Türk edebiyatında Kurtuluş Savaşı üzerine yazılan ilk romandır.
Ateşten Gömlek'i bu açıdan önemli yapan, Türk Edebiyatı içinde Kurtuluş Savaşı'nı anlatan ilk roman olmasıdır. Milli Mücadele yıllarında İstanbul'dan ayrılıp Ankara'ya geçen ve Kurtuluş Savaşı'na hem burada, hem de doğrudan cephede hizmet eden Halide Edip, yaşadığı deneyimlere pek çok eserinde yer vermiştir.
Ateşten Gömlek, yazar tarafından tam da bu yıllarda kaleme alınmaya başlıyor. 1922 yılında ilk kez yayımlanan eser, Kurtuluş Savaşı'nı anlatan ilk roman olarak biliniyor.
Halide Edib Adıvar, ilk defa 1923'te, Teşebbüs Matbaası'nda basılan romanı Ateşten Gömlek'e Yakup Kadri'ye yazdığı açık mektupla başlar. Çünkü “Ateşten Gömlek” isimli bir roman yazma fikri ilk önce Yakup Kadri'nin aklına gelmiştir.
Halide Edib, ünlü romanlarından biri olan Ateşten Gömlek romanını 6 Haziran 1922-11 Ağustos 1922 tarihleri arasında İkdam gazetesinde yayınlamış, 1923 yılında Teşebbüs Matbaası'nda da kitap olarak bastırmıştır (Babayeva 2016). Bu roman, Peyami adlı Türk Kurtuluş Savaşı askerinin günlüğü şeklinde yazılmıştır.
İlgili 31 soru bulundu
Sanatı Hemen her eserinde anlatı türünü benimseyen Halide Edib Adıvar, en çok Ateşten Gömlek (1922), Vurun Kahpeye (1923-1924) ve Sinekli Bakkal (1936) adlı romanlarıyla tanınır ve Cumhuriyet dönemi edebiyatında gerçekçi roman geleneğinin öncülerinden biri olarak kabul edilir.
Kurtuluş Savaşı sırasında verilen mücadeleyi kitabın ana karakteri olan Ayşe üzerinden anlatmaktadır. Aynı zamanda bu savaş sırasında ihtirasları, vazifeleri, nefretleri, aşkları ve kıskançlıkları arasında kalmış insanların verdiği psikolojik savaşı anlatmaktadır.
Kurtuluş Savaşı'nın ateşten gömleğinin içinden çıkmış bir roman. Halide Edib Adıvar, her birini yakından tanıdığı roman kişilerini, yani silah arkadaşlarını içtenlikle, çağına ve yaşanan acı olaylara sorumlulukla tanıklık ederek anlatıyor.
Ateşten Gömlek kitabı Kurtuluş Savaşı'nda yaşanan olayları konu edinen bir kitaptır. Kitabın ana fikri ise vatan aşkı her aşkın üzerindedir ve ne pahasına olursa olsun önce vatan aşkı gelir.
İzmir'in Yunanlılar tarafından işgali üzerine Fatih ve Sultanahmet mitinglerinde İstanbul halkını bilinçlendiren Halide Edip, Milli Mücadele'de fiilen yer alır ve Sakarya ve Dumlupınar Muharebelerinde bulunur.
Ateşten Gömlek'in anlatıcısı, kafasındaki kurşunla Ankara'da bir hastanede yatan bir memurdur. Okuyucuya, Yakup Kadri'ye yazdığı açılış mektubunda, kafasından kurşun çıkarılmadan ya da kafası boşaltılmadan önce, Halide Edib'in duygularını tekrarlayarak hikâyesini anlatmak istediğini söyler.
Kurtuluş Savaşı'nın önemli ve içten bir tanığı olarak öne çıkan istisnai romanlardan biri olan Ateşten Gömlek, bir ulusun yeniden varoluş mücadelesi, anlatıcı Peyami'nin sayıklamalarıyla dile getirilmiştir.
Kezban: Anası ve Babası Yunanlılar tarafından öldürülmüş bir köylü kızı. İhsan'ı seviyor. Ve bu aşkın çekiciliği ile onun ardından giderek Milli Mücadele'ye katılıyor.
Ateşten Gömlek, kurgu açısından klasik roman yapısına yakın bir eser olarak tanımlanabilir. Romandaki metin, okuyucuya Kurtuluş Savaşı'nda bacaklarını kaybeden ve kafasından vurulan Peyami'nin hatıra defteri olarak sunulur.
İzmir'in işgali sırasında hemşire olan Ayşe'nin ailesi ölür. Ayşe bu milli mücadeleye kendisini adar ve hemşire olarak görev yapmaya başlar. Ayşe hemşirelik yaptığı dönemde Peyami ve aynı zamanda Binbaşı İhsan'ın sevgisi ile karşı karşıya kalır. Tek fark İhsan'ın aşkını söylemesi, Peyami'nin ise söylememesidir.
Halide Edip Adıvar'ın Ateşten Gömlek romanının kadın kahramanı Ayşe ve D.H. Lawrence'ın Tilki eserindeki March, birbirini çağrıştırsa da, bazı yönlerden farklılık göstermektedirler. Ailesini ve evladını savaşta kaybeden Ayşe'nin tek amacı, vatanına hizmet etmektir.
Ateşten gömlek giymek deyimi TDK anlamı zor, sıkıntılı ve dayanılmaz bir durumu ifade etmek veya büyük bir sorumluluğu anlatmak için kullanılır.
1922'de savaşın sona ermesinden sonra Adnan Adıvar, İstanbul Hariciye Vekâleti Mümessili olarak görevlendirilince İstanbul'a döndüler. Halide Edip İstanbul'da Akşam, Vakit, İkdam gazetelerinde yazılar yazdı. Dr. Adnan Adıvar 1924'ten itibaren Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın kurucuları arasında yer aldı.
Kurtuluş Savaşı üzerine yazılan ilk roman ''Ateşten Gömlek'' çalıntı değildir. Halide Edib yalnızca romana verdiği ismin fikrini, o isimde bir kitap yazacağını öğrendiği Yakup Kadri'den almıştır.
Ateşten Gömlek'te, Sakarya Savaşı'nda yaralanan Peyami'nin anıları etrafında Millî Mücadele'den kesitler sunulurken Vurun Kahpeye'de, idealist bir öğretmen olan Aliye'nin görev yaptığı kasabada geriliğe ve gericiliğe karşı verdiği mücadele merkeze alınır.
Olaylar, İstanbul'un Aksaray semtindeki Sinekli Bakkal sokağında geçiyor.
Konu. Roman baş kişisi Ayşe'nin, kocası Mukbil Bey ve çocuğu Hasan İzmir'in işgali sırasında düşman tarafından öldürülmüştür. Ayşe, İstanbul'a akrabası Peyami'nin yanına gelir. Peyami, Sultanahmet mitinginden bir gün önce gelen Ayşe'yi karşılar; ve İzmir ile özdeşleştirdiği Ayşe'nin yeşil gözlerinden etkilenir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri