Aristo'nun Dört Elementi ve Simyanın Başlangıcı 3500'lerde damıtma, ekstraksiyon, kristallendirme ve süblimasyon gibi kimyasal teknikleri keşfetmişti.
Aristo, elementleri dörde ayırır.
Bunlar ateş, su, toprak ve havadır. Ayrıca bu dört elementin sahip olduğu özellikleri ıslak, kuru, sıcak ve soğuk olarak belirtmiştir. Örneğin; ateş sıcak ve kuru olma özelliklerine, su soğuk ve ıslak olma özelliklerine sahiptir.
Aristoteles, Platon ve Sokrates gibi aristokrasiyi savunur. Ancak onun savunduğu aristokrasi soya değil bilgiye dayanır. Aristoteles'e göre, devleti en bilgili ve yetkin kişiler yönetmelidir.
Bir şey hakkında bilgi sahibi olmak, yani bir şeyi bilmek, ancak o şeyin nedenini bilmek veya onu nedeniyle bilmekle mümkündür ve nedensel düşünmenin felsefe alanındaki izahı Aristoteles'in maddi, fail, formel ve ereksel olarak adlandırdığı Dört Neden Kuramına dayanır.
Aristoteles ortaya koymuş olduğu bu model'de yeryüzünü evrenin merkezine alır ve onun evrenin merkezinde hareketsiz olarak nitelendirir.Ona göre Dünyanın etrafında katmanlar şeklinde yükselen evren küreseldir ve sonludur. “Gökyüzünün dairesel bir şekil taşıması zorunludur.
İlgili 23 soru bulundu
Aristoteles zooloji biliminin kurucusu olarak kabul edilmektedir.
Pisagor “Ay yuvarlak ise Dünya'da yuvarlak olmalı” diye düşünüyordu. Aristo, Dünya'nın bir küre olduğunu ekvatordan uzaklaştıkça gökyüzünde görünen takımyıldızlarıyla ilgili yaptığı gözlemler sayesinde açıkladı.
Aristoteles'e göre, düşüncenin ürünü olmayan düşünsel varlıklar, var olmak için başka bir şeye gereksinim duymazlar, tam tersine diğer bütün var olanların varlık nedenini oluştururlar.
Benzer şekilde Aristo nedensellik zincirlerinin de sonsuz olamayacağını söyler, çünkü o zaman hiçbir nedeni tam olarak bilemezdik, dolayısıyla Aristo temel bir neden olması gerektiğini ve bunun bizim bilebileceğimiz bir ilk neden olması gerektiğini söyler ve ünlü Lamba bölümü bu temel ilk nedenin Tanrı olduğunu iddia ...
Madde, şeylerin insan zihni tarafından ayırt edilemeyen, yapıdan ve belirlemeden yoksun, bilinemez bileşenidir. Form ise insan zihni tarafından bilinebilen, yani tasvir edilebilen, tanımlanabilen, sınıflanabilen ve başkalarına aktarılabilen yöndür.
Aristo Batı medeniyetinin en önemli iki filozofundan biri olarak gösterilir. Fizik, felsefe, siyaset, mantık, gökbilim, biyoloji, zooloji gibi konularda çok sayıda eser vermiştir. Organon, mantık ve bilgi kuramı üzerine altı incelemeden oluşur. Bu eserde Aristo, doğa felsefesini açıklamaktadır.
Daha sonra idealardan gerçeklere geçişi sağlayan yeni felsefi akım olan realizm kavramı üzerinde durularak bu kavramın boyutları ele alınmış ve bu felsefi akımın öncü filozofu olan Aristoteles'in felsefi anlayışına değinilmiştir.
Bunun örneklerinden biri Parmenides'te Üçüncü Adam Argümanı olarak bilinen argümanda, benzer şeylerin birçok kopyası- nın çıkartılmasından hareketle bir kavramın elde edilmesidir, bu ev- rensellerin soyutlanması denilen şeydir.
Câbir bin Hayyân bilinen ilk pratik Simya (Alşimi) âlimdir. Orta Çağ Avrupası'nın Simya alanına büyük ölçüde etki etmiş ve Kimya'nın da esasını oluşturmuştur.
Simyacılar, amaçlarını gerçekleştirememelerine rağ- men mürekkep, cam, barut, seramik, esans, alaşım, boya, sabun, mum, yemek tuzu, zaç yağı, göz taşı, Kıb- rıs taşı, tuz ruhu, şap, kezzap, ipek gibi maddeleri ve al- tın, gümüş, cıva gibi elementleri keşfetmişlerdir.
Simya ile ilk olarak Mezopotamya, Antik Mısır, İran, Hindistan ve Çin'de uğraşılmıştır. Klasik Yunan döneminde Yunanistan'da, Roma İmparatorluğu'nun hüküm sürdüğü coğrafyada, önemli İslam başkentlerinde ve daha sonra 19. yüzyıla kadar Avrupa'da simyaya ilgi duyulmuştur.
Aristoteles'in Tanrı'sı evrenin dışındadır. Tanrı aynı zamanda bütün varlıkların gaye nedenidir. Aristoteles'in bu gayeci anlayışı, monoteist dinlerin Tanrı anlayışına en çok yaklaştığı noktadır. Bu yüzden olsa gerek hem İslam felsefesinde hem de Batı felsefesinde etkisi asırlarca sürmüştür.
Aristoteles'e göre “bir şeyin bilgisi ancak o şeyin nedeni bilindiği zaman elde edilmektedir” ve bunu sağlayan da yani kesin bilgiye ulaştıran da tanıtlama (apódeiksis) olarak adlandırılan mantıksal yöntemdir.
biliyor muydunuz. 62 yıl kadar yaşamış olan ünlü filozof aristoteles. hayatı boyunca bir kez bile teşekkür ederim dememiştir. bunun sebebi ise aristoteles'in türkçe bilmemesi.
Aristoteles, asıl bilginin Platon'un idealar adını verdiği tümelin bilgisi olduğunu, asıl anlamda bilmenin de; değişmeyen, öncesiz-sonrasız, kalıcı şeyleri bilmek olduğunu kabul eder.
Yunan felsefesinde Platon'dan önce “güzel olan nedir?” sorusuna rastlanmaz. Çünkü Platon'dan önceki dönemde mutlak güzellik Tanrı'ya aittir anlayışı hâkimdir. Platon'a göre güzellik bir “idea”dır.
Deniz, yani “büyük miktarlarda su” ile yakından ve sıkça temasları veya bütün varlıkların bir şekilde “su” ile yakın ilgisinin bulunmasına dair gözlemleri, onda, her şeyin aslının, yani, “İlk Prensip”in (“Arkhe”nin) “su” olduğu fikrini doğurmuştur (Aristoteles'ten aktaran Hocaoğlu, 2007: 6).
Orlando Ferguson tarafından 1893 yılında çizilen düz Dünya haritası. Küresel bir Dünya fikri, antik Yunan felsefesinde Pisagor (MÖ 6. yy.) ile ortaya çıkmıştır ancak çoğu Sokrates öncesi düşünür (MÖ 6-5. yy.) düz Dünya modelini savunmaya devam etmiştir.
Dünyanın yuvarlak olduğu fikrini ilk kez ortaya atan kişi antik dönemin önde gelen filozoflarından biri olan Pisagor'dur. Pisagor, M.Ö.
İlk olarak dünyanın yuvarlak olduğunu söyleyen kişi, M.Ö. 500'lü yıllarda Pisagor'dur. Uzun bir süre ayın şeklini gözlemlemesi üzerinden elde ettiği deneyimler doğrusunda, Pisagor dünyanın yuvarlak olduğunu anladı.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri