöntemleridir.
Bütün protez ameliyatlarında cerrahi öncesi başlayan ve 24 saat devam eden damardan antibiyotik koruması uyguluyoruz. Ayrıca kullandığımız kemik çimentosuna antibiyotik ekleyerek erken cerrahi sonrası dönemde bölgesel antibiyotik salınımı ile enfeksiyon oranını azaltıyoruz.
İlk 1-2 hafta cerrahiye bağlı hafif ödem olur, sonra dikişlerin erimesine bağlı hafif bir kaşıntı olabilir. Dikişler 2-3 hafta içinde tamamen erir.
Dikişlerin kaynama ve iyileşme süresi atılmış olduğu bölgeye göre değişir. Dikişler yüz bölgesine atıldığında 5 gün ile 7 gün arasında bir kaynama süresine sahiptir. Kafa derisine atılmış olanlar 10 gün içerisinde kaynarken bacak bölgesine atılan dikişlerin kaynama ve iyileşme süresi 20 güne kadar çıkmaktadır.
Dikişin köşelerinde hafif ağrı, dikiş yerinde şişlik hissi, hissizlik normal bulgulardır. Şiddetli ağrı, dikiş yerinden sarı akıntı, etraf dokuzda kızarıklık, morluk hissederseniz doktorunuza başvurun.
Tüplerde sıvı birikimi genellikle kendiliğinden geçmez. Bazen enfeksiyon sırasında tüplerde geçici sıvı birikimi, ödem olabilmektedir, enfeksiyon geçince tüpler düzelmektedir. Ancak uzun süredir tüplerde sıvı birikimi varsa ve biriken sıvı miktarı fazla ise; kendiliğinden düzelme beklenmemektedir.
Tedavi seçenekleri arasında genellikle drenaj, ilaç tedavisi veya cerrahi gibi yöntemler uygulanabilmektedir. Drenaj: Sıvı birikmesinin drenajı, hasta endoskopik yöntemle ya da dışarıdan toraks bölgesine uygulanacak bir kateter yardımıyla yapılabilmektedir.
Seroma dediğimiz, sıvı toplanması en sık görülen komplikasyondur. Seroma, genellikle 6-8 haftada kendiliğinden kaybolur.
2020 verilerine göre alt solunum yolu enfeksiyonları dünyanın en ölümcül bulaşıcı hastalığıdır ve tüm dünyada ölümlerin 4. en sık nedenidir.
Pek çok yaygın enfeksiyon antibiyotik gerektirmez — kendiliğinden temizlenir.
Enfeksiyon etkeni olan mikroorganizma, vücudun genelinde iltihabi bir reaksiyon başlatarak genel işlev bozukluğuna yol açar. Sepsis tedavi edilmediği takdirde hızla ilerleyerek hayatı tehdit edici olabilir; dolaşım yetmezliği ve şoka yol açarak ölümle sonuçlanabilir.
Cerrahi alan enfeksiyonları (CAE), cerrahi girişimi takiben 30 ila 90 gün içerisinde gelişebilen, morbitide ve mortalite oranı çok yüksek olan, insizyon, organ boşluk ve organ enfeksiyonlarıdır (CDC,2018).
Ameliyat sonrası enfeksiyonlar ciddi bir durum olabilir ve tedavi gerektirebilir. Enfeksiyon erken teşhis edilip tedavi edilmezse, yayılabilir ve ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bu nedenle, ameliyat sonrası dönemde enfeksiyon belirtilerini izlemek ve gerektiğinde hemen sağlık ekibiyle iletişime geçmek önemlidir.
Ameliyat sonrası yarada enfeksiyon gelişebilir. Yarada ağrı, kızarıklık, şişlik, iltihabi akıntı ortaya çıkabilir.
Bu uygulamada görülen ödem oluşumu vücutta atılan kesiye yönelik vücudun verdiği bir tepkidir. Vücuttan yağ alımı yapıldığı için ödem ve şişlik şikayetleri oluşur. Yağ alımından sonra ödemin azalması ve vücudun daha hızlı toparlanması adına karın içi bölgeye dren verilir.
Sertlik aslında ciltteki bir değişikliği değil, alttaki dokuyu yansıtmaktadır. Ödem, cerrahiden hemen sonraki aylarda sertliğin en yaygın nedenidir. Yara dokusu oluşması iyileşme meydana gelse de bu kadar hızlı yok olmayabilir. Bu da cilt sertleşmesine neden olan bir başka durumdur.
5 ) Dikişin açılması (patlaması)
Ancak çok az da olsa, açıklık büyük olması halinde, o bölgeye yeniden bir kaç dikiş atılmasına ihtiyaç duyulabilir. Cilt kesisi yapılan alanda yara kenarları bitişik görünmüyorsa ve aradan cilt altı sarı doku kendini gösteriyor ise ve sıvı geliyorsa o zaman açılma olduğu anlaşılabilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri